Gökhan TURHAN
gokturas@hotmail.com
Üretim, pazarlama ile birlikte vardır. Neyi ne kadar ürettiğiniz kadar nasıl pazarladığınız da önemlidir. İşte burada kaliteniz, iş ortaklarınız, iş arkadaşlarınız ve müşterinize olan bakışınız değer katar. Markalaşma yolunun olmazsa olmazlarındandır her biri. Türkiye’de sıkça dile getirdiğimiz konu değil mi markalaşmak? Dünyaca ünlü markalarla çalışan üreticilerimiz, bir logonun ne kadar değer kattığını yakından görüyor.
Oysa Türkiye, son yıllarda giyimden havacılığa kadar birçok alanda bölgesel hatta küresel markalar çıkarmak için çabalıyor, bu yola sabırla girenler başarıya ulaşıyor. Yurtdışında gittiğimizde bizleri gururlandıran markalardan en önde gelenlerinden biri de Arçelik. Gelin 10’dan fazla markayı buluşturan Arçelik’in bunu nasıl başardığına bakalım.
1950’li yıllarda küçük bir atölyede başlayan öyküde markanın ilk ismi Erel Çelik olarak karşımıza çıkıyor. 1954 yılında merhum Vehbi Koç’un Lütfi Doruk ile yaptığı ortaklık, markanın temellerinin atılmasını sağlıyor.
TÜRKİYE’DE İLKLERİ ÜRETTİ
Türk üretim ve sanayi tarihinde ilklere imza atarak kendini gösteren firma, 1959’da ilk kez çamaşır makinesi, 1960’ta buzdolabı ve 1990’da bulaşık makinesi üreterek “Made in Turkey” damgasının yurtdışında saygıyla karşılanmasına sebep olan kurumlardan biri oluyor.
Arçelik’i 50 bine yakın kişiyi istihdam eden, dünyanın birçok ülkesinde pazar lideri veya liderliği kovalayan markalardan biri haline getiren şey; ülkesel başarısını bölgesele, ardından da küresele kolayca adapte etmesi oldu aslında. Koç Holding’in Onursal Başkanı Rahmi Koç ve merhum Mustafa Koç’un özenle büyütme gayretinde olduğu markanın profesyonel ekibi işte bu başarının mimarları oldu. Son 20 yılda yakaladığı bu başarının ardında ise Aka Gündüz Özdemir, Levent Çakıroğlu, Hakan Bulgurlu ve Fatih Ebiçlioğlu, Hakan Kozan gibi üstün yetenekli ekibinin payı oldukça büyük. Özellikle Güney Afrika’da kıtanın orta ve alt kesiminde bulunan bölgede önemli bir isim olan Defy markasını satın alınmasıyla hızlanan süreç, bir yandan Pakistanlı Dawlance, Bangladeşli Singer alımlarıyla Asya’nın büyüyen coğrafyasına kaydırıldı. Tayland’da 100 milyon dolarlık tesis kuruldu, Hindistan için adım atıldı. Ülkenin en büyük gruplarından Tata ile iş birliği yapıldı ve dünyanın en kalabalık ülkesinde güçlü bir üretim ve satış ağı ortaya çıktı.
BAŞARILI SPONSORLUKLARA İMZA ATTI
Bu sırada markalaşmanın bir başka ayağı olan sponsorluklarda da başarılı işler ortaya çıkıyordu. Arçelik, iştiraki Beko’nun üstlendiği bu süreçte dünyanın en prestijli spor organizasyonlarında Türkiye’yi gururlandıran işlere imza atmıştı. İspanyol futbol devi Barcelona’nın maçlarını izlerken, yıldız isimlerin üzerinde bulunan Beko, daha çok gözümüzde parlıyordu. Basketbolda ülke liglerinde, Avrupa ve Dünya Kupası organizasyonlarında Beko ismi daha sık duyulmaya başlandı.
GÜÇLÜ OYUNCUDAN, OYUN KURUCUSUNA
Romanya’dan Tayland’a dünyanın farklı coğrafyalarında sahibi olduğu üretim tesislerinde Arçelik, aralarında Grundig, Blomberg, Elektrabregenz, Arctic, Leisure, Flavel, Defy, Altus, Dawlance’ın da olduğu 10’dan farklı markayla üretim yapıyor. Geçtiğimiz yılın sonunda temelini attığı üretim coğrafyasına Mısır’ı ekleyen, önce Indesit International JSC ve Whirlpool’un Rusya’daki varlığını alan Arçelik, bu yılın başında da beyaz eşyada küresel bir adım atarak dünyanın önde gelen ev aletleri üreticilerinden Whirlpool ile Avrupa’daki üretim, satış ve pazarlama iştiraklerini bünyesine katan anlaşma imzaladı. Bu işlemin ardından okuduğum haberler daha dikkat çekiciydi aslında. Özellikle bu işlemle birlikte Avrupa basını, Arçelik’in taşları yerinden oynattığını, beyaz eşyada güçlenen bir oyuncu değil, bir oyun kurucu haline geldiğini vurguluyordu.
68 yıl önce temeli atılan Arçelik, Türkiye’nin ihtiyacı olan markalaşma konusundaki özgüvenin başarılı bir örneği. Hem Türkiye’de hem de dünyanın farklı coğrafyalarındaki varlığı Türk markaları için fırsat, cesaret ve örnek teşkil ediyor. Markanın, Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi Koç için de ayrı bir önemi var tabii. Aygaz ile birlikte Rahmi Bey, sadece Arçelik’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor.
Kısa bir bilgiyi de paylaşmak isterim sizlerle. 1990’lı yılların ünlü sanatçısı Çelik’in isminin de Arçelik ile bir bağı var. Sanatçının babasının Arçelik’in Sütlüce’deki yerinde işe girdiği, doğan çocuklarına da markanın uğur getirdiğine inandıkları için Çelik ismini koyduklarını sizlerle paylaşmak istedim.