Avrupa Birliği ülkeleri çevre bakanları geçtiğimiz hafta sonu AB İklim Yasası teklifi konusunda çok önemli bir adım atarak, birliğin 2050 yılına kadar karbon nötr olma hedefinin bağlayıcı olması önerisini kabul etti. Dönüm noktası niteliğindeki iklim değişikliği yasası, ulaşımdan ağır sanayiye kadar tüm sektörleri yeniden şekillendirecek ve karbonsuz ekonomiye geçişi destekleyen yatırımların artmasında büyük bir rol üstlenecek. AB Komisyonu iklim eyleminden sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans'ın da ifade ettiği gibi, bu yasa Brüksel'in vaatlerde bulunan, fakat sözünü tutmayanlara karşı harekete geçmesine imkan verecek. Avrupa Parlamentosu Çevre Komitesi de bundan bir süre önce kömür, petrol ve doğalgazın AB'nin COVID-19 iyileştirme fonundan çıkarılması yönünde oy kullanmıştı. Tüm bu yasalarla birlikte, Yeşil Mutabakat'ı da yakında hayata geçirmeye hazırlanan Avrupa Birliği'nin yeşil iyileşmenin lideri olduğu yadsınamaz. Bu kararlılık, tüm dünyadaki dönüşüme de rehberlik ediyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekteri Antonio Guterres'in kalkınma bankalarına yaptığı çağrı bu dönüşüm sürecinin önemli gelişmelerinden biri. Kalkınma bankalarını fosil yakıt projelerinden çıkmaya çağıran Guterres, farklı ülkelerden finans bakanları ve ekonomi alanında karar vericilerin bir koalisyon oluşturmasını ve bu koalisyonun yeşil yatırımların desteklenmesi için çalışmasını talep ediyor. "Hızlı, kapsayıcı ve kararlı bir liderliğe ihtiyacımız var” diyor.
Guterres'in bu açıklamasından bir gün önce, Berlin merkezli çevre grubu Urgewald tarafından bir rapor yayınlandı. Rapor, Dünya Bankası'nın Paris Anlaşması'nın imzalandığı 2016 yılından bu yana, fosil yakıtlara 12 milyar doların üzerinde yatırım yaptığını iddia etti ve bu miktarın 10.5 milyar dolarının yeni fosil projeleri desteklemek için kullanıldığına yer verdi.
Dünya Bankası raporu yalanladı
Dünya Bankası ise, raporun gerçekleri çarpıttığını ileri sürerken, 2015-2019 yılları arasında gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri için 9.4 milyar dolar finansman sağladığını açıkladı. Banka aynı zamanda, Afrika ve Asya'da elektriksiz yaşayan 789 milyon insana verdiği destekleri de hatırlattı. Raporun danışmanlarından Heike Mainhard ise, bankanın fosil yakıtlara verdiği desteğin, temiz enerji dönüşümünü engellediğini söylemeye devam ediyor. Mainhard'ın yorumları çok net: " Dünya Bankası yaşanan sorunda en büyük paya sahip. Kendisini iklimle mücadele şampiyonu olarak göstermesi doğru değil. Fosil yakıtlara milyarlarca dolar destek verilirken, temiz enerji dönüşümü çok zor.”