Yeniden yapılandırma kanunu tasarısında gümrük alacaklarına ilişkin detaylar

Fatih UZUN Gümrük ve Dış Ticaret Dünyası

Yeni bir kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun tasarısı geçtiğimiz hafta TBMM Başkanlığına sunuldu. Tasarının genel gerekçesinde, Covid-19 salgınının bir yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve ekonominin bir kısmının uzun bir süre kapanmak zorunda kaldığı bir ortamda işletmelerce daha önceki yeniden yapılandırmalar kapsamında yapılandırılan vergi borçlarını ödeyememeleri ile kesinleşmiş borçlar dışında ihtilaflı aşamada bulunan veya henüz inceleme işlemleri tamamlanmamış borçlara da son verilip bunlara ilişkin uyuşmazlık süreçlerinin sonlandırılmasına yönelik talepler olduğu belirtilmekte. Bu yazımızda bu Tasarı’nın gümrük alacaklarına ilişkin içerdiği hususlara değinmeye çalışacağız.

Elbette TBMM Başkanlığına sunulan metnin hali hazırda bir tasarı olduğu ve TBMM Genel Kurulu’ndaki oylama süreçlerinde değişikliğe uğrayabileceğini ve bu yazıda belirttiğimiz hususların Tasarı’nın bu haliyle TBMM’den geçmesi durumunda geçerli olacağını hatırlatmak isterim.

Yapılandırma Tasarısının Gümrük Kapsamı

Yeniden Yapılandırma Tasarısının gümrük alacakları bakımından kapsamını 30/4/2021 tarihinden (bu tarih dâhil) önce 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü doğan ve Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip edilen gümrük vergileri, idari para cezaları, faizler, gecikme faizleri, gecikme zammı alacakları oluşturuyor.

Gümrük mevzuatımızda istisnai durumlar hariç olmak kaydıyla gümrük yükümlülüğü gümrük beyannamesinin tescil tarihinde doğmakta. Buradan hareketle Tasarı’nın 30/04/2021 tarihinden sonra tescil edilmiş bir gümrük beyannamesinden kaynaklanan gümrük alacaklarını kapsamamayacağını ifade etmek gerek.

Gümrük Alacağının Kesinleşmesi Bakımından

Önceki dönemlerde yasalaşan yeniden yapılandırma yasalarının bazıları sadece kesinleşmiş alacakları kapsama almaktaydı. TBMM’ye Yeniden Yapılandırma Tasarısı incelendiğinde, sadece kesinleşmiş kamu alacaklarının değil, kesinleşmemiş alacakların da kapsama dahil edildiğini görüyoruz. Dolayısıyla söz konusu tasarı hem kesinleşmiş statüde bulunan hem de kesinleşmemiş statüde bulunan gümrük alacaklarını kapsıyor.

·         Kesinleşmiş Gümrük Alacakları

Tasarı ile Ticaret Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından takip edilen alacaklardan bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil); vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan gümrük vergilerinin ödenmemiş kısmının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerine bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları ve aslı bu Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olanlar dâhil olmak üzere asla bağlı olarak kesilen idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçiliyor.

Özetle gümrük vergileri aslına bağlı olarak oluşan gümrük alacaklarında sadece verginin aslı ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi yeterli görülüp, diğer fer-i alacaklar ortadan kaldırılıyor.

Tabii ki gümrük mevzuatımızdaki yaptırımlar yalnızca gümrük vergileri aslına bağlı olarak ortaya çıkan cezalardan ibaret değil. Gümrük vergileri asıllarına bağlı olmaksızın düzenlenen vadesi geldiği hâlde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan ve 4458 sayılı Kanun ve ilgili diğer kanunlar kapsamında gümrük yükümlülüğü nedeniyle kesilmiş idari para cezaları ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun iştirak hükümleri nedeniyle kesilmiş idari para cezalarının %50’sinin de, yine Tasarıda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilmesi öngörülmüş.

Bu kapsamda gümrük vergilerinden birine bağlı olmaksızın kesilen idari para cezalarında durum çok daha net. Ceza tutarının yarısının ödenmesi koşuluyla kalan yarısının silineceği belirtilmiş.

Yukarıda ifade edilenden başka gümrük mevzuatımızda ayrıca eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezaları da mevcut. Yeniden Yapılandırma Tasarısında bunlarla ilgili ceza tutarının %30’u ve varsa gümrük vergileri aslının tamamı ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %70’i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer’i amme alacaklarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği ifade edilmiş.

İhtirazi kayıtla verilen gümrük beyannameleri üzerine tahakkuk etmiş olan gümrük vergileri hakkında ise Tasarıda, yukarıda belirtilen kesinleşmiş alacaklar kapsamındaki vergi aslına bağlı olarak düzenlenen gümrük alacaklarına ilişkin hükümler kapsamında işlem yapılacağı ifade ediliyor.

·         Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan gümrük alacakları

Yeniden Yapılandırma Tasarısının 3/1 inci maddesi kesinleşmemiş veya dava aşamasında bulunan alacakları kapsamakta. Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan idarece yapılmış gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; gümrük vergilerinin %50’si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerinin %50’si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçiliyor.

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla gümrük vergilerine ilişkin gümrük yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan tahakkuklar hakkında da yukarıdaki paragrafta ifade edildiği şekilde yapılandırma yapılabilecek.

Tasarıda istinaf veya temyiz aşamasında olan gümrük alacaklarının nasıl yapılandırılacağı 3/2 nci maddede ifade ediliyor. Anılan maddeye göre Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilgisine göre istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da istinaf/itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ya da karar düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan idarece yapılmış gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda, bu maddeye göre ödenecek alacak asıllarının tespitinde, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutarı esas alınacak.

Bu kapsamda Kanunun yayımı tarihinden önce verilmiş en son karar;

a) Terkine ilişkin ise ilk tahakkuka esas alınan gümrük vergilerinin %20’si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; yine Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla gümrük vergilerinin kalan %80’i, ile faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı,

b) Tasdik veya tadilen tasdike ilişkin ise, tasdik edilen gümrük vergilerinin tamamı, terkin edilen gümrük vergilerinin %20’si ile bu tutarlara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla terkin edilen gümrük vergilerinin kalan %80’I ile faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve alacak aslına bağlı olarak kesilen idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamı tahsil edilmeyecek.

Kanunun yayımı tarihinde gümrük yükümlülüğüyle ilgili sadece idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması hali de Tasarıda unutulmamış ve 3/3 üncü madde de buna ilişkin hükümlere yer verilmiş. Bu kapsamda Kanunun yayımı tarihi itibarıyla sadece gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin dava açılmış olması hâlinde;

a) Gümrük vergileri aslına bağlı cezaların, gümrük vergilerinin Kanunun yayımı tarihinden önce ödenmiş olması veya Tasarının 2 nci maddesine ilişkin olarak Kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla tamamının ve bunlara bağlı gecikme zamlarının,

b) Gümrük vergileri aslına bağlı olmaksızın kesilen gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarından;

- İlk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş safhada olanlarda cezanın %25 inin,

- Terkine ilişkin olanlarda cezanın % 10'unun, tasdik veya tadile ilişkin olanlarda ise tasdik edilen ceza tutarının %50'sinin, terkin edilen cezanın %10'unun

Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsilinden vazgeçilmektedir.

c) Asla bağlı olmaksızın kesilen gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde cezanın %25’inin, kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde, onanan kısım için yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde, ilgisine göre söz konusu oranların yarısının, bozulan kısım için %25’inin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezaların tahsil edilmemesi öngörülmektedir.

Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş olan idari para cezaları ile ilgili olarak;

- İlk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan safhadakilerde cezanın %15 inin, terkine ilişkin olanlarda ise cezanın %5'inin,

- Tasdik veya tadile ilişkin olanlarda tasdik edilen ceza tutarının %30'unun, terkin edilen cezanın %5'inin,

- Verilen en son kararın bozma kararı olması hâlinde cezanın %15’inin,

- Kısmen onama kısmen bozma kararı olması hâlinde; onanan kısmın tasdik veya tadilen tasdike ilişkin karar olması hâlinde tasdik edilen cezanın %30’unun, terkin edilen cezanın %5’inin, bozulan kısmın %15’inin,

Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla kalan cezalar silineceği ifade ediliyor.

Tasarının 3/10 uncu maddesine yer verilen hüküm uyarınca kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan gümrük alacaklarına ilişkin yükümlülerin bu maddeden istifade edebilmeleri için bu alacaklara karşı dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerekmekte.

Uzlaşma Safhasında Olan Gümrük Alacakları

Kanunun yayımı tarihi itibarıyla; gümrük uzlaşması hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulmuş, uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış, ancak dava açma süresi geçmemiş alacaklar da Tasarının “kesinleşmemiş alacaklara” ilişkin hükümlerinden yararlanabilecekler.

·         Gümrük İncelemesi veya Tahakkuk Aşamasında Olan İşlemler

Tasarının 4/8 inci maddesinde Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı halde, tamamlanamamış olan 4458 sayılı Kanun kapsamında yapılan gümrük incelemeleri ile ek tahakkuk işlemlerine devam edileceği ifade ediliyor. Bu işlemler tamamlandıktan sonra;

- Tahakkuk eden vergilerin %50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra kararın tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının,

- Vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25’inin

- Eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş cezalarda cezanın %15’inin ve varsa gümrük vergileri aslının %50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarına göre hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra kararın tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının,

Kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksitin tebliği izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının %50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %75’inin, eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş cezalarının %85’inin, gümrük vergilerine Kanunun yayımı tarihine kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilecek.

Tasarıya göre Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak yine Kanunun yayımı tarihinden önce tamamlandığı halde, bu tarihte ya da bu tarihten sonra gümrük idaresine intikal eden gümrük müfettişi raporları üzerine gerekli ek tahakkuk ve tebliğ işlemleri yapılacak olup, yapılan tahakkuk üzerine bu bölümde belirtilen şekilde tespit edilen tutar ifade edilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlandırılabilecek.

·         Pişmanlıkla Yapılan Gümrük Beyanları

Yeniden Yapılandırma Tasarının 3/10-c maddesi ise 4458 sayılı Kanuna ve ilgili diğer kanunlara göre tahakkuku ve tahsili gerektiği halde yükümlü tarafından beyan edilmeyen aykırılıkların gümrük idaresinin tespitinden önce kendiliğinden bildirilmesi durumunu içeriyor. Bu kapsamdaki işlemler için gümrük vergilerinin tamamı ile hesaplanacak faiz yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; yine Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla faizlerin ve idari para cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilmesi öngörülmekte.

Sonuç

Kamuoyunda sıklıkla vergi affı olarak adlandırılan kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasına ilişkin regülasyonların vergisini düzenli şekilde ödeyen yükümlüleri pek de hoşnut ettiği söylenemez elbette. Özellikle bizim ülkemizde olduğu gibi birkaç yılda bir bu yola başvuruluyorsa bu durumun vergisini zamanında veren işletmeler için haksız bir durum yarattığı ortada. Bununla birlikte bir yılı aşkın süredir yaşanan pandemiye de bağlı olarak bu süreçte pek çok işletmenin vergi borçları bakımından problemler yaşadığı ve kamu otoritesinin de tahsilat sürecinde olan kamu alacaklarının ama az ama çok oranda bir an önce Hazineye intikal etmesini arzuladığı da bir gerçek. İşte bu Yeniden Yapılandırma Tasarısının kapsamının oldukça geniş tutulmasının sebeplerini biraz da bu açıdan değerlendirmek gerekiyor gibi. Ayrıca bir hususu yazmadan geçemeyeceğim. Hazırlanan her bir yeniden yapılandırma kanunundan çok sayıda yükümlünün faydalanabilmesi için bu mevzuatların yükümlü bakımından daha kolay, açık, sade ve anlaşılabilir bir dille kaleme alınması gerektiğine inanıyorum. Fakat bizde nedense hiç de öyle olmuyor. Her ne kadar madde sayısı az da olsa bu Tasarı da okunması ve anlaşılması zor bir regülasyon gibi duruyor. Tabiki ilgili bakanlıklar Tasarı yasalaştıktan sonra çıkaracaklar tebliğler ile uygulamaya yön verecek ve soru işaretleri olan hususları açıklığa kavuşturacaklardır ama ben yinede daha sade ve anlaşılır yeniden yapılandırma mevzuatlarının oluşturulabileceği kanaatindeyim. Neyse. Umarım söz konusu yeniden yapılandırma tasarısı amacına hizmet eder ve hem yükümlüler hem de kamu otoritesi nezdinde istenilen faydaları sağlar.

Tüm yazılarını göster