Hükümetin konut tutkusu!...
Hükümetin geçmişten gelen haklı ve kendine ait olan patentinin “toplu konut” olduğunu biliyoruz. Gerçekten de Tayyip Erdoğan Hükümetlerinin önemli başarı hikâyelerinden birisinin toplu konut uygulamaları olduğu açık. 19 yılda 1 milyon 170 bin sosyal konut üretimi büyük başarı. Şimdi de önümüzdeki 2 yılda 250 bin ve 5 yılda ise 500 bin yeni sosyal konut üretimi hedefi…
Nedense Hükümet bu alandaki başarısını gölgelemek istercesine düzensiz, plansız ve perakende projelere yoğunlaşmış olup şimdi de orta gelirli grup ile arsa ve işyeri üretimi ile ilgili projeler peşinde. Ayrıca Hazine destekli kefalet sistemi çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati tarafından 11 Ocak günü kamuoyuna açıklanan 20 milyar lira tutarında “Yeni Evim İnşaat Destek Paketi” ile 10 milyar lira tutarında “konut inşaat destek paketi” ortada.
Derken… bu hafta sonu Plan ve Bütçe Komisyonu üyelerinin apar topar 23 Ocak pazartesi sabahı çağrıldığı toplantıda gündeme gelen “Yeni Konut Finansmanı Programı” devrede. Bugüne kadarki konut kredilerinin toplam riski 360 milyar lira olduğu halde, bu yeni program ile öngörülen limit yaklaşık 211 milyar lira. Yani 2023 yılı bütçe ödenek tutarı olan 4 trilyon 423 milyar liranın yüzde 5’i .
Açıkçası seçim telaşıyla getirilen ve pratiği olmayan bölük pörçük düzenlemeler!...
Bir kanun teklifi mi yoksa bir tebliğ taslağı mı gerçekten anlamak adeta imkansız.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndan birkaç saat içerisinde geçen düzenleme elimize geçti. Bütün bir gece boyunca defalarca okumak durumunda kaldık. Açıkça ve dürüstçe söylemek gerekirse anlamakta çok zorlandık, hatta bazı yerlerini de anlamadık.
Hepimizin bildiği gibi; kamu finansmanını ve borç yönetimini düzenleyen norm kanun niteliğindeki 4749 sayılı Kanun’un kendisi 17. madde. Ama 2002 yılında kanun çıkarken 5 olan geçici madde sayısı 20 yılda 36 olmuş. Şimdi bu düzenleme ile 37. madde gündemde.
Kanun teklifi ne getiriyor?...
Önce usul ve şekle ilişkin bir şeyler söyleyelim.
- Hemen işin başında belirtelim ki getirilen kanun teklifi 1 maddeden ibaret ama kendisi 3 tam sayfa.
- Sanki Cumhurbaşkanı’nın yetkileriyle Hazine ve Maliye Bakanı’nın yetkileri birbiriyle yarışır vaziyette.
- Kesinlikle kanunda yer almaması gereken ve tebliğ ile düzenlenecek konular var.
- Özellikle de çok karmaşık ve sistematikten uzak bir yapıda.
- Açıkçası böyle bir düzenlemeye ve burada niçin gerek duyulduğunu anlamak çok zor.
Bu kanun teklifinin amacı, düzenlemeye göre, TC vatandaşı gerçek kişilerin konut finansmanı taksit ödemelerini kolaylaştırmaya yönelik katkı sağlamak. Bunun için Cumhurbaşkanı tarafından belirlenecek bir kamu bankası aracılığıyla bankalara nakit kaynak aktarmak. Bu vatandaş grubu orta gelirli ve gelir garantisi olan kesimi ifade ediyor.
Katkı hangi konut grubunu kapsıyor?
Daha önce satılmamış ve yüklenici firmanın mülkiyetinde olan konutlar ile yapımına henüz başlanmamış veya yapımı devam eden konut projelerinden konut edineceklere sağlanacak konutlar olarak sınırlandırılmış. Bu arada konut geliştiricileri de yüklenici olarak kabul edilmiş.
Peki vatandaşa sağlanan katkı veya katkılar neler?
Bunun için iki somut katkı öngörülmüş. Birincisi, gerçek kişi için ilk üç yıldaki finansman taksit tutarının kişinin hane gelirinin yüzde 30’unu aşan kısım kadar Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden katkı sağlamak olarak belirlenmiş. Bu yüzde 30 oranını yüzde 50’ye çıkarmaya ve süreyi 1 yıla kadar indirmeye Cumhurbaşkanı yetkili kılınmış. İkincisi de konut satış bedeli üzerinden yüzde 5 katkı payının, yüklenici firma hesabından veya finansman tutarından tahsil edilerek finansmanı sağlayan bankalardaki geçici hesaplara aktarım olarak formüle edilmiş.
Vatandaşa sağlanan konut finansmanının kaynağı ne?
Yukarıda birinci sırada yer alan katkının sağlanabileceği konut finansmanının toplam anapara tutarının, ilgili yıl merkezi yönetim bütçesinde yer alan başlangıç ödeneklerinin yüzde 5’ini aşamayacağı şeklinde sınırlandırılmış. Yani 2023 bütçesine göre bu limit 211 lira olarak öngörülmüş ve bu tutarı bir katına kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkili kılınmış.
Bu arada Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca sağlanacak finansmanın menkul kıymetleştirilme imkanı da kanunla öngörülmüş. Özel tertip Devlet iç borçlanma senetleri veya varlığa dayalı menkul kıymetlerin (VDMK) alınması karşılığında kağıt ihracı yetkisi alınmış.
Konut finansmanlarına ilişkin düzenleme 31.12.2023 tarihine kadar geçerli kılınmış ve 1 yıl daha uzatma yetkisi Cumhurbaşkanı’na verilmiş.
Öte yandan bankalar tarafından sağlanacak finansman tutarı, vade, faiz oranı, kar payı, konutların azami satış bedeli, gerçek kişilerin durumu gibi konuları belirleme ve il bazında farklılaştırma gibi konularda da Cumhurbaşkanı yetkili kılınmış.
Sözün özü: 2023 yılı içerisinde bu kadar ödenek kullanılamayacak ve pratiği bakımından da bu madde uygulanamayacak. Dolayısıyla sadece seçim öncesinde bu madde satılacak.