2019'da yeşil ve mavi büyümenin, iklim değişimi ile mücadelenin gereğini başta Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM) organları, sivil toplum, Dünya Gazetesi Sürdürülebilir Dünya sayfası başta olmak üzere medyanın minik bir kısmı gündemde tutmaya gayret ederken, BM ilgili raporlarında bu konular korkutucu sayılarla ortada iken, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 25. Taraflar Konferansı (COP25) hedeflerine uygun küresel izdüşüm yaratamamışken, yaşamımıza giren devasa etkili minicik bir virüs ile bambaşka bir dünyamız oldu. Ekonomi yavaşlayıp zora girince, biz bu gezegene neler yaptık? diye kişiler, politika yapıcılar, finansı yönetenler, hepimiz adeta öz eleştiri yaptık. Artık iklim değişimini yok sayanlar, göz ardı edenler de değişecek. Değişmeli. Ülkeler, tüm paydaşlar seferberlik yapsak, önlemleri uygulamaya alsak dahi, bugüne dek sebep olduğumuz etkilerle küresel sıcaklık artışı hemen durmayacak. Onlarca yıl risk sürecek. Etkileri azaltma ve uyum sağlama şart. İklim değişimi etkilerine hazır olmak, iklim değişimine esneklik, direnç, dayanıklılık kazanma gerek. Buradaki direnç, insan ve insan dışı sistemlerin iklimimizdeki değişimlere dayanma ve tepki verebilme, olası tehlikeleri tahmin edebilerek hazır olma, ekonomik ve sosyal iklim risklerini değiştirme ve karşı koyma yeteneğini güçlendirme demek. İklim esnekliği için Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) resmi tanımı: Sosyal, ekonomik ve çevresel sistemlerin tehlikeli durumlarda oluşan zorluklarla başa çıkma, temel işlevlerini, yapılarını koruma, uyum, öğrenme ve dönüşüm kapasitesi. İklim esnek olmadan birdenbire ekonomi büyüyemez. Büyüme başlasa da, kim devam edeceğini söyleyebilir. Çünkü biyolojik afet olan koronavirüs salgını sonlansa da yaşamımızda yeni virüsler, meteorolojik afetler olacak. Önce yeşil ve mavi toparlanmak gerekiyor. İnsan eliyle bozduklarımızı onarmak, sonra da koruyup kollamak gerek. Kolay değil bunu başarmamız. Başlamak gerek. Ve sonunda para konuştu. Para da yeşil toparlanma, yeşil finans ve iklim esnekliğini özne yaptı.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristaline Georgieva, "İklim kriziyle savaşta önlemler almak sadece hassas, iyi olmanın ötesinde artık bir zorunluluktur» çarpıcı cümlesiyle «Yeni İklim Gerçekliği" kavramını vurgularken, mevcut küresel karbon ton fiyatının yaklaşık 2 dolar olduğunu, bu bedelin küresel sıcaklık artışını 2 derece altında tutmak için gerekli olan IMF tahmini değeri olan 75 doların çok altında olduğunu belirtti. K. Georgieva iklim akıllı yatırımlara teşvik, adil ve büyüme dostu enerji dönüşümü için daha yüksek karbon fiyatı gerekli dedi. Ardından AB'den umut verici bir rakam geldi. Dünyanın ilk büyük karbon piyasası ve en büyük pazarı olmayı sürdüren, kapsamındaki tesislerin yayacağı emisyonlar için 'Sınır' değerinde azalmayla ilerleyerek, ticaret yapılan (Sınırla-Al ve Sat İlkesi) AB Emisyon Ticaret Sistemi'nde ilk kez ton başına 34 Euro karbon fiyatı işlem gördü. Demek ki karbon ekonomik değer kazandı. Yeşil, mavi toparlananlar akçe de kazanıyor. Yeşil, mavi toparlanmadan, ekonomi hele de yeşil, mavi ekonomi hiç olmaz. Güzelim yerküremiz de buna izin vermez