Yeni hükümet ihracata ne kadar vize verecek

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Seçim bitti, yeni hükümet kuruldu, bazı bakanlar gitti yenileri geldi, bazıları koltuklarını korudu, yeni isimlerin özgeçmişlerini arayışlar başladı.

İhracatın ekonomimize ve büyümeye katkıları ortada ve bu, ara sıra siyasiler tarafından altı çizilerek vurgulanıyor amma…

İhracat rakamlarımız düşüyor.

Bunun böyle olacağı konusu epey önce birçok uzman tarafından dile getirilmiş olsa da seçim telaşından ve hükümetin önceliklerinin farklı olması nedeniyle ihracatçıların dertleri, biraz kulak ardı edilmiş idi.

İş hayatının içerisinde yoğun bir geçmişi olan Sayın Ömer Bolat Ticaret Bakanı olarak atandı.

Hayırlı olmasını ve çalışmalarında kolaylıklar diliyoruz.

İKV, DEİK ve MÜSİAD gibi kuruluşlarda bulunmuş olması nedeniyle, ihracatçılarımızın yaşadıklarını yakından bildiğini ve sorunlarımıza çok uzak olmadığını düşünüyoruz.

TİM’den, İhracatçı Birliklerinden, Odalardan yükselen seslere kulak verdiğimizde, seslendirilen sorunların ve bu sorunların çözümü için ileri sürülen önerilerin büyük ölçekte örtüştüğünü görüyoruz.

İlk sorun, Türk lirasının değerinin yabancı paralar karşısında olması gereken yerde olmaması.

Asgari ücretin artışı ve enflasyonist baskı nedeniyle yurtiçi maliyetlerin artışı, ihracatçılarımızın rekabetçiliğini olumsuz yönde etkiliyor.

İkinci sorun, finansmana erişimin zor ve erişilenin de pahalı olması.

Eğer ihracatçılarımıza uluslararası piyasalar seviyesindeki maliyetlerle finansman sağlanabilirse, rekabetçilikte bir ivme yakalamaları çok olasıdır.

Üçüncü sorun, yüksek enerji maliyetleri.

Enerji kullanmadan üretim yapılması mümkün olsa keşke amma kalmadı öyle bir hayat.

Enerji maliyetlerine bakınca, çocukluğumdaki Belen yaylasının dere bahçesinde ki şimdi yerleşim yerinden geçen yolun altında kaldı, akarsu ile çalışan Tozlu amcanın un değirmenini aramıyor değilim.

Çözüm olarak bir zamanlar yapıldığı gibi, ihraç edilen ürünün bünyesine giren enerjinin ihracatçıya daha uygun fiyatlarla verilmesi hayat geçirilemez mi?

Dördüncü ve kâbus gibi bir sorun ise seyahatlerde ihracatçının önüne çıkan vize engeli.

Her ne kadar bu sorun yeni değilse de şimdiye kadar bu seviyede engelleyici olmadığı konuşuluyor. Yabancı uyruklulara konut satışı ile edinilen vatandaşlıkların buna ciddi boyutta etkisi olduğu söylemi yaygın.

Öte yandan bunu siyasete bağlayıp, İsveç’in NATO üyeliği için baskı unsuru olarak kullanıldığını söyleyenler de var. Daha ileri giderek, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası olması beklenen gelişmelerle ilgilendirenler dahi duyuluyor.

Yeşil pasaportların bile olumsuz olaylara karıştığı olaylar medyada yerini alıyor.

Hal böyle olunca da gerçek ihracatçı vize alamamakla yanıyor.

Müşteri ziyaretleri, fuarlara ve kongrelere katılımlar ve hatta konserler engelleniyor.

Özdeyişi unutmayalım “Gözden ırak olan gönülden de ırak olur”

Hele Uzak Doğu’dan taşıma fiyatlarının, konteyner ücretlerinin dibe vurduğu bu zamanlarda ihracatçıyı devlet kollamazsa biz kime dert anlatacağız.

Bence çözüm çok zor değil…

Suyu taşıyanla, testiyi kıranı ayırt edebilirsek ve suyu taşıyana ayrıcalıkları hak ettikleri kadar ve hızla verirsek, düşmekte olan ihracatımıza en azından bu yönden bir ivme verebiliriz.

Tüm yazılarını göster