Yeniden fiyatlama çabası

Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Geride kalan haftada bu köşede ekonomiyi, piyasaları ya da gelişmelerin olası fiyatlama etkilerini konuşmak, tartışmak içimden gelmedi. Ülke olarak çok acı günlerden geçiyoruz. Üzüntümüz hiç olmadığı kadar fazla. Bir yandan da hayatımızı en çok da bölgedeki kardeşlerimiz için bir an önce normalleştirmemiz gerek. Tekrar ne kadar üzgün olduğumu yürekten belirmek isterim. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum.

Şimdi olabildiğince, her ne kadar istemesek de, konuşmamız gereken diğer konulara gelmeye çalışalım. Piyasalar.

Hatırlayacak olursanız, bu köşenin önemli bir kısmı global cephedeki gelişmeleri anlamak üzerine kurgulanmakta. Gerekçem ise oldukça basit; yıllardır değişmeyen bir felsefe: dışarıda olup biteni anlamadan, anlamaya çalışmadan, kafa yormadan, içerisi için rota çizmek mümkün değil. Elbette bu felsefenin çalışması dış piyasalar ile yüksek koordinasyonu olan, fiyatlama mekanizmalarının sağlıklı çalıştığı, yabancı payının yüksek olduğu koşullara bağlı.

Uzun bir süredir yazılarımızdaki tema, Fed ile piyasa arasındaki makas açıklığı üzerinden şekilleniyor. Bu yazı da öyle olacak. Dikkat çeken bir düzeltme süreci içerisindeyiz. Fed’in yüksek enflasyon baskısının devam ettiği, söylemini henüz gevşemeden yana değiştirmediği ortamda düzeltmenin piyasalar cephesinden gelmesi sürpriz olmasa gerek. Böyle de oluyor. Buyursunlar birkaç önemli detay: Aralık ayı FOMC toplantısına yönelik swap piyasası fiyatlamaları 18 Ocak tarihinde %4.32’de oluşuyordu. Çok uzaklara gitmeye gerek yok; Şubat başlangıcında da benzer rakamları konuşuyorduk. Cuma akşamı kapanışında ise konuşmaya başladığımız yeni patika %5.05-5.10 aralığı olarak güncellendi. İşte tam da buna “düzeltme” diyoruz. Nedir? Fed’in kendi söylemi olan “daha uzun süre, daha yüksek faiz düzeyleri” yönlendirmesine şimdilerde piyasa işlemcileri de inanmaya başlamıştır. Kalıcı olur mu? Erken bir değerlendirmede bulunmak güç. Zira konuştuklarımız günlük alınan satılan kontratlar. Herkes pozisyonunu farklı yönde şekillendirebilir. Son 2 haftada geçen yüklü işlemler en yakın örnek. Önemli olan trendi, gidişatı kestirebilmek, resmi doğru okuyabilmek.

Bir diğer örnek ise daha yakın kontratın seyrine dair. Temmuz vadeli kontratta işlemciler ocak ortasında %4.80’i fiyatlarken, tıpkı aralık vadelide olduğu üzere şubat ayı işlemlerine de aynı eksende giriş yapmıştık. Şimdilerde güncellenmiş beklenti yılın yedinci ayı için %5.25-5.30 aralığını işaret ediyor. Nedir? Vadeler arasındaki beklenti değişimi eğrinin kısa tarafını uzuna kıyasla daha yukarıya çekmiştir.

Peki, neden böyle oldu?

ABD’de açıklanan makro veri seti ocak ortasından bu yana yukarı yönlü sürpriz yapıyor. Burada kendimizi kontrol etmenin en kolay yolu Citi’nin hesapladığı sürpriz endekslerine göz atmak. Hazırsanız size yabancı olmadığımız bir tarih vereceğim: 18 Ocak. O tarihten bu yana sürpriz (gerçekleşme-beklenti) endeksi yukarı yönde şekilleniyor Amerikan data seti için. Mevcut düzeyi Mayıs 2022’deki sürprize işaret ediyor. Yani, beklentilerden çok daha kuvvetli bir momentumda veriler izliyoruz. Bunun doğal sonucu olarak da beklentiler kendi içerisinde yukarı yönde güncelleniyor.

Konuşmamız gereken bir diğer önemli konu da enflasyon beklentilerinin değişimi. Son 1 haftada izlediğimiz verilerden en önemlisi ABD enflasyonuydu. Momentumun sanılan ölçekte azalmaması yatırımcıları farklı bir tarafa geçiriyor. 1y vadeli başa baş enflasyon beklentisi (breakeven) Ağustos 2022’de oluştuğu %3’lere yükselirken, 1y vadeli enflasyon swap rakamı ise henüz ocak ayında %2’nin aşağısında şekillenirken, şimdilerde ise %3’e yakınsadı. Nedir? Beklentilerin değişimi de beklentileri yönetmek de önemlidir.

Net/net yıl başlangıcından bu yana piyasa işlemlerinin ilerlediği eksenden farklı gelişmeler kapımızın önüne gelmiş durumda. Kısa vadeli düzeltmelere global piyasalar ve FX tarafında hazırlıklı olmakta fayda var. Unutmadan; tüm bunları konuşurken Fed’in kontrolü kaybetmesini henüz dile getirmiyoruz. İşte buna da beklenti yönetimi diyoruz. Hatta gerçekleşen tam olarak şudur: Piyasa, Fed’in beklentisine yakınsamaktadır. Bu nedenle mart ayı FOMC toplantısına ilerlediğimiz düzlük daha fazla volatilite ve kafa karışıklığı barındırmaktadır.

Tüm yazılarını göster