Şehirler hem ziyaretçi sayısını, hem geceleme sayısını hem de ziyaretçi başına harcama miktarını artırmak için çaba harcamaktadır. Ziyaretçi başına harcamanın küresel geçerli bir para birimi ile olması tercih edilecektir. Çünkü tüm mukayeseler yerel para cinsi ile değil diğer ülkelerdeki rakip şehirlere göre durumu görebilmek için dolar, avro gibi para birimleri ile yapılmaktadır. Kaldı ki Türkiye olarak dövize ihtiyacımız vardır.
Ziyaretçi sayısını artırırken bunun KALICI ve SÜRDÜRÜLEBİLİR olmasına dikkat edilecektir. Turizm gibi hassas bir iş kolu esen rüzgârdan etkilenir. Dolayısıyla ziyaret nedenlerinin çok tutarlı, çok çekici, vazgeçilmesi zor olması için çaba harcanmalıdır.
İnsanlar niçin seyahate çıkar, niçin bir yerleri ziyaret eder?
Farklı kaynaklar farklı nedenler ileri sürse bile, belli-başlı ortak noktaları aşağıdaki şekilde derleyebiliriz:
- Öğrenmek
- Monoton yaşama ara vermek Keşfetmek
- Deneyim kazanmak
- Yeni arkadaşlar edinmek
- Ufkunu genişletmek
- Macera yaşamak
Şehirler temel seyahat nedenlerini bilerek şehirlerinin bunlardan hangisi / hangileri açısından umut vaat eder olduğunu saptayabilir.
Kaldı ki seyahat etmek oldukça kolaylaştı. Neredeyse gün içerisinde dünyanın onca noktasına erişmek, hem de ekonomik bir biçimde erişmek mümkün. Dünya turizm pastası her gün büyümekte, 2 trilyon dolara erişmesi beklenmektedir. İştah açıcı bir pasta!
Kültürel mirasın, ziyaret nedenleri, geceleme sayısı ve harcama miktarı açısından büyük önemi olduğu anlaşılıyor. Araştırmalar ziyaretlerin yarısından fazlasının kültürel miras nedeniyle yapıldığını ve geceleme ortalamasının 5.2 gibi yüksek bir oranda olduğunu göstermektedir.
Kültürel miras demişken bunu biraz açıklamakta fayda görüyorum. UNESCO’ya göre kültürel miras FİZİKİ ve FİZİKİ OLMAYAN olarak iki ana gruba ayrılıyor. “Fiziki Kültürel Miras” tarihi bina, anıt, arkeolojik bölge iken “Fiziki Olmayan Kültürel Miras” ise gelenek-görenek, alışkanlıklar ve yerleşik kabiliyet olarak tarif ediliyor.
Türkiye hem fiziki hem de fiziki olmayan kültürel miras açısından dünyanın en zengin ülkelerinden birisidir.
Kalıcı ve sürdürülebilir bir ziyaret gerekçesi olarak bu alanda daha çok çaba göstermeli ve bunu başarabilmeliyiz. Un var, şeker var; güzel bir helva yapmanın günü gelmedi mi?
Haftanın örnek şehri; SONKAJARVI/Finlandiya
Sonkajarvi 3.963 nüfuslu, Finlandiya’nın 203. büyüklükte küçük bir yerleşim birimidir. Gelenek ve göreneklerinden birinin 1990 yılında yaratıcı bir biçimde ele alınması ile Sonkajarvi bugün dünyaca ünlenen bir yer olmuştur. Sonkajarvi’nin tarihinde bir başka köyden sevdiği kadını sırtında taşıyarak kaçırıp kendi köyüne getiren erkeklerden söz edilir. Hatta o devrin ünlü eşkıyası Ronkainen uzun mesafede kilolu kadınları kaçırıp sırtında taşıyanları çetesine davet ettiği rivayet edilirmiş; bastığı köylerden çaldığı eşya dolu çuvalları sırtlarında taşısınlar diye!
Bu gelenek 1990 yılında yaratıcı bir fikre esin kaynağı olmuş; “Dünya Eş Taşıma Şampiyonası”. Bu şampiyonanın ilki 1992 yılında gerçekleştirilmiş ve o tarihten beri sürdürülmekte; tam 27 yıldır.
50’ye yakın ülkeden katılımcılar her yıl temmuz ayında Sonkajarvi’ye akın edip bu dünyanın en ilginç yarışmasına katılmaya geliyor.
Onlarca uluslararası yayın kuruluşunun takip ettiği, haber yaptığı, belli-başlı havayollarının takvimlerinde yer verdiği etkinlik Avustralya, İngiltere, ABD, Hindistan, Hong Kong ve Almanya gibi ülkeler tarafından da kopyalanıp, tekrarlanıyor.
Fiziki olmayan kültürel mirasından yararlanan bu küçük kasaba binlerce yıllık çok zengin kültürel miras birikimine sahip bizlere bir şeyler mi anlatmak istemekte?