Naci İris
Elektrik Yüksek Müh. & İşletme Bilim Uzmanı
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, bu yıl küresel enerji sektöründe 1,7 trilyon doları temiz enerji teknolojilerine, 1,1 trilyon doları da fosil yakıt sektörüne olmak üzere toplam 2,8 trilyon dolar yatırım yapılıyor. Artık temiz enerji teknolojilerine yapılan yatırımlar fosil yakıt sektörüne yapılan yatırımlardan büyük hale geldi.
Son dönemde yenilenebilir enerji santralleri yatırım maliyetleri çok düştü ve fosil yakıt teknolojileriyle rekabet edebilecek seviyeye geldi. Dünya artık temiz enerjiyi, enerji güvenliği için önemsiyor. Fosil yakıtlar için başka ülkelere bağlı olmaktansa, kendi ülkelerindeki yenilenebilir enerji, elektrikli araçlar ve hatta nükleer enerjiyi tercih eder hale geldi. Maliyetler daha da düşme eğiliminde ve teşviklerin artmasıyla bu alanda çok daha hızlı büyüme gerçekleşiyor.
Güneş enerjisi yatırımları 380 milyar dolarla bu yıl ilk kez petrol üretimi harcamalarını geride bırakıyor. Bu yıl petrol üretim yatırımlarının 371 milyar dolar olacağı, toplam petrol ve gaz üretim yatırımlarının ise 528 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Yenilenebilir enerji dönüşümünün son bir yılda dünyada kaydettiği hız, gerek yenilenebilir enerji üretimi, gerekse elektrikli araçlara yapılan yatırımlar sayesinde şaşırtıcı seviyede.
Güneş enerjisi yatırımları, sınır tanımadan hızla artıyor. Modern dünyada her yeni iş ve işleyiş, enerjiye ihtiyaç duyuyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki elektrik talebi çok hızlı şekilde artıyor. Bu talebin en kolay karşılanacağı tercihte güneş hep birinci sırayı alıyor. Güneş enerjisi yatırımları, önümüzdeki 5 yıl içinde tüm alternatiflerin önüne geçeceğine kesin gözüyle bakılıyor.
Türkiye, İngiltere'nin başını çektiği demiryolları, buhar ve kimya endüstrisine dayalı birinci sanayi devrimini ve Amerika'nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında liderliğini, üstlendiği montaj hattına dayalı robotik imalat sanayi devrimini uzaktan izlemişti. Ülkemiz şu anda, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji dönüşümünü, coğrafi konumu nedeniyle en hızlı uygulayabilecek, hatta buna liderlik yapabilecek durumda.
Gerek panel üretiminde gerek santral kurulumundaki teknik becerisi ülkemizi farklı bir noktaya taşıyor. Bu hususta girişimcilerin teşvik edildiğinde ülkemiz bu sektörün liderliğine yarışacaktır.
Bu arda ülkemizde de, dünyanı genelinde de güneş ve rüzgâr enerjisinin şebekelere bağlanması konusunda yeteri kadar yatırım yapılmıyor. Yenilenebilir enerji potansiyelini kullanabilmek için şebekeler de aynı şekilde geliştirmek gerekiyor.
Umudum ve arzum odur ki, ülkemiz yenilenebilir enerji alanında potansiyelinin farkına varıp bu alanda dünya sıralamasında en üstlerde yerini alır.