Hemen hemen neredeyse tek bir tema, en fazla iki tema üzerinden ilerleyen global risk iştahı 2024’ün ikinci ayını da olumlu tarafta kapanış ekseninde izlememize imkan tanıdı. Şimdilerde ötelenme ve dengelenme süreci içerisinde olan Fed’e dair faiz indirimi beklentilerinin yanında AI temasının global çapta tüm yatırımcı kesimini içerisine alması bardağın dolu tarafındaki hızlı ilerleyişin devamını sağlıyor.
Ocak aynın ayının ardından global endeksler Şubat’ı da artıda tamamladılar. MSCI dünya endeksi %4 yükselişle son 4 ayın tamamında pozitifte kalmayı başarırken, belki de Şubat’ın en olumlu gelişmesi olan kritik bir fiyatlama ayrıntısını da oyuna sokmayı başardı: Ocak’ta eksi seyreden ABD hariç sepet yılın ikinci ayında %2 yükselirken, gelişmekte olan ülke varlıkları da benzer performans ile Ocak’taki zayıflığın ardından kendisini %5’e yakınsayan artıda buldular. Aralık ayında %7’ye yakın gerileyen MSCI TR endeksi ise (USD) Ocak ve Şubat aylarında toparlanma pozisyonunu güçlü şekilde muhafaza etmeyi başardı. Endeks, Şubat’ı %3 ile sonlandırdı.
ABD’de Nasdaq bileşik endeksinin son 4 ayın tamamında artıda seyretmesi bir nevi global hisselerdeki ralli eğiliminin de belirleyicisi rolünde. Burada Fed’e dair beklentilerin de ek katalizör olarak Kasım, Aralık ve hatta Ocak aylarında oyuna dahil olduğuna ayrı parantez açalım.
Küresel emtia fiyatları cephesi ise can sıkıcı pozisyonunda devam ediyor. Bloomberg emtia endeksi kısmen petrol ve ons altından gelen desteği genele yaymakta başarısız olurken, Şubat’taki %2’lik geri çekilme ile birlikte son 7 ayın tamamında değer kaybetmiş oldu. Bu, bir nevi döngüsel hareketlere göbekten bağlı olan emtia ilintili sektör ve şirketlerdeki performansların da neden tatmin edici olmaktan uzak bir pozisyonda yer aldığını açıklıyor. Evet, aynı açıklamayı içerisi için de yapmak fazlasıyla mümkün.
USD bazında BIST 100 endeksi performansı (elma-elma hesap için) %5 yükselişe işaret ederken, Ocak’taki %11’lik primin ardından zorlanılsa da Şubat’ın da potada kalmasına imkân tanıdı. Böylece sürpriz derecedeki iyimserlik de korundu. Yerel varlıklardaki pozitif ayrışmada -kısa vade için konuştuğumuzda- mevduat faizlerindeki geri çekilmenin yılın başlangıcında yarattığı algının yanında yurt dışı varlıklardaki iyimser fiyatlama isteği de etkili oldu. Yabancı girişi akım olarak belirli bir düzende devam etse de ivmenin düşüklüğü yaşanan ralli ya da toparlanma ortamının ağırlıklı lokal unsurlar üzerinden gerçekleştiği fikrini destekliyor. Burada da uzun yıllardır, özellikle de belirli bir kesim gibi pandemi sonrasında değişen dünyaya ayak uydurmak için değil, şiddeti artar şekilde öncesinde sık sık dile getirdiğim fon piyasasındaki gelişim ve değişim ciddi anlamda etkili oluyor. Bilhassa teknoloji fonları üzerinden gerçekleşen likidite girişi BIST’in toparlanma ve yükseliş sürecinde geride kalan 2 ayda çok ciddi rol üstlendi.
Şubat’ın son haftasında MSCI TR endeksi %-5, BIST 100 ise %-4 (USD) ile trade ederken, liranın USD karşısında %-1.42 düzeyindeki zayıf performansının belirleyici bir unsur olarak dikkat çektiğini söylememek haksızlık olur. Yine kısa ve uzun vadede tahvil faizlerindeki yükseliş, kısmen yabancı çıkışı olma ihtimalini kurdaki tablo ile birlikte okumamıza yardımcı oluyor. Mart’ta lokal işlemler nezdinde çok daha fazla yerel seçimleri ve sonrasını konuşacağımız için, bir süredir sık sık yüksek sesle tartışmaya açtığımız “realizasyon” ve “ihtiyatlılık” kavramlarının da gündemde yer tutacağını düşünüyoruz.