Yeşil enerji sadece konutlarda değil, sanayide de zorunlu olmalı

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) 2021 sonunda yayımladığı Dünya Enerji Görünümü raporunun ardından UEA Başkanı Fatih Birol, “Küresel enerji piyasalarında daha fazla türbülans olacağına ilişkin artan bir risk var. Gelecekteki enerji ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek yatırımı yapmıyoruz” yorumlarını yaptı. Kuruluş, güneş ve rüzgar gibi yeşil enerjiye yatırımın, gezegeni ısınmadan kayda değer bir şekilde korumak için gerekenden daha az olduğunu ve diğer yandan da, fosil yakıtlara yönelik harcamaların, petrol, doğalgaz ve kömür için talep artışının devam etmesi durumunda, ihtiyaç duyulanın altında kaldığını açıkladı. Raporda, “Son yıllarda, petrol ve doğalgaz arzına yönelik yatırımlar sık sık dünyanın durgun hatta düşen talebine doğru yönleniyor gibi görünürken, içten yanmalı motorlu araçların satın alınması ve doğal gaz altyapısının genişlemesi diğer bir yönü işaret ediyor: Giderek artan petrol ve doğalgaz tüketimi” ifadeleri yer aldı.

Doğal gaz fiyatları tarihi rekor kırdı

UEA’nın öngörüleri doğru çıktı. Avrupa’nın enerji üretiminde kömürden doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi, kıtada derin bir enerji krizinin başlangıcı oldu. Avrupa’nın doğal gaza bağımlılığı son 10 yılda önemli oranda arttı. Doğal gaz tüketimindeki artış ise ağırlıklı olarak Rusya’dan ithalat, Norveç’in üretimi ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) tedarikiyle sağlandı. Ekonomilerin açılmasıyla oluşan güçlü talep, LNG piyasalarında Asya ülkeleriyle yaşanan rekabet ve Rusya’nın sevkiyatları artırmaması nedeniyle doğal gaz fiyatlarında rekor artışlar yaşandı. Avrupa’da ocak vadeli doğal gaz kontratları megavatsaat başına 180 Euro seviyesini aşarak rekor kırdı.

Çin ve Japonya'nın başını çektiği dünyanın en çok LNG tüketilen bölgesi Asya'da spot fiyatlar geçen yıl yüzde 230 artış gösterdi. Çin'de, Pekin ve Şangay gibi nüfusu yoğun şehirler dahil olmak üzere ülkede planlanmış elektrik kesintileri uygulandı. Ülke çapında uygulanan kesintiler çok sayıda fabrikanın kapanmasına neden oldu.

Enerji tüketiminin yüzde 40’ı sanayi sektöründe

Ülkemizde, birçok ülkede olduğu gibi, toplam enerji sarfiyatının yaklaşık yüzde 40’ı endüstriyel sektörde elektrik enerjisi olarak kullanılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın son verilerine göre Kasım 2021’de Türkiye’de elektrik tüketimi 26 milyar 535 milyon 249 bin kilowatt saat oldu. Bu üretimin yüzde 11,65’i hidroelektrik santrallerinden, yüzde 32,37’si doğalgaz santrallerinden, yüzde 16,35’i ise yerli kömür santrallerinden sağlandı. Türkiye’de doğal gaz üretimi, tüketimin yüzde 2’si seviyesinin altında gerçekleşiyor. Türkiye’nin doğal gazda ithalata bağımlılık oranı yüzde 99’un üzerinde. Doğal gaz, Türkiye’nin toplam nihai enerji tüketiminde petrolün ardından ikinci sırada yer alıyor.

Yeşil OSB’ler hızla hayata geçirilmeli

Mart 2021’de açıklanan ekonomi reformları kapsamında enerjisini kendi karşılayan ve kaynak verimliliği yüksek yeşil Organize Sanayi Bölgeleri’nin hızla hayata geçirilmesi önem taşıyor. 2022 ve 24 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) sanayi ve ekonomi genelinde yeşil dönüşümün gerekliliğine dikkat çekiyor. Gelişmiş ülkelerin öncülüğünde küresel düzeyde ekonomi politikalarında iklim değişikliğinin ağırlığının arttığına işaret edilen OVP’de, sanayide ve ekonomi genelinde yeşil dönüşümün gerekliliği vurgulanıyor. Türkiye’nin sanayi üretiminin yüzde 40’ını gerçekleştiren OSB’ler, bu hedefe ulaşmak için kilit rol üstleniyor.

Organize sanayi bölgelerindeki yeşil dönüşüme uyum süreci Türkiye’nin Avrupa pazarındaki hakimiyetini koruması ve geliştirmesi açısından önem taşıyor. Organize sanayi bölgeleri yenilenebilir enerji kapasitesinden enerji verimliliğine, atıklarından bertarafından üretim proseslerine kadar 12 ön koşul ve 20 kriter değerlendirilmeye alınacak ve bu değerlendirme sonrasında Yeşil OSB Sertifikası ile sertifikalandırılacak.

Enerji verimliliği önem kazanıyor

Geçtiğimiz günlerde sohbet ettiğimiz Atlas Copco Kompresör Tekniği Genel Müdürü Nuri Köse, “Hem globalde, hem de ülkemizde enerji verimliliği her alanda önem kazanıyor. Yeşil Mutabakat’ın karbon ayak izi konusuna verdiği önemin bu gidişatı daha da hızlandıracağını öngörüyorum. Basınçlı hava çok büyük bir enerji tüketicisidir, bir anlamda da fabrikanın nefesidir. Bununla birlikte basınçlı havanın olmadığı yerde, üretim durur ve tüm işlemler aksar. Son yıllara geldiğimizde enerji maliyetlerinin artması ve rekabet ortamının sertleşmesi hemen hemen her sektörün ve her firmanın enerji maliyeti konusunda bilinçlenmesine yol açtı” yorumlarını yapmıştı.

Enerji Verimliliği Derneği Genel Başkanı Ali İhsan Sılkım ise geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Enerji üretiminde temiz enerji kaynaklarının kullanılmasının yanı sıra doğru enerji tüketimi enerji verimliliği ve enerji tasarrufu için önemli” ifadesini kullandı. Sılkım, “Birçok ülkede üretim sektörü artan ham madde ve enerji maliyetleri nedeniyle büyük zorluklar içerisinde ve hatta bazı şirketlerin ifl as ettiklerini duyuyoruz. Enerjide dışa bağımlı ülkemizde de benzer şekilde enerji maliyetleri artmış durumda. Enerji üretiminde temiz enerji kaynaklarının kullanılmasının yanı sıra doğru enerji tüketimi de enerji verimliliği için önem kazanıyor. Enerjinin en yoğun kullanıldığı alanların başında sanayi ve üretim sektörü geliyor. Çok yakın gelecekte ise dijitalleşme ve yeni teknolojiler bu alanlardaki tasarrufl arın kilit noktasını oluşturacak” dedi.

Tüm yazılarını göster