Önce bir atasözünü hatırlatarak o noktada olmadığımızı belirtmemiz lazım. Atasözü şu: “Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış!”. Bizim ne züğürt halimiz var, ne de servet düşmanlığımız.
Bu başlığı atmamızın nedeni, geçtiğimiz günlerde Forbes dergisinin 2021 yılında dünyanın zenginler listesini yayınlaması; aynı şekilde basına yansıdığı üzere Türkiye’nin de ilk 10 zengin kişisini ilan etmesi. Hatta beraberinde Türkiye’nin en zengin 100 ailesinin yayımlanması…
Yazımızda Türkiye’nin milyar dolar sahiplerine değinmek istemiyoruz.
Ancak; dünyanın en zengin 10 kişisinin veya ailesindeki değişimi ya da eksen kaymasını gözler önüne sermek istiyoruz.
Forbes”in yayımladığı listenin 2000 yılından bugüne 22 yıllık listelerine göz atalım diyoruz. Gerçekten zenginliğin rakamsal ölçütlerinin hangi yönde değiştiğini, ülke ve firma bazında nasıl bir devinim yaşandığını anlamaya çalışıyoruz.
Gelin 2000-2021 yılı listelerine bir göz atalım.
2000 yılına baktığımızda, Amerikan şirketi Microsoft’un sahibi Bill Gates’i 60 milyar dolar servetiyle ilk sırada görüyoruz. Aynı yılda ABD, Kanada, Suudi Arabistan, Japonya ve Almanya şirketlerinin ilk onda olduğunu anlıyoruz.
Bill Gates birinciliğini 2007 yılına kadar sürdürmüş, 2009 yılında ve 2014-2017 yılları arasında tekrar ilk sıraya oturmuş. 2018 yılından itibaren birinciliğe yine Amerikan şirketi Amazon sahibi Jeff Bezos yerleşmiş olup son 4 yıldan beri liste başını koruyor.
Tesla ve SapeX sahibi Elon Musk ise ilk kez 2021 yılında ortaya çıkıyor ve listenin ikinci sırasında yerini alıyor.
Dolayısıyla listelerde öne çıkan hususlar şöyle özetlenebilir:
- 2000’li yıllara girerken dünyanın en zengin aileleri içerisinde bilişim ve teknoloji şirketleri bariz bir şekilde öne çıkıyor ve günümüzde daha da belirginleşiyor.
- Milyarderlerin şirketlerinin çok büyük bir kısmını Amerikan şirketleri oluşturuyor.
- 2000 yılındaki ilk 10 kişinin serveti yaklaşık 900 milyar dolar iken bu rakam yaklaşık 9 kat artışla 2021 yılında 8 trilyon dolara ulaşıyor.
- Öte yandan 2000 yılında dünyadaki milyarder sayısı 470 iken, bu sayı 2021 yılında 2095 oluyor, yani yaklaşık 4.5 kat artıyor.
- Listenin ilk onu yer değiştirerek adeta kapalı devre oluşturuyor.
Yani zenginler ve zenginlikler artarak devam ediyor.
Düşünebiliyor musunuz dünyanın yaklaşık 80 trilyon dolar olan GSYH’nın yaklaşık onda biri bu on kişinin elinde bulunduruluyor.
Bu vesileyle çok dikkat çeken birkaç hususun altını çizelim.
- Zenginlik kavramı değişiyor, teknoloji ve yazılım şirketleri gibi sanal yapıların sahipliği her şeyin önüne geçiyor, klasik veya somut zenginliğin yerini alıyor,
- Gelir dağılımından çok daha ötede ve önemli olarak servet dağılımındaki dengesizlik ya da adaletsizlik öne çıkıyor,
- Onun için de ABD ve İngiltere gibi ülkeler sırf zenginlere yönelik olarak “servet vergisi” önerileri üzerinde çalışıyor.
Piketty’nin Kapital adlı çalışmasında da belirtildiği üzere vahşi kapitalizm artık kendini bitirmek üzere… Bu gidişin sürdürülemeyeceği ortada.
Türkiye’nin milyarderlerinin durumu nitelik ve nicelik açısından çok daha farklı. Konjonktürün yarattığı beton zenginlerinin ne vergi vermek ne de kendilerinin dini vecibesi (!) olarak zekat vermek gibi bir dertleri yok. Onlar her iki tarafta da korunaklı görünüyor.