Yüzde 36 ulaşılır görünüyor, ama…

Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU

Kredi faizleri, on iki ay sonra gerçekleşmesi beklenen enflasyon dikkate alındığında, enflasyonla mücadele açısından yeterli sayılabilecek bir düzeyde. Mevduat faizleri için aynısını belirtmek mümkün değil. Mevduatın çoğu üç aya kadar vadeli mevduatta. Dolayısıyla, Ocak-Mart döneminde gerçekleşecek aylık enflasyon oranları ile karşılaştırmak gerekiyor mevduat faizlerini. Bankalara göre değişmekle birlikte, 8 Aralık haftası için açıklanan ortalama (üç aya kadar vadeli) mevduat faizi yüzde 51 düzeyinde. Stopaj kesintisi dikkate alındığında bunun birkaç puan daha altında kalıyor net mevduat faizi. Yerleşiklerin dolar cinsinden mali varlık talebini azaltmak için biraz daha artmasında yarar var. Merkez Bankası son PPK toplantısı karar metninde -elbette beklenmedik bir gelişme olmazsa- politika faizini bir ya da iki kere daha artırdıktan sonra duracağını ima etti. Mevduat faizlerinin de paralel bir seyir izlemesi halinde enflasyonu düşürmek açısından önemli bir mesafe alınmış olacak.

Enflasyonu belirleyen dış unsurların önemli bir kısmında son aylarda enflasyonu düşürmekte yardımcı yönde gelişmeler yaşanıyor. Bizim gibi ülkelere gelen sermayenin miktarı ve maliyeti açısından büyük merkez bankalarının faiz kararları önemli. Fed’in ve ECB’nin faiz artırım süreçlerinin sona geldiği anlaşılıyor. Yeni tartışma konusu, politika faizlerini ne zaman düşürmeye başlayacakları. Enerji fiyatlarında son aylarda düşüş gözleniyor. İsrail-Hamas savaşının enerji fiyatlarını yükseltmesinden korkuluyordu; bu gerçekleşmedi. Eylül sonlarında Brent ham petrolünün varili 95 dolara yaklaşmıştı. Şu günlerde 76 dolar civarında seyrediyor. Aynı ölçüde olmasa da Avrupa doğalgaz fiyatında da düşüş var. Keza, Merkez Bankası’nın ‘artış hızı sabit döviz kuru’ politikası, aylık kur artışlarını o ayın enflasyonunun altında tutuyor; 2024 sonu enflasyon tahmini olan yüzde 36’ya uyumlu bir artışa izin veriliyor izlenimi ediniliyor.

Bütün bunlar, enflasyonun 2024 ortalarında yıllık olarak yüzde 70’e ulaşsa bile, yılın kalanında tahmin edilen yüzde 36 düzeyine inebileceğini gösteriyor. Aylık enflasyon gelişmelerinde ise düşüş eğiliminin daha erken gözlenmesi bekleniyor. Zaten bir süredir bu eğilimin başladığına vurgu yapıyor Merkez Bankası. Belirtmekte yarar var; sonuçta yüzde 36 gibi bir enflasyon oranından söz ediyoruz. On iki ay sonra o düzeye düşerse hep birlikte sevineceğiz. Ama yüzde 36 uluslararası ölçülerde çok yüksek bir enflasyon oranı. Mesela, 2023 sonu için tahmin edilen enflasyon oranları incelendiğinde, 190 ülkenin sadece 10’unda enflasyon yüzde 36 ve yukarısında.

Kısacası, yüzde 36’ya 2024 sonunda ulaşsak bile alacağımız çok mesafe var. O mesafeyi alabilmek için açık ki yola aynı yönde devam etmek gerekiyor. Bir U-dönüş olursa ya da başka bir yola sapılırsa, bırakın yüzde 36’yı belirgin biçimde düşürmeyi, yüzde 36’yı da mumla arar hale geliriz. Bu, kontrolümüz dışında kalan enerji fiyatları ve büyük merkez bankalarının faiz politikaları bir tarafa bırakıldığında, yüzde 36’nın ulaşılabilir olduğuna olan güvenin artmasına yol açan maliye ve para politikasından sapış anlamına gelir çünkü. O koşullar altında enflasyonun en temel belirleyicisi olan döviz kurunu tutmak mümkün olmaz.

Tüm yazılarını göster