Dünyanın en pahalı spor organizasyonu hangisi? Dünyanın en pahalı 14 spor organizasyonun 2023- 2024 sezonu gelirlerini gösteren bir listeye göre, Amerikan spor organizasyonları, NFL (National Football League), MJL (Major League Baseball), ve NBA (National Basketball Association), dünya çapında en çok kazanan ilk üç spor organizasyonu olarak biliniyor. Sadece seyir keyfi ve rekabetten ibaret olmayan bu yapılar, milyar dolarlık sponsorluk anlaşmaları, televizyon hakları ve yüksek transfer ücretleriyle spor sektörünün devasa bir endüstri haline geldiğinin somut bir ispatı.
Yıllık 19 milyar dolar gelirle Amerikan Futbol Ligi (NFL), dünyanın en çok kazanan spor organizasyonu unvanına sahip. Amerika Birleşik Devletleri’nde oldukça önemli bir kültüre sahip olan NFL, Super Bowl finaliyle zirveye çıkıyor. 2023 yılında yıllık yaklaşık 10 milyar dolara ulaşan televizyon haklarının yanı sıra dijital platformlarla yapılan anlaşmalar, sponsorlar, Super Bowl’un cazibesi, NFL’i sadece ABD’de değil, tüm dünyada ilgiyle izlenen bir spor etkinliği haline getirdi.
Bir başka Amerikan organizasyonu, yılda yaklaşık 12 milyar dolarlık bir gelirle listede ikinci sırada yer alan NBA. LeBron James, Stephen Curry gibi yıldızların öncülüğünde küresel bir marka haline gelen NBA, Asya ve Avrupa başta olmak üzere dünyanın her yerinde büyük bir takipçi kitlesine sahip. Gelirler açısından ikinci sırada yer almasına rağmen, uluslararası maçlar, sosyal medya etkinlikleri ve geniş çaplı yayılım stratejileri sayesinde, NBA’in NFL’den daha büyük global bir güç olduğunu iddia edebiliriz. Listenin üçüncü sırasında, yaklaşık 10 milyar dolarlık geliriyle, ABD’nin spor mirasının bir diğer önemli parçası Major League Baseball var. Geniş bir taraftar kitlesine sahip beyzbol sadece ABD’de değil hem Kuzey hem de Güney Amerika Kıtasında ilgiyle takip edilen bir spor organizasyonu.
Amerika’daki spor aktivitelerinin bu kadar büyük gelir getirmesinin arka planında yatan felsefe, sporun bir eğlence endüstrisi olarak konumlandırılmasıdır. Günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan spor, sadece profesyonel organizasyonlarda değil, lise ve üniversite liglerinde de büyük bir ekonomik pazara sahip. ‘Kazanma’nın önemli bir yer kapladığı Amerikan kültürüne rağmen, ortalama bir takım taraftarının önceliği, tuttuğu takımın maçı kazanmasından çok, maça gittiği zaman geçirdiği keyifli vakitler olur. Örneğin, her yıl 100 milyondan fazla kişi tarafından izlenen ve adeta bir ulusal bayram gibi kutlanan Super Bowl finalinde, maç öncesi ve maç sırasında yapılan etkinlikler, kadın, erkek ve çocuk taraftarlar için maçın kendisinden de büyük bir eğlence kaynağı haline gelir.
Bu organizasyonlarının yüksek kazançlar sağlamasının diğer bir önemli sebebi, liglerin etkili yönetim stratejileri ve sağlam finansal yapılarıdır. Tamamen profesyonel bir yönetim tarafından belirlenen bütçeler, maaş sınırlamaları, transfer politikaları gibi detaylar organizasyonların istikralı bir şekilde büyümesini sağlar.
Listenin sonrasında ağırlıklı olarak futbol organizasyonları yer alıyor. İngiltere Premier Ligi, yıllık yaklaşık 7,5 milyar dolarlık bir gelirle dünyanın en çok kazanan futbol ligi…1985 yılında yaşadıkları Heysel faciasından sonra, neredeyse tüm kurallarını yeniden düzenleyen İngiliz ligi, aradan geçen 30 sene içinde dünyanın en prestijli ve kazançlı organizasyonlarından biri haline geldi. Bir yandan tutkulu İngiliz taraftarını kontrol altına almaya çalışırken, bir yandan da ligin izlenebilirlik seviyesini arttırmak için alınan önlemler bugün itibariyle amacına ulaşmış gözüküyor.
Almanya’nın en üst düzey futbol ligi Bundesliga, yaklaşık 4 milyar dolar civarındaki geliriyle, Premier Lig’in gölgesinde kalmasına rağmen, istikrarlı büyüme stratejileri sayesinde finansal başarısını sürdürmeye devam edecek gibi gözüküyor. Şampiyonlar ligi, İspanya La Liga, İtalya Seri A, Brezilya Seri A, ABD Major Soccer League, Fransa Lig 1 listede yer alan diğer futbol organizasyonları.
Futbolun haricinde listede yer alan diğer organizasyonlar arasında 6 milyar dolarla Amerikan National Hockey ve 3 milyar dolarla Formula 1 var. Benim için sürpriz isim, listeye en son sıradan giren Ultimate Fighting Club. Dünyanın en büyük ve en popüler karma dövüş sanatları organizasyonu olarak dikkat çeken Ultimate Fighting Club (UFC), dövüş sporlarına yönelik artan küresel ilgi sayesinde yıllık yaklaşık 1 milyar doların üzerinde gelir elde ediyor. Medya ve yayın haklarından gelen gelirlerin haricinde pay-per-view (PPV) etkinliklerinden ciddi bir kazanç sağlıyorlar. Özellikle milyonlarca kişi tarafından izlenen büyük dövüşler esnasında, her bir izleyici başına alınan ücretler UFC’nin gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturmuş durumda.
Bu listeyle kıyasladığımızda, Türkiye’deki spor organizasyonlarının gelirleri oldukça düşük kalıyor. Düşük gelirlerin nedenlerini tek bir cümleyle açıklamak mümkün değil; ekonomik istikrasızlık, spor kültürü, zihniyet, eğitim, pazarlama, ürün satışı, organizasyonların yapısı, eğlence, konfor ve başka birçok faktörü ‘gelir problemiyle’ ilişkilendirebiliriz. Yine de tüm bu sorunların önüne geçen bir problem daha olduğunu düşünüyorum: Mali şeffaflık.
Mali şeffaflık, spor dünyasında hesap verebilirlik ve sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşımasına rağmen, Türkiye de futbol hariç hiçbir spor organizasyonunun resmi, net ve güncel verilerine ulaşmak mümkün değildir. Federasyonların dönemsel raporları, genel bilgilendirmeleri sunulsa da gelir kalemlerine dair detaylı raporlar kamuya açıklanmaz. Bu bilgilerin olmadığı verimsiz bir spor ortamında da, en azından konuyu renklendirmek adına, maç sonucu, antrenör veya sporcunun aşk hayatı, başkanların kavgalarının konuşulması çok da garip kaçmıyor...