Başlıktaki soruyu bu aralar çok sık sorar olduk. En son bu köşede 25 Temmuz’da, yani 52 gün önce soruldu. Soru önemli ama cevabı kolay değil. Ben kendi tahminimi son üç paragrafa bırakarak devam edeyim.
Bundan 1,5 ay önce bu köşedeki “Faiz indirimi ne zaman başlar?” başlıklı yazıda “Ekonomistlerden Merkez Bankası’nın önümüzdeki iki ay içinde faiz indirmeye başlayacağı yolunda tahminler ve değerlendirmeler geliyor” demiştik. Yani “en geç Eylül ayında faiz indirir” diyenlerin sayısı fazlaydı. Ama gördüğüm kadarıyla Merkez Bankası’nın ilk faiz indirimini ne zaman yapacağı konusundaki tahminler öteleniyor. Şu anda faiz indirim tarihi için “eylül” diyen kalmadığı gibi ekim ve hatta kasıma işaret edenlerin sayısı da her geçen gün azalıyor.
Temmuz ayındaki yazıda o ay yapılan PPK açıklamasında yakında bir faiz indirimi olacağı yönünde bir işaret almadığımı söylemiştim. Ardından yapılan Ağustos toplantısında da bir işaret göremedim. Bu haftaki toplantıda gelir mi? Emin değilim. Merkez Bankası o zaman da yakın döneme ilişkin göstergelerin yurt içi talebin yavaşladığını ancak halen enflasyonist düzeyde olduğunu gösterdiğini söylüyor. Hizmet enflasyonundaki yüksek seyir ve katılık, enflasyon beklentileri, jeopolitik riskler ve gıda fiyatlarının enflasyonist baskıları canlı tuttuğuna işaret ediyordu. Sonraki açıklamasında da bu söylemi korudu. Bu hafta da benzer ifadeler yer alabilir.
Lagarde ve Karahan aynı şeyleri söylüyor
Enflasyonun seyri, arz-talep koşulları, küresel gelişmeler ışığında bazı kuruluşların, faiz indirim tahminlerini 2025’e ötelediklerini görüyorum. Mesela HSBC “Türkiye için bu yıl hala parasal gevşeme görmüyoruz” diyor. Ancak 2025’te önden yüklemeli bir şekilde başlayabileceğini söylüyor.
Bu hafta 19 Eylül’de yapılacak toplantıdan bir indirim çıkmasını bekleyen neredeyse kalmadı. Mesela Reuters anketine katılan 16 ekonomistin tamamı, politika faizinin bu ay sabit tutulacağını tahmin etmiş. Katılımcıların 14’ü ilk indirimin bu yıl içinde gelmesini bekliyor. Bunların 3’ü Ekim, 4’ü Kasım ve diğer 3’ü ise Aralık demiş.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan birkaç ay önce yaptığı bir açıklamada “sıkılığı koruyarak verilerin ve beklentilerin dezenflasyon patikamız doğrultusunda oluşmasını bekleyeceğiz” demişti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde ise geçen hafta faizi çeyrek puan indirdikleri toplantının ardından yaptığı açıklamada "Enflasyonun yüzde 2 hedefine düşmesini sağlamak için sıkı duruşumuzu koruyacağız. Veriye dayalı ve toplantıdan toplantıya bağlı bir yaklaşım izlemeye devam edeceğiz" diyor ve verilerin yanı sıra enflasyon dinamiklerine ve parasal politikanın etkilerine göre kararlar alacaklarını belirtiyordu. İki merkez bankası başkanın söylemleri kelimesi kelimesine aynı olmasa da mealen aşağı yukarı aynıydı. İkisi de acele etmeyeceklerini ve görünümün gerektirdiği şekilde ilerleyeceklerini söylüyorlardı.
Bence faiz indirimi…
Ben de herkes gibi bu haftaki PPK toplantısında faizin yedinci defa arka arkaya sabit tutulmasını bekliyorum. Ben de tüm piyasa aktörleri gibi karardan çok toplantının ardından yapılacak PPK açıklamasından gelecek mesajları bekliyor ya da arıyor olacağım. Benim tahminim hem Karahan’ın Temmuz’daki hem de Lagarde’ın geçen haftaki mesajlarında olduğu gibi “sıkı duruşun korunacağı ve veriler ile beklentilerin seyrine bağlı olarak bir yol izleneceği” mesajının verileceğidir.
İlk faiz indiriminin ise kasımdan önce gelmesini çok olası görmüyorum. Ama reel sektörden daha fazla şikâyetin geleceği, iflas ve konkordatoların artacağı, ekonomideki istihdam kayıplarının yaşanmaya başlayacağını da dikkate alarak ilk indirimin 2025’e sarkmasının zor olacağını düşünüyorum.
Merkez Bankası’nın son piyasa katılımcıları anketinde bir yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi yüzde 28,71’den yüzde 27,49’a geriledi. Merkez Bankası politika faizi ise halen yüzde 50 seviyesinde. Buna göre basit hesapla beklenen enflasyona göre yüzde 17,7 gibi yüksek sayılabilecek bir reel faiz söz konusu. Enflasyondaki gerilemeye bağlı olarak beklentinin de aşağı gelmesi ve böylece reel faizin son iki ayda daha da belirgin bir şekilde pozitife dönecek olması da son iki ayda faiz indirim kararı alınmasını kolaylaştırabilir.