Yüksek enflasyonun hasar tespiti başlıyor

Maruf BUZCUGİL ANKARA NOTLARI

Yaşadığımız hızlı ve yüksek enflasyon süreci, bankaların kullandırdıkları kredilere karşılık olarak aldıkları teminatların güncellenmesini zorunlu hale getirdi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile TCMB raporlarına göre enflasyonu orta vadede tek haneli orana indirmeyi gözüne kestiren bir ekonominin, geride bıraktığımız on ay içinde neredeyse hiper enflasyona yaklaşması anormal bir durum. Geçen yıl sonbahardaki keskin politika değişikliğinin büyük etkisi altında yaşamaya başladığımız kur ve enflasyon şokunun ekonomiye verdiği zararın tam olarak ölçülmesi henüz mümkün değil. Hangi ölçütlerle bakarsak bakalım artık, ekonominin tüm dengelerini bozan, aktüerya hesaplamalarını anlamsızlaştıran, orta ve uzun vadeli planları yerle bir eden, hemen harcanmayan TL’nin cep yaktığı düşüncesini günlük refleks haline getiren bir enflasyon düzeyimiz var. Tabii bunda başta enerji olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki artışın etkisi de önemli. Ekonomi yönetimi, yaklaşan seçimler nedeniyle, enflasyonla bütüncül bir mücadele yerine, önemli ekonomik kesimlerle istişareler yapıyor, geçici önlemler, kısıtlamalar getiriyor ve sabır tavsiyesinde bulunuyor. Ekonomi aktörleri işçi, memur, emekli, tüccar, sanayici, ihracatçı, çiftçi, geldiğimiz çok yüksek enflasyon düzeyiyle mücadelenin; ancak tüm kesimlerin desteğiyle, derin siyasi kutuplaşmayla değil, ancak geniş uzlaşmayla mümkün olduğunu görüyor ve biliyor. Yaklaşan seçimler öncesinde kimse iktidardan enflasyonla bütüncül mücadele adımı beklemiyor. Ancak, her geçen gün seçim sonrasında mutlaka girişilmesi gerekecek ekonomik mücadelenin maliyetini biraz daha artıyor.

“Reel sektör birkaç ay dişini sıksın”

Artan üretim maliyetleri, kur artışlarının getirdiği sıkıntılar yanında finansmana erişim imkanları da azalan reel sektör, bir süredir şikayetlerini yüksek perdeden dile getiriyor. TOBB’nin ev sahipliğinde ekonomi yönetiminden yetkililerin katılımıyla iki haftadır yapılan toplantılarda kredi bulmakta zorlanan sektörlerin, şirketlerin şikayetleri dile getiriliyor. Önceki hafta TOBB sektör meclisleri ile yapılan toplantılardan sonra geçen hafta da Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ve Vakıfbank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih oda başkanlarıyla bir araya geldiler. Edindiğimiz bilgilere göre, toplantıda yetkililer oda başkanlarına “Uluslararası konjonktür lehimize seyrediyor. Birkaç ay dişinizi sıkın” tavsiyesinde bulundular.

Kredi karşılığında alınan teminat (taşınmaz) değerleri güncellensin

Geçen haftaki toplantıda yüksek enflasyon karşısında neredeyse sembolik hale gelen kredi karşılığında teminat olarak gösterilen taşınmaz değerlerinin güncellenmesi de gündeme geldi. Ekonominin tüm dengelerini bozan enflasyon kredi karşılığı ipotek altına alınan taşınmazların değerlerinin güncel hale getirilmesini de zorunlu kılıyor. Taşınmazın gerçek değerinin çok altında bir bedelle kredi raporuna yansıtılması, firmaların kredi kullanımını engelliyor. TOBB’deki toplantıdan bize yansıyan bilgilere göre, reel sektör temsilcilerinin konuyla ilgili rahatsızlığını ilettiği kamu bankası yöneticileri, bankaların da bunu sorun olarak gördüğünü açıkladılar. Bu konuda bankalar ile reel sektörün ortak çalışma yapması kararlaştırıldı.

Büyükelçilere yoğun ekonomi bilgilendirmesi

Yaklaşık üç yıl aradan sonra ilk kez fiziki katılımla yapılan Büyükelçiler Konferansı Ankara’da farklı bir hava estirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun özel bir önem atfettiği 6-12 Ağustos tarihlerindeki XIII.Büyükelçiler Konferansı’nda büyükelçiler ekonomideki gelişmeler ve uluslararası ticaretimiz konusunda yoğun şekilde bilgilendirildiler. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank özel oturumlarda büyükelçilere sunum yaptılar ve soruları yanıtladılar. Ticaret Bakanı Muş’un büyükelçilere hitap ettiği oturuma TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da katıldı. Büyükelçiler, görev alanlarını kapsayan bölgelere göre Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) başkan ve üyeleriyle de bir araya geldiler. Büyükelçiler, hafta sonu da bakanları Çavuşoğlu ile birlikte Kayseri ve Nevşehir’de temaslarda bulundular.

Enflasyon muhasebesi artık zorunluluk

Bankaların ve reel sektör firmalarının kredi teminatlarına esas değerlerin enfl asyon karşısındaki durumların güncellenmesi için fikir birliğinde olmaları, aslında enflasyonun yol açtığı tahribatın boyutlarını da gösteriyor. Bu durum enflasyon muhasebesinin artık zorunluluk haline geldiğini ortaya koyuyor. Türkiye’de 17 yıldır uygulanmayan enflasyon muhasebesinin uygulanabilmesi için gerekli şartlar aslında geçen yıl Aralık ayında oluşmuştu. Haziran ayı sonunda Ankara Sohbetleri’nde konuğumuz olan Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Başkanı Emre Kartaloğlu, enflasyon muhasebesinin mutlaka uygulanması gerektiğini ifade etmişti. Kartaloğlu’nun “enflasyonu göze almadan muhasebe ve doğru raporlama, doğru kayıt yapabilmek, ekonomiyi kayıt altına alabilmek mümkün değil” şeklindeki sözleri halen geçerliliğini koruyor .

TOBB Başkanı: Kamu bankaları kredilerde normalleşiyor

Kamu bankaları reel sektör buluşmasının ardından hafta sonu Trakya’da oda ziyaretleri ve açılışlara katılan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun, kamu bankalarıyla sürdürülen iletişimin olumlu sonuçlar vermeye başladığına ilişkin mesajları dikkati çekti. Son dönemde reel sektörün krediye erişim sorunlarını gündeme taşıyan Hisarcıklıoğlu’nun şu sözleri reel sektör çevrelerinde dikkatle not edildi: “Üç gündür gördüğümüz bir şey var, kamu bankalarında bir rahatlama başladığı. Bütün Türkiye’de bana dönüşler başladı. ‘Kamu bankalarının Haziran 25’ten sonra kredi kullanımında çıkardığı zorluk artık normalleşmeye geldi başkanım’ diyorlar. Öteki taraftan şimdi özel bankalarla da ilgili sorunlarımız var. Onların faiz limitlerinin yüksekliği ile ilgili büyük rahatsızlığımız sürüyor.” TOBB – Kamu bankaları buluşmasından yansıyan bilgiye göre , yıl sonuna kadar özel sektörün ödeyeceği borç miktarı 24 milyar dolar civarında. Bunun 19 milyar doları bankalara ait. Reel sektörün ödeyeceği borç ise 5 milyar dolar dolayında. Reel sektöre ‘birkaç ay dişinizi sıkın’ mesajı işte bu argümanlarla verilmiş.

Tüm yazılarını göster