“Yeni bir model yaratmak için enerjiden çok sinerji gerekli”

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, “Bir kırılım çağı yaşıyoruz. Sorunlar küresel. Türkiye için değil, bu toprakların imzasını dünyaya tanıtmak için çalışmalıyız. Enerjinin gücünü artırmak önemli, ama sinerji daha önemli, çünkü yeni bir model yaratmaya ihtiyacımız var" diye konuştu.

“Sorunumuz küresel. Dünyanın hiçbir yerinde insanlar bizden daha huzurlu yaşamıyor. Gelir eşitsizliği, iklim krizi, jeopolitik gerginlikler, ekonomik dalgalanmalar nedeniyle bir kırılım çağı yaşıyoruz. Her kırılım gri alanlar yaratıyor. Bu gri alanlar da bilinmezlik anlamına geliyor. Geçmişten kopuyoruz, ana geleceğe anlam vermekte zorlanıyoruz. Verinin ve iletişimin katlanarak artması bilinmezliği daha da artırıyor. Her kırılım artan frekanslarda korumacı bir algıyı etkisiz bırakıyor. Yaşadığımız bu kırılımlar, artık ürünlerin de ötesine geçmiş durumda. Örneğin kripto para, hukuk sistemini de değiştiriyor. Bugün dünyanın yaş ortalaması 30. Dünya liderlerinin yaş ortalaması ise 50-60 arasında. Yeni modellere ihtiyacımız var. Gençlerin dilinden konuşmalıyız. Yaratıcı ekonomileri desteklemeliyiz. Türkiye için değil, bu toprakların imzasını dünyaya tanıtmak için çalışmalıyız. Enerjinin gücünü artırmak önemli, ama sinerji daha önemli, çünkü yeni bir model yaratmaya ihtiyacımız var.” Bu sözler Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı’ya ait… Yaşadığımız dünyanın çok somut bir özeti. Bu dünyayı daha iyi bir yere dönüştürmek istiyorsak, atmamız gereken adımlar belli. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) da, işte bu noktada çok önemli bir adım atıyor.

“Sürdürülebilirlik yeni paradigmamızın temel taşıdır”

“İyilik için teknoloji” vizyonu ile Türkiye’nin imzasını dünyaya tanıtmak üzere çalışan TBV, “Geleceğin Paradigması: Kırılım ve Sürdürülebilirlik Manifestosu”nda, “Sürdürülebilirlik yeni paradigmamızın temel taşıdır” diyor. Manifesto’dan öne çıkan bazı satırlar şöyle:

Bu yeni hikaye gezegenimize ve tüm canlılara daha iyi bir gelecek sunma ihtiyacını taşımaktadır ve sorunları bilimsel ve pratik açıdan ele almayı gerektirmektedir (…) Mevcut sistemlerin yeni paradigmayla uyumlu hale getirilmesi adil ve etik bir dönüşüm için önemlidir.

Geleceğin geçmiş verilerin üzerine kurulması giderek artan belirsizliğe cevap verilmesini zorlaştırmaktadır. Bu kırılımların açığa çıkardığı denetlenmeyen gri alanlar öngörülemeyen tehlikeleri de içinde barındırmaktadır.

Henüz vakit varken kaçınılmaz değişimlere uyum sağlamak, ileride oluşması olası büyük tehlikeleri önleyebilecektir. (…) Yeni fikirlerin, araştırmaların ve vizyonların özgürce, katılımcı bir şekilde keşfedilmesi, dönüşümün anahtarı olabilmektedir.

YENİ BİR GELECEĞE ADIM ATMAK İÇİN ÇAĞRI

Geleceğin paradigmasının oluşturulmasına rehberlik etmeyi hedefleyen Manifesto, “Sürdürülebilirlik, işbirliği ve yenilikçilik temelinde, akıl karışıklığını aşarak yeni bir geleceğe birlikte adım atmak için çağrıda bulunuyor.” Manifesto atılması gereken adımları şöyle sıralıyor: 

  • Toplumları dönüştürmek için bilinçlendirmenin rolü kritik. Bireylerin toplumların yeni paradigmaya uyum sağlamaları için eğitim ve farkındalığın artırılması gerekiyor. 

  • Genç ve deneyimli zihinlerin birlikte yeni fikirler yaratmasına olanak tanınmalı. 

  • Çalışmaların bilimsel ve veriye dayalı yapılması. Verinin geçmiş kaynaklı olması kabulüyle hareket edilmeli ve bilgi kirliliğinden kaçınılmalı. 

  • Küresel katılımcılık gözetilerek ve gezegenin bütünlüğü ele alınarak sürdürülebilirlik temelinde küresel bir kurumsallaşma modeli üzerine çalışılmalı. 

  • Özellikle ekonomi ve yönetişim sistemlerinde geçmiş temel performans göstergeleri (GDP vs) yerine, sürdürülebilirlik esaslı yeni endeksler oluşturulmalı ve kullanılmalı. 

  • Daha sürdürülebilir, küresel, yeni, dinamik ekonomi, hukuk ve yönetişim modelleri ve kurumları geliştirilmeli. Ayrıca denetim mekanizmaları oluşturulmalı.

Tüm yazılarını göster