Binalar ekonomik gelişme ve ilerlemenin nedeni olamaz; sonucu olur.
Ekonomik gelişme ve ilerlemenin nedeni insandır.
Şehirler yapılardan oluşmaz, insanlardan oluşur.
Akıllı şehirler, fikir ve kabiliyet sahibi yetenekli insanlarını elde tutmak ve hatta yenilerini şehre cezbetmek için yoğun çaba harcar.
Şehirlerin değişim ve dönüşümü daha karmaşık kavramları içermeye başladığından beri, yetenekli insana olan ihtiyaç artmıştır. Rekabet baskısından sıyrılmak isteyen şehirler, sıradan ürünler yerine, daha sofistike ürün ve hizmetlere yönelmeye başlayınca, fikir ve kabiliyet sahibi insan açığı daha da güçlü hissedilmiştir.
Şehirlerde buluşan, bir araya gelen fikir ve kabiliyet sahibi insanların zeka ve kişilik ortaklığı ile şehirler yücelir. Benzer fikir ve kabiliyette insanların bir araya gelmesi, hem kendileri, hem dahil oldukları iş kolları hem de yaşadıkları şehir için bulunmaz bir nimettir. Onların varlığı ile o iş kolları ve şehir değişim ve dönüşüm yaşar.
İnovasyon kişilerden kişilere yayılır; bir kişi diğerine rastlar ve fikrini paylaşır ve oluşan fikirler zinciri sayesinde insan yaratıcılığının mucizeleri bir-bir hayat bulur. Fikir ve kabiliyet sahibi insan sayısının artması ile birlikte şehirde estetik kaygı artar; alt ve üst yapı daha gelişir, parklar-bahçeler daha güzelleşir, etkinliklerin niteliği ve sayısı artar. Yaşam ışıltısı herkes tarafından hissedilir.
Ülkelerin yaratıcı-yenilikçi alanlarda başarısı şehirlerine bağlıdır. Şehirler ülkeleri küresel liglere taşır.
Hal böyle iken, fikir ve kabiliyet sahibi insanlarını elden kaçırması bir şehrin başına gelebilecek en büyük talihsizliktir. Ne yazık ki birçok şehir, ancak bu değeri elinden kaçırdıktan sonra doğan kaybın farkına varmaktadır.
Şehirden kalkan her uçak, her tren, her otobüs birilerini alıp götürmekte ya da o şehre inen her uçak, varan her tren ve otobüs birilerini getirmektedir. Giden kim? Gelen kim? Kalan kim? Şehrin geleceğini oluşturacak bu dinamik, şehrin yöneticileri tarafından nasıl yönetilmelidir? Şehrin yönetimine talip olanların bu sorulara cevap bulması beklenmelidir.
Haftanın Mahallesi: 22@BARCELONA
Barselona’nın Poblenou mahallesi bir zamanın tekstil fabrikalarının yer aldığı eski bir endüstri mahallesi iken vizyon sahibi bir belediye başkanının tutkusu ile bugün dünyanın imrenerek örnek aldığı bir inovasyon mahallesine dönüşmüştür; .
Joan Clos Matheu 1997 ve 2006 yıllarında iki kez Barselona belediye başkanı olarak seçilmiştir. Joan Clos daha birinci döneminde eskimiş, harap tekstil fabrikaları ve yıkık-dökük binaların olduğu, insanların gündüz bile girmeye cesaret edemediği bu mahalleyi ele almış, fikir ve kabiliyet sahibi insanların kümeleneceği bir alana dönüştürmüştür.
Bu teşebbüs Barselona’nın bir bilgi şehri olmasının yolunu açmış, şehrin bugününü ve geleceğini olumlu yönde etkilemiştir.
22@BARCELONA 2018 yılında Bilişim, Bio Medikal, Enerji, Medya ve Tasarım alanında faaliyet gösteren 9 bin şirket ve 100 bin çalışanı ile şehre 5 milyar avro ekonomik katkı sağlamıştır.
“Kentsel Dönüşüm” ancak böyle yorumlanırsa şehirlerin yararına sonuç verecektir.