Pandemi en fazla dezavantajlı grupların hayatını zorlaştırdı. İşgücünün dışında kalan kesimlere yönelik projeler her zamankinden daha önemli hale gelmiş durumda. Bu bağlamda, İstanbul Havalimanı'nda, 90’dan fazla işletme ile yolculara uçuş öncesi ve sonrası yiyecek ve içecek hizmeti sunan TUM; İGA ortaklığında yaratılan “Cafe Yanımda” benzeri projelere büyük ihtiyacımız var.
Cafe Yanımda, iç hatlarda yolculuk yapan misafirlerin yiyecek içecek alışverişlerini bağımsızca yapabilecekleri, erişilebilir bir mekân olarak hizmet sunuyor. Cafe Yanımda; TUM ve İGA iş birliğinde, Erişilebilir Her Şey danışmanlığında ve Arnavutköy Belediyesi’nin istihdam konusunda verdiği destek ile fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan 9 bireye de iş yaşamında alan açıyor. ‘Hayata eşit katılma hakkı’ yaklaşımıyla bünyesinde fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan bireyleri istihdam eden Cafe Yanımda’nın gelirleri, onların sosyal yaşamdaki hak ve özgürlüklerini geliştirme yönünde faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerine bağışlanıyor.
Basın buluşmasında konuşan TUM CEO’su Hüseyin Dönmez projeyi şu cümlelerle özetledi: “Bir sosyal sorumluluk girişimi olarak da nitelendirebileceğimiz Cafe Yanımda, dünden bugüne ortaya çıkmış bir proje değil. Üzerinde uzun uzun düşünülmüş, her ayrıntısı tartışılmış, fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan bireylerin sosyal yaşama entegrasyonu konusunda önemli çalışmalara imza atan STK’larımızdan destek alınarak tasarlanmış bir girişim. Bu proje ile amacımız; fiziksel ve bilişsel farklılıklara sahip bireylerin iş ve sosyal yaşamında erişilebilir koşullar sağlandığında aktif olarak istihdama katılabildiğini ve sosyalleşebildiğini göstermek.”
Fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan bireyleri yılda sadece bir-iki özel günde hatırlamak istemediklerinin altını çizen Dönmez; “Onlara istihdam sağlarken; ekonomik refahı ile daha güvenli bir geleceğe adım atmalarına vesile oluyoruz.
Diğer yandan; kafemizde vakit geçirecek fiziksel ve bilişsel farklılıkları bulunan bireylerin rahat etmeleri yönünde her türlü imkânı sunuyoruz. Örnek vermek gerekirse; kafe alanındaki tüm ışıklandırmaları göz hassasiyetine göre ayarladık. Görme engelli misafirlerimiz ve çalışanlarımız için Braille alfabeli yönlendirmeler ve menülerimiz mevcut. Aynı zamanda, akülü tekerlekli sandalyeler için şarj istasyonumuz da var. Sese karşı hassasiyet duyan misafirlerimizin yemeklerini daha konforlu yiyebilmesi için sessiz oda yerleştirdik ve işaret diliyle iletişime geçen canlı asistan hizmetimiz mevcut. Özetle; misafirlerimizin, farklı engel gruplarından güler yüzlü çalışanlarla kolayca iletişim kurarak sipariş verebilecekleri ve ihtiyaçlarına özel çözümlere tek bir noktada erişebilecekleri bir mekân tasarladık” dedi.
İGA İstanbul Havalimanı’nın CEO’su Kadri Samsunlu, ”İGA İstanbul Havalimanı olarak inşaat aşamasından itibaren ulusal ve uluslararası standartlara bağlı kalarak havalimanımızı fiziksel, duyusal, zihinsel farklılıkları olan misafirlerimiz için daha erişilebilir hale getirmek ve onlara tek başlarına yaşayabilecekleri keyifli bir havalimanı deneyimi sunmak için yola çıktık. Yaptığımız çalışmalar neticesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından ulusal/uluslararası erişilebilirlik standartlarına bağlı olarak yapılan denetimler sonrasında, 2020 yılında İstanbul Havalimanı Erişilebilirlik Belgesi’ni almaya hak kazandık. Kısa bir süre önce de Uluslararası Havalimanları Konseyi (ACI), İGA İstanbul Havalimanı’nın, havalimanı erişilebilirliğine yönelik “Erişilebilirliği Geliştirme Akreditasyonu” programı kapsamında akredite edilen dünyadaki ilk havalimanı olduk. İGA olarak erişilebilirlik yaklaşımımız özel günlere yönelik geliştirilen projelerden ibaret değil. Biz burada, bu havalimanında erişilebilirliği bir ekstra olarak değil, bir kültür olarak görüyoruz. Yarattığımız bu kültürü geliştirmek ve güçlendirmek için de bugün olduğu gibi her zaman çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
Kale Grubu’nun 65 yıldır faaliyet gösterdiği seramik alanındaki sanatçılara alan açmak ve onları desteklemek için yürüttüğü çalışmalarına uluslararası bir boyut katan KTSM, yenilikçi Konuk Sanatçı Programı ile devam ediyor. KTSM, ilk kez hayata geçirdiği Konuk Sanatçı Programı kapsamında, uluslararası seramik sanatçıları Élodie Alexandre-Reyaz Badaruddin’e ev sahipliği yapıyor.
Program kapsamında, Fransız ve Hint asıllı iki sanatçı, 3 ay boyunca İstanbul’da yaşayıp üreterek, Grubun doğduğu topraklar olan Çanakkale’ye ilham ziyaretleri yaparak program sonunda ortaya çıkan seramik sanat eserlerini KTSM’de ‘İyi Bak Dünyana’ temasını merkeze alan bir sergiyle ziyaretçilerle buluşturacak.
Konuk Sanatçı Programı, bir sanatçının içinde bulunduğu ortamdan başka/farklı bir ortamda zaman geçirmesini, bazen de üretmesini sağlayan programlar için ifade ediliyor. Bulunduğu şehir, ülke ya da kıtadan başka bir yaşam ve üretim alanına giden sanatçı, buradaki sosyo-kültürel çevreyle etkileşime geçerken, sanat ya da spesifik bir ortamı da keşfediyor.
Türkiye'de seramik sanatı alanında bir örnek oluşturmayı amaçlayan KTSM-KSP'nin ilk programı için davet edilen Élodie Alexandre-Reyaz Badaruddin çifti, 5 yaşındaki kızları Alif ile 11 Ekim'den bu yana Türkiye'de yaşıyor. 8 Ocak'a kadar zamanlarının bir kısmını İstanbul, bir kısmını da Çanakkale'de geçirecek olan sanatçı çift, KTSM’nin 2021 yılından bu yana öncü olduğu 'İyi Bak Dünyana' temasından aldıkları ilhamla, dünyaya iyi bakmanın ne anlama geldiğini sorgulayacak. Sanatçıların, KTSM'nin seramik fırınını kullanarak açık atölyede üretecekleri eserlerin Aralık ayı ortasında yine KTSM'de düzenlenecek bir sergiyle sanat severlerle buluşması planlanıyor.
Kale Grubu Kurumsal İletişim Müdürü Zeynep Özler çalışmalarla ilgili şu bilgiyi paylaşıyor: "Türkiye'de ve bölgemizde seramik alanındaki öncü Konuk Sanatçı Programlarından biri olma vizyonuyla ilk KSP'mizi köklerimizden aldığımız ilhamla seramik alanında gerçekleştirmeyi planladık. Hindistan'dan gelen konuk çiftimize “evin senin dünyan” bilinciyle, Karaköy ve Perşembe Pazarı'nın doğal dokusunun yanı sıra fabrikada üretimi deneyimlemek üzere Kale Grubu'nun doğup büyüdüğü topraklar olan Çanakkale/ Çan'ın kapılarını açtık" diye konuştu.
Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen projesiyle Assembly Buildings, Ankara One Tower AVM’nin 8.000 metrekarelik bölümünü dönüştürerek, değişen iş yaşamı ihtiyaçlarının tümünü karşılayan tam donanımlı bir iş ve yaşam merkezi kurdu.
Ankara iş dünyasının diğer şehirlerden ayrılan, bürokrasi ve uluslararası ilişkiler trafiğine uyum sağlayacak ve geliştirecek şekilde Urbanjobs ve Assembly iş birliğinde incelikle tasarlanmış Assembly One Tower, her ihtiyaca cevap verecek ofis seçenekleri, farklı konseptlerde restoranları, “podcast” ve “videocast” odası, farklı davet ve lounge alanlarını da içinde barındırıyor.
Assembly Buildings Kurucu Ortağı İsmet Öztanık One Tower projesini şu cümlelerle özetliyor: “8.000 m2'lik bir alana konumlanan Assembly One Tower ile Ankara iş dünyasına yepyeni bir çalışma deneyimi sunuyoruz. Sosyal, iş, diplomasi ve kreatif endüstrilerden üyeleri ve etkinlik katılımcılarını bir araya getiriyoruz. Günümüz hibrit çalışma ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak tasarlanan ortak çalışma alanları, lounge'lar, hazır ofisler, 500 m2'ye kadar dubleks loft tipi özel teraslı ofisler, restoranlar gibi seçeneklere ev sahipliği yapıyoruz. Amacımız; verimlilik, paylaşım ve kaynakların sürdürülebilirliğini devam ettirmek ve iş hayatının en önemli ihtiyacı networklerle ve sosyal dayanışma ile üreten bir ekosistemi devam ettirmek.”
Assembly Buildings kurucu ortağı Yiğit Şatıroğlu ise One Tower projesi için “İş ve yaşam ayrımının kalktığı yeni normalimizde, Assembly’nın yarattığı mekan, içerik ve servis olanaklarının en güncel örneğinin, bu coğrafyanın en etkin başkentinde gerçekleşiyor olmasından çok heyecanlıyım. Öte yandan, gayrimenkul sektörü için, Assembly One Tower’ın global ölçekte çok değerli bir “yeniden işlevlendirme“ projesi örneği olmasından mutluluk duyuyorum.” yorumunu yapıyor.
Organizasyonu KREA M.I.C.E. tarafından gerçekleştirilen “Altın Lider Ödülleri” platformunda 31 Mart 2022 tarihinden itibaren, tüm Türkiye’den 45 binin üzerinde oy kullanıldı. Türkiye’de iş dünyasında çalışan her bireyin “tekil oyu” ve cep telefonuna gönderilen “SMS doğrulama kodu” ile katıldığı oylamalar 25 Kasım 2022’de sona erdi.
Yapılan değerlendirme sonucu en fazla oy alan CHRO; CMO ve CEO’lar geçtiğimiz hafta İstanbul Raffles’daki üç ayrı gala gecesinde ödüllerini aldılar. Ödül alan her lider kısa bir konuşma yaparak, başarılarının gerisindeki unsurları ve kendi yolculuklarını anlattılar.
Altın Lider Ödülleri 2023 oylamaları 31 Mart 2023’de başlayacak ve 15 Kasım 2023’e kadar devam edecek. Oy kullanmak isteyen iş dünyasının tüm bireyleri her yıl olduğu gibi, arzu ettikleri liderleri aday gösterebilecek ve https://altinliderodulleri.org den oylarını ücretsiz olarak kullanabilecekler.