“Yeni kömür santrali yapmamak yetmez, mevcutları da kapatmalı”        

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasını takip eden süreçte, net-sıfır hedefini 2053 olarak belirledi. Bu hedef Türkiye’nin 2053 yılı itibarıyla 80 milyon ton (Mt) CO2 eşdeğeri sera gazı salması anlamına geliyor. 2020 TÜİK verileri ise Türkiye’nin yıllık sera gazı emisyon seviyesinin 523.9 Mt CO2 eşdeğerinde olduğunu ortaya koyuyor.             

Bu tablo; 2053 net-sıfır hedefinin ne denli iddialı bir hedef olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla Türkiye’nin 2053 yılına kadar u iddialı hedefe ulaşmak için enerji sektörü kaynaklı emisyonlarını ciddi oranda azaltılması gerekiyor. Öncelikle atılması gereken adım ise, daha fazla kömürlü termik santral yapılmasını engellemek olmalı.             

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA), 2053 Net-Sıfır emisyon hedefi yolunda emekli edilmesi gerekecek kömürlü termik santraller hakkında ekonomik bir inceleme yayımladı.             

“2053 Net-Sıfır Emisyon Hedefi Yolunda Emekli Edilecek Kömürlü Termik Santraller” isimli çalışma öncelikle, yüzde 84.7 oranında düşürülmesi gereken toplam emisyonlar içinde en büyük oranın yüzde 70.2 ile enerji kaynaklı olduğunu hatırlatıyor. 2053 net-sıfır hedefine ulaşılması için, yeni kömürlü termik santral yapılmamasının yeterli olmayacağına dikkat çeken çalışma, mevcut kömür kapasitesinin de kademeli olarak 2053’e dek devreden çıkarılmasının zorunlu hale geleceğine yer veriyor.

Özelleştirilen santraller 2030’da emekli edilebilir               

SEFiA’nın yayımladığı çalışmada, net-sıfır hedefine ulaşmak için yaşlı ve ekonomik ömrünü tamamlamış/tamamlamak üzere olan santrallerin devreden çıkarılmasının uygunluğu yalnızca kamu maliyesi gözünden değil, yatırımcı açısından da ekonomik olarak değerlendiriliyor. Hesaplamaya dâhil edilen termik santraller; Seyitömer, Yatağan, Çatalağzı, Soma B, Kemerköy, Yeniköy, Tunçbilek ve Orhaneli’yi kapsıyor.              

Analize göre, özelleştirilen santrallerin hemen hepsi 2030’un ikinci yarısına kalmadan özelleştirme bedellerini ödeyerek emekli edilebilir duruma geliyor. Çalışmada ayrıca net-sıfır hedefleri doğrultusunda emekliye ayrılan kömürlü termik santraller hakkında dünyadan güncel örnekler de veriliyor. Öne çıkan bulgular şöyle:                

Özelleştirilen santrallerin bir kısmı, hâlihazırda özelleştirme bedelini öderken, ağırlıklı bir kısmı da 2030’ların ikinci yarısına kalmadan bu bedeli ödemiş oluyor.            

Santrallerin ağırlıklı bir kısmı, özelleştirme tarihinden 2022 yılının başına kadar kabaca özelleştirme bedelinin yarıdan fazlasını karşılayacak miktarda faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) elde ediyor. Özelleştirilen santraller, ortalama 2032 yılında başa baş noktasına geliyor.                  

Çok uzak olmayan bir gelecekte hayatımızdan çıkacaklar

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç, kömürlü termik santrallerin çok uzak olmayan bir gelecekte hayatımızdan çıkacağının altını çizerek şöyle söylüyor: “Türkiye’nin, 2053 net-sıfır hedefleri doğrultusunda kömürlü termik santralden elektrik üretimini terk etmesi gerekecek. Mevcut santral portföyünün ne şekilde ve hangi sıralamayla emekli edileceğinin planlanması gerekiyor. Bir yanda 2053 hedefleri doğrultusunda emekliye ayrılmayı bekleyen santraller, diğer yanda ise ülkenin arz güvenliğinin zora sokulmaması gerekliliği, detaylı bir planlamanın zorunlu olduğunu gösteriyor.” Çalışmanın yazarı İbrahim Çiftçi ise “Bu santraller için bir emeklilik planı yapılıp santral işletmecilerine belirlenen bir oranda yenilenebilir enerji yatırımı ruhsatı verilmesi, kamu açısından hem net-sıfır hedeflerine ulaşmada hem de arz güvenliğini tesis etme hususunda bir yöntem olabilir. Bu, santral işletmecileri için de sermaye atıllaşması riskinden kaçınma ve kaybedilecek nakit akışlarını telafi etmede çözüm olacak bir model olabilir” yorumunu yapıyor.

32 kömür santralinin toplam kurulu gücü 19 bin 825 MW

Türkiye’de, kurulu gücü 40 megavat (MW) ve üzeri olan aktif 32 kömürlü termik santralin işletmedeki toplam kurulu gücü 19 bin 825 MW’a ulaşıyor. Bunların 9 bin 122 MW kurulu güce sahip kısmını özel sektör tarafından işletilen ve ithal kömüre dayalı santraller oluşturuyor. Linyitle çalışan santrallerin toplam kurulu gücü ise 9 bin 905 MW. Bunun 2 bin 424 MW kısmı elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) tarafından işletiliyor. Özel sektörün işlettiği linyit santralleri ise 2013-2015 arası dönemde EÜAŞ tarafından özelleştirilen ve yapımları 1980’lerde tamamlanan santralleri kapsıyor.

Tüm yazılarını göster