Geçtiğimiz hafta cuma günü, gazetemizin geleneksel yarışması olan ve ciddi boyutta adı kopyalanan yarışması “İhracatın Yıldızları” yarışmasının ödül töreni yapıldı.
Sayın Hakan Güldağ’ın her ödül töreninde söylediği gibi “Kaybedeni Olmayan” bir yarışma olan İhracatın Yıldızları, Türk ihracatçısının motivasyonuna ciddi katkıda bulunuyor.
Aslında bu yarışmanın dışında gibi duran amma onu kucaklayan başka bir yıldız daha var ki o da gazetenin ta kendisi.
Burada gazetemizin 40. yılını kutladığını anmadan geçmek olmaz… Türk ekonomi tarihine çok yakından tanıklık eden ve bunu ciddi bir arşivle destekleyen gazetemizin yaptığı görevin ciddiyetini fark etmemek için üç maymunun tümünü birden oynamak gerekir diye düşünüyorum.
Hele şimdiki, değişmiş ve çalışanların etkin olduğu yönetim yapısıyla bu görevi daha da büyük bir hassasiyetle yerine getireceklerine inanıyorum. İhracatın Yıldızları yarışmasını kazananlar değil “İpi Önde Göğüsleyenler” yine ilginç farklılıkları öne çıkardılar. Hepsini burada anmak olanaksız amma bana ilginç gelenlere biraz daha yakından bakmak istiyorum.
Onko Koçsel firmasının ürettiği ilaçlar gerek katma değer ve gerekse çağımızın üzücü gerçeği kansere karşı olmaları ve özellikle çok yüksek ihraç fiyatlarına sahip olmaları nedeniyle yüksek takdire şayan ihraç ürünleri.
Doğsan firması da ABD ve AB kalite gerekliliğinde ürettiği ameliyat iplikleriyle yarışta öne çıkanlardan. İhraç ürünlerimizin ortalama fiyatını yükseltenlerden.
Can dostlarımızın önde geleni kediler için kum üreten Bentaş Bentonit hem tamamen yerli kaynak kullanarak hem de dökme satıldığında fiyatı oldukça düşük olan Bentonit’i kedi kumu yaparak ihraç ediyor ve madenimize katma değer ekliyor.
L/C Waikiki tekstil perakendeciliğinde üretim kalitesiyle ve gittikçe artan sayıdaki mağazalarıyla dünya markası olma yolunda hızla ilerliyor.
E-ihracat şampiyonu Gulsha, Türk gülsuyu ve gül yağının kıymetini internetin nimetleriyle değerlendirip yukarı çeken bir firma. Yurtdışında bine yaklaşan noktadan satış yaparak gülsuyu ve gül yağında küresel marka olma iddiası umarız gerçek olur.
E-Mak ürettiği asfalt tesisleri ve yüzlerce nitelikli ürün ihracatıyla küresel pazarda sesini duyuruyor. Sayın Nezir Gencer’in sağlam vizyonu ile ayağa kalkan firma, bu teknolojide biz de varız ve büyüklere rakibiz diyor.
Bilgin Çiçekçilik de Türkiye’mizin zenginliklerinden, tıbbi aromatik bitkilerden olan Aslan Pençesini ihraç ediyor. Dilerim ilerleyen yıllarda bunu işleyerek bitmiş ürün ihraç eder.
Robo Otomasyon 20 bin lirayla başlayıp 25 milyon euroya gelebilmenin ilginç öyküsünü anlatıyor. Volvo ve Jaguar gibi dünya devlerinin yanısıra Arçelik’e otomasyon sağlamaları geldikleri yeri anlatmaya yeter. Üstelik beyin göçünü engelleyen bir firma…
Taze Kuru ise “Dünyanın en iyisi değil dünya için en iyi şirket olma” olan ilginç sloganı ve iddiası ile dikkatimi çekenlerden. Kendine özgü kurutma sistemi ile ürettiği ve doğallığını kaybetmeyen meyve ve sebzeleri sağlıklı beslenme arayanlara sunuyor.
Umarım tüm yarışmacılar ve tüm ipi göğüsleyenler diğer ihracatçılarımıza ilham verir