Oxfam KEDV (Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı) ve MeyIDiageo, 6 Şubat deprem felaketinin hemen sonrasında ağır hasar gören Hatay’ın Samandağ ilçesinde, bölgeye hem kısa dönemde nefes aldıracak, hem de uzun vadeli yerel kalkınmaya destek olacak bir proje için işbirliği yapma kararı aldı. Projenin merkezinde, Samandağ Kadın Kooperatifi tarafından belediyeden kiralanan ve depremde zarar gören gastronomi köyü vardı.
Samandağ Gastronomi Köyü’nde, bölge kadınlarının Yaşam Boyu Öğrenim programı kapsamında eğitilmesi ve istihdama kazandırılması hedefiyle yola çıkıldı. Eğitim programları tasarlandı. Ayrıca, yörenin geleneksel gastronomi kültürünün ve lezzetlerinin kayda geçirilip kalıcı hale getirilmesi amacıyla bir araştırma ve arşivleme çalışması planlandı.
Yaklaşık 20 dönüm alanda, içerisinde eğitim, konaklama, restoran gibi bölümler için elverişli yapılarla, bahçecilik için uygun alana sahip Samandağ Gastronomi Köyü’nde ilk eğitimler 2024 Mayıs ayında başladı.
Projenin ayrıntıları, 8 Temmuz Pazartesi günü İstanbul IWSA’da Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, MeyIDiageo Genel Müdürü Bahar Uçanlar ve Oxfam KEDV Başkanı Şengül Akçar’ın katıldığı bir basın buluşmasında paylaşıldı.
Samandağ Gastronomi Köyü, sağlam bir strateji ve uzun vadeli bakış açısının ürünü. Ortaya çıkan çalışma ölçeklenenebilecek ve başka bölgelerde uygulanabilecek bir bütünselliğe sahip. Dilerim Samandağ’dan başlayan ilk adım hızla Türkiye’ye yayılır. Yerel kalkınma projelerine gençler, kadınlar sahip çıkar. Tarımsal üretimimiz canlanır.
Basın toplantısının açılış konuşmasını yapan MeyIDiageo Genel Müdürü Bahar Uçanlar, gastronomi ve turizmin şirketin ekosisteminin en önemli bileşenleri olduğuna dikkat çekti. Projenin birden çok alanda ve uzun vadeli fayda sağlamasını hedeflediklerini vurguladı.
Bahar Uçanlar’ın verdiği bilgiye göre, Samandağ Gastronomi Köyü’nün “Learning For Life” (Yaşam Boyu Öğrenim) programı, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversite onaylı gastronomi ve turizm alanında dersler içeriyor.
Mayıs 2024’te yaklaşık 40 öğrenci ile başlayan eğitimler, Haziran 2024’teki ikinci dönemle birlikte yaklaşık 100 kadına ulaşmış durumda. Eğitimlere sadece Samandağ'dan değil, bölgeden isteyen bütün kadınlar katılabiliyor. İlk aşamada her ay ortalama 50 kadın eğitiliyor. İleride bu sayının 100’e çıkartılması hedefleniyor.
Toplantıda Samandağ Gastronomi Köyü hakkında detaylı bilgi paylaşan Oxfam KEDV Başkanı Şengül Akçar deprem sonrasında bölgede yaptıkları çalışma sırasında hissedarları arasında Samandağ Belediyesi’nin de yer aldığı Samandağ Kadın Kooperatifi’ne ait gastronomi köyüne rastladıklarını anlattı. Oxfam KEDV ekibi, kooperatif ve belediyenin desteğini aldıktan sonra MeyIDiageo ile bir araya gelerek hasarlı durumda olan binaları canlandırma çalışmalarına başlamış.
Köyün kapılarını Ekim 2024’te açacağını belirten Şengül Akçar, ilk etapta uygulamalı ve teorik eğitim verilecek alanları tamamlayacaklarını, ikincil olarak bir restoranı hizmete açacaklarını ve daha sonra konuk ağırlayacak ünitelerin devreye alınmasını hedeflediklerini söyledi.
Gastronomi köyünde bölge kadınlarının üreteceği yöresel ürünlerin satılacağı bir dükkan da planlanıyor. Dükkandan elde edilen gelir doğrudan köyün işletme fonuna aktarılacak. Köydeki projeler tamamlandığında şefler ve eğitmenler dışında, kalıcı olarak 50-100 kişilik bir kadro görev yapacak.
Basın buluşmasında söz alan Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay depremden zarar görmüş ve deprem sonrasında ayağa kaldırılması mümkün görülmeyen bu projeye destek verdikleri için Oxfam KEDV ve MeyIDiageo’ya teşekkür etti. Karaçay şunları söyledi:
“Ben de yerel kalkınmada kadınların çok önemli bir rolü olduğuna inanıyorum. Çünkü onlar hem çocukları, hem aileleri hem de çevreleri için neye ihtiyaç olduğunu biliyorlar. Birbirleriyle çok kolay bir araya gelip en zor görünen işlerde çözüm üretiyorlar. Gastronomi köyü için düşünülen eğitim ve etkinlik konusunda bana anlatılanlar Samandağ’da yepyeni ve bölgeye örnek olabilecek, ilçemizin ekonomisine değer katacak çok yararlı işler olacağını gösteriyor. Gastronomi köyümüzün bir an önce hayata geçmesi için belediye olarak her türlü desteği sağlayacağımıza söz veriyorum.”
Doğuş Grubu, Garanti BBVA iş birliğiyle yenilediği Bonus Parkorman’ın kapılarını açmaya hazırlanıyor. Garanti BBVA ile yapılan 5 yıllık isim sponsorluğu anlaşması sonrasında “Ormanın İzin Verdiği Kadar Park” felsefesiyle yeniden hayat bulan Bonus Parkorman, İstanbul’un merkezinde doğayla iç içe, kültür, sanat, gastronomi ve sporla dolu bir sosyal yaşam alanı sunuyor.
Bonus Parkorman, 29-30 Haziran'da gerçekleşecek İKSV Gezgin Salon etkinliğiyle yaza hızlı bir giriş yapacak. Yaz boyunca Babylon Soundgarden, Massive Attack, Judas Priest, Monkey Project – Unforbidden Festival gibi büyük etkinlikler ve festivallerle unutulmaz anlar yaşatmayı hedefleyen Bonus Parkorman, açık hava sinemaları, tiyatrolar, stand-up gösterileri ve performans sanatları gibi birçok etkinliğe evsahipliği yapacak.
Bonus Parkorman, Doğuş Grubu’nun yeme-içme konusunda markası d.ream ile tadım alanları, D-Gym ile ücretsiz spor etkinlikleri, Doğuş Grubu’nun müzik etkinlikleri konusunda markası Pozitif Müzik liderliğinde müzik festivalleri, açık ofisler ve hayvanlar için tasarlanan özel alanlarla İstanbul halkına özel deneyimler yaşatmaya hazırlanıyor.
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Üyesi Nafiz Karadere basın buluşmasında vizyonlarını şu cümlelerle ifade etti: “Doğuş Grubu olarak yeni yapılar inşa etmek yerine mevcut olanı doğaya saygılı bir şekilde onarıp koruyarak, ormanın ahengini bozmadan var olanı iyileştirdik. Parkorman, doğanın kalbinde kültür, sanat, gastronomi, spor ve eğlenceyi buluşturan bir sosyal yaşam alanı olarak tasarlandı. Amacımız, gelecek nesillere karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmek ve hem bireysel hem de kurumsal anlamda sosyal, çevresel ve finansal alanlardaki yenileyici yaklaşımımızı göz önünde bulundurarak faaliyetlerimizi sürdürmek.”
İş birliği hakkında bilgi veren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, “Bonus’u, İstanbul’un yeşil kalbi olarak yeniden tasarlanan ParkOrman’da, bir kez daha sanatseverlerle buluşturuyoruz. Doğuş Grubu’nun vizyoner bir yaklaşım ve önemli bir yatırımla, doğayla uyumlu şekilde dönüştürdüğü ParkOrman’da 5 yıl sürecek bir iş birliği gerçekleştirdik. Hem şehrin merkezinde hem de doğayla iç içe olan Bonus ParkOrman’ın İstanbullular için bir kaçış noktası olacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.