Yeni OVP'de gelecek 3 yılda neler planlanıyor?

ZAFER ÖZCİVAN

Ekonomist-Yazar

zozcivan@hotmail.com

Ekonomi yönetimleri tarafından bugüne kadar birkaç kez Yeni Ekonomik Program, Orta Vadeli Plan (OVP), enflasyon tahminleri döviz kurları tahminleri gibi birçok program açıklanmasına rağmen açıklanan bu oranlar veya tahminlerin hiç birisinin tutmadığını, sık sık revize dildiğini hepimiz biliyoruz. Ancak özellikle iş dünyası açısından orta ve uzun vadeli öngörüler yapılamıyor ve ekonomiye güven duyulmaması sonucu üretim ve yatırım programları yerli ve yabancı girişimciler tarafından sürekli ertelenmek zorunda kalıyor.

Yeni Orta Vadeli Plan 5 Eylül tarihinde ekonomi yetkilileri tarafından açıklandı ve Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Açıklanan programı 2025- 2027 yıllarını kapsayacak şekilde ilk başta enflasyonun tek haneye üşürülmesini amaçlamaktadır. Özetlemeye çalışırsak;

▶ 2024 yılı için ekonomik büyüme tahmini %3,5, 2025 yılı için %4, 2026 için 4,5, 2027 yılı için ise %5 olarak öngörülmüş. Buradan anlaşılmaktadır ki enflasyon tek haneli rakamlara düşünceye kadar sıkılaştırılmış para politikası devam edecek. Tedavüldeki para miktarını kontrol altına alarak, halkın harcamalarını kısmak, enflasyonun sebeplerinden biri olarak görülen iç talebi azaltmak kuralı devam edecek. Ancak halkın genel durumuna bakıldığında toplam nüfusun yaklaşık %80 kadarının zor geçindiği, ihtiyaçlarını sürekli ötelediği, beslenme harcamaları bile yapamadığı da bir gerçektir. Hal böyle olunca harcamaların kısılması sürekli vatandaştan beklenmektedir. Hâlbuki hükümet yetkililerinin bu konuda örnek alınması gerekir ama maalesef kamuda tasarruf konusu sürekli gündemde kalmaktadır.

▶ Bütçe açığının gayri safi milli gelire oranı 2025'te %3,1 2027'de ise %2,5 olması hedeflenmiştir. Eğer gerçekleşirse bu oranlar ekonomik açıdan son derece önemlidir ve ülke kalkınması reel olarak gerçekleşeceği anlamına gelir. Ancak bu gerçekleşme diğer faktörlerin veya öngörülerin gerçekleşmesi durumunda olacaktır. Öngörülenlerin gerçekleşmemesi durumunda bu oranın da gerçekleşme ihtimali azalabilir.

▶ Daha önce açıklanan orta vadeli planda 2024 yılı enflasyon hedefi %38 iken bu defa %41,5 olarak revize edildiği görülmektedir. 2025 yılı için %17.5, 2026 yılı için %9.7, 2007 yılı için ise %7 olarak tahmin edilmektedir. Ancak enflasyon hesapları TÜİK tarafından hesaplanırken baz alınan fiyatların ne kadar gerçeklerden uzak olduğunu hepimiz biliyoruz. TÜİK bir devlet kurumu olmasına rağmen halkın güvenini kaybettiği ortadadır ve yaşanan gerçek enflasyon TÜİK verilerinin iki katıdır. Elektriğe, doğalgaza gelen yüksek zamlardan sonra her ürüne kısa sürelerde yapılan fiyat artışları oluşmaktadır ve enflasyonun düştüğünü söyleme zordur. Dolayısıyla bu yıl sonu için hedeflenen enflasyon oranının %50 olacağını söylemek iyimser bir tahmin olacaktır. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarında baz etkisi ve hesaplama yöntemlerinin komik olduğunu unutmamamız gerekir.

 ▶ İşsizlik oranı ise 2024 sonu için %9.3, 2025 için %9.6, 2026 için %9,2, ve 2027 için %8,8 olarak öngörülmüş. Ancak burada da TÜİK hesaplama yöntemlerinin bizi yanılttığını dikkate almak zorundayız. Günümüzde ne çalışan ne de tahsil yapan 6 milyon gencimiz mevcuttur ve bu sayının artma ihtimali de yüksektir. Çünkü üniversiteyi kazanıp da gidemeyen öğrenci sayısı son iki yılda kaydını sildirenler de dahil olmak üzere 900 bin civarındadır. Bir başka konu ise politika faizlerinin zorunlu olarak yükseltilmesinden dolayı artan kredi faizlerinin üretime yansıması, yüksek maliyetler nedeniyle kredi kullanmayan işletimlerin küçülmeye gitmesi ve işçi çıkararak üretimi düşürmesi söz konusudur. Bu durum böyle devam ederse başta turizm ve ihracat yapan işetmeler olmak üzere işçi çıkarımına devam edecekler ve işsizlik oranları artacaktır.

▶ İhracat miktarları 2024 yılı sonunda 264 milyar, 2025 de 279,6 milyar, 2026 da 296,1 milyar, 2027 de ise 319,6 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir. Ekonomik büyümenin sağlanmasında, işsizliği azalmasında, merkez bankası döviz girdilerinin artmasında ve daha birçok ekonomik faktörün olumlu seyretmesinde ihracatın önemi tartışılmaz bir gerçektir. İhracatın artması ise üretimle doğru orantılıdır. Dolayısıyla yerli üretimi arttıracak tedbirler almak, üretim kaynaklarını doğru ve en verimli şekilde kullanmak önemlidir. Ancak üretim yaparken sıradan ürünler değil; teknolojiye uygun, yükte hafif pahada ağır, yurt dışı pazarlarda rekabet gücümüzü arttırabilecek ürünlere ağırlık verilmesi gerekir. Ayrıca ülkemizde yapılan üretimin ara mal ve hammaddesinin yaklaşık yüzde ellisinin ithal yoluyla tedarik edildiği gerçeğinden hareket ederek ithal ikame ürün üreten işletmelere daha fazla destek verilmelidir. Günümüzde döviz kurlarının yatay seyretmesi ihracatı negatif yönde etkilemiştir. Bu konuda en önemli konu ise verilen kredilerin doğru şekilde, amaca uygun olarak kullandırılmasını sağlamaktır ve bunun için kredi verilen işletmeler belirli zaman periyotlarında, ne ürettiği, nereye sattığı, üretim miktarı gibi faktörler sıkı denetim altına alınmalıdır.

▶ İthalat konusunda ise 2024 yılı için 345 milyar dolar, 2025 de 369 milyar dolar, 206 da 390,6 milyar dolar, 2027 de ise 417,5 milyar dolar olacağı tahmin edilmektedir. Dış ticaret açığımızın kapanması hatta fazla verebilmesi için ihracatın ithalattan daha çok olması gerektiği bilinen bir gerçektir. Yukarıda bahsettiğim gibi üretim azalması sonucu yurt dışından temin edilen hammadde ve ara mal ihtiyacının azalması sebebiyle ithalatımız azalmıştır. Ayrıca döviz kurlarının yatay seyretmesi sonucu oluşan ithal ürünlerdeki fiyat istikrarı ithalatımızı arttırabilir. İthalatı azaltmanın en etkin yolu ise ithal ikame ürün üretimine önem vermeliyiz. Bir taraftan da elektrik, doğalgaz, akaryakıt gibi temek ihtiyaçlarımızı tamamen yurt dışından tedarik ettiğimiz için dış ticaret açığı vermekteyiz. Dolayısıyla çok çalışıp çok üretmek, çok ihracat yapmak zorundayız.

▶ Yeni OVP'de öngörülen önemli konulardan biri de öngörülebilirliğin güçlendirilmesidir. Konuyu en basitinden ele alırsak günümüzde küçük esnaf bile yarınlar için bir plan yapamamaktadır. Kaldı ki büyük yerli ve yabancı yatırımcılar için orta ve uzun vadeli plan yapmak son derece önemlidir. İşte yatırımcılar bazı ekonomik gelişmeleri öngöremedikleri için yatırımlarını ertelemek durumunda kalmaktadır. Bana göre açıklanan planda en önemli ikonlardan birisi de bu gelişmedir.

Tüm yazılarını göster