İnternet 90’lı yıllarda hayatımıza girdi. O yıllarda önce ATM ve kredi kartlarıyla tanıştık. Sonra Bankamatikler, ardından internet şimdi de dijitalleşme konuşuluyor.
Son yıllarda dijital dünyada ülke olarak yerimizi almak için tüm kurumlarımızla yeni gelişen teknolojik gelişmelere uyum ve süreci kalıcı hale getiren çalışmalar yapılıyor.
Öyle ki şimdilerde kripto para ve vergilendirmesi nasıl olacak? Sorularını sorar olduk ve cevabını vermek için konunun uzmanları tartışıyor.
Hayat hızla akıp gidiyor. Dünyada çok hızlı dijital ve teknolojik gelişmeler oluyor.
Özellikle teknolojinin gelişmesi ve dijital çağda yaşadığımız son yıllarda nerdeyse her işlemimizi internet üzerinden yapmaya başladık. İnternet kesildiğinde tüm işlemlerimiz kesintiye uğruyor ve duraksıyoruz, bizi kendisine bağımlı hale getiren en kilit faktör olarak yaşamımızın tam ortasında duruyor.
Yaşanılan bu hızlı dijital gelişmelerle “e” ‘ler de hayatımıza girdi ve her alanında var olmaya başladı. Yaşamımızın bir parçası ve en önemli bir araç olarak etkin bir rol oynuyor.
Hızlı akıp giden yaşam koşullarında her işlemimizi hızla gerçekleştirme ve zamanımızı daha verimli ve etkin kullanmamızı da sağladı.
Yer yer dijitalleşme sürecinde kullanılan uygulama ve yazılımlar, başımıza iş açsa da, dolandırıcıların eline düşmüş olduğumuz günler yaşayıp, mağduriyet yaşasak da hızla ilerleyen dünyadaki değişimlerde elimizdeki en önemli enstrüman olarak görülüyor.
Vergilerin artmasıyla, günümüz enflasyon ortamında kamu harcamalarını karşılamada en etkili gelir kaynağı olarak vergi geliri olduğu görülüyor. Verginin sağlanmasında ve takibinde de ilgili kurumlar da, e-uygulamalarla dijitalleşmede de önemli adımlar attı.
Vergi ödemelerinizi, borçlarınızı, beyannamelerinizi, SGK, icra, tapu, bankacılık işlemleri, kredi kartı alışverişlerinize …vb. gibi artık birçok işleminizi dijital ortamda yapacağınız uygulamalar vatandaşların hizmetine sunuluyor.
İşte tam da bu noktada İstanbul Yüksek Ticaret ve Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Mezunları Derneği’nin düzenlediği XV. Türkiye Vergi Kongresi’nde her biri alanında uzmanlar tarafından; vergi, cezalar, e-uygulamalar, kripto para, kayıt dışı ekonomi, gelir dağılımı, vergi yükü, vergi dilimleri, gelir eşitsizliği, yapay zeka, dijital cüzdan, pos ödemeleri, dijital bankacılık uygulamaları vb. konular aktarıldı.
Kongre’de her biri kendi alanında uzmanları izledim ve derledim, kısaca aktarmak istiyorum:
Dr. A. Bumin DOĞRUSÖZ (Marmara Üniversitesi): Vergilendirmede Adalet Sorunsalı ve Türkiye’de Durum konusunu anlattı: Dolaylı vergilerin artırılmasına yönelik adımlar atıldığını söyleyerek, dolaylı vergilerin alt gelir grupları üzerine yıkıldığını, orta ve alt gelir gruplarının dolaylı vergiler dolayısıyla tüketirken aslında kendilerini tükettiklerini dile getirdi.
Dr. DOĞRUSÖZ, birtakım istisnaların getirildiğini, istisnalar aşıldığı zaman istisnayı yok sayarak vergilendirme yapıldığını ifade etti.
Dr. DOĞRUSÖZ, Sosyal medya içerik üreticiliği ve telif kazançları hakkında örnek vererek, “Şu anda 3 milyon istisna var. Geliriniz 3 milyonu geçtiği takdirde geçen kısımdan değil yani 1 lira fazla kazanırsanız o bir liranın değil, 3 milyon bir liranın vergisini ödemiş oluyorsunuz yani bir anda istisnanız da yok oluyor” dedi.
Prof. Dr. Ateş OKTAR (İstanbul Üniversitesi): Türk Vergi Sisteminin Değişen Zamana Uyum konusuna değindi:
Prof. Dr. OKTAR, vergi reformunun gerekliliğine de değinerek; dijital hizmetler ve değerli konut vergisinin küçük çapta reformlar olarak düşünülebileceğini, dijital dünyaya vergi sistemlerinin uyum sağlayabildiğini belirtti.
Bilgisayar sisteminin gelişimiyle dijital dönüşüme uyum sürecinin başladığını ifade eden Prof.Dr.OKTAR,
Yapay zeka ve nesnelerin internetinin çok sık duyulduğunu, dijital dönüşümde her şeyin internete bağlandığına değindi.
Prof.Dr.OKTAR , gündelik hayatta dijital dönüşümlerin nerelerde olduğunu aktararak : Telefon, e-mail, gps, gprs, hts kayıtları, wi-fi, google, yandex, yahoo, facebook, instagram, linkedin , netflix, e bankalar, kripto para, e-devlet, e-nabız, manyetik kartlar, geometrik cihazlar, chatgbt vb…sonra da muhasebe, vergi alanında ise : e-muhasebe, e- vergi, e-defter, e-belge, e-yoklama, e-beyanname, e-tebliğ ile tüm bunların hayatın içinde olduğunu belirtti.
Prof.Dr.OKTAR, vergi denetiminde beyannameye de gerek kalmayacağını aktararak, bir kişinin her şeyi dijital ortama kayıtlıysa o kişinin ne kadar beyan vereceğini sistemin bildireceğini aynı şekilde denetiminin de kolay hale geldiğini ifade etti.
Tarık TOMBUL ( Pay, TR, TÖDEB YK Üyesi): Elektronik Ticarette Yeni Nesil Ödeme Yöntemleri konusu hakkında konuştu: Mail order ile ödemeye değinerek; “ Teknoloji ilk olarak Türkiye’de mail orderi, linkle ödemeyle dijital hale dönüştürdü” dedi.
Tarık TOMBUL, pos cihazına sadece kartın dokunulmasının günümüzde yeterli hale geldiği noktasına vurgu yaptı.
Tarık TOMBUL, fiziki posların artık yazar kasa pos cihazı haline getirildiği ve mali verilerin alınarak gelirler idaresine de iletildiğini belirtti.
Tarık TOMBUL, ödeme yöntemlerinde de çeşitlilik oluştuğunu söyleyerek; para transferi, kredi kartı, mobil ödeme yöntemlerinin oluştuğunu ve dijital cüzdan konusunu aktardı.
Tarık TOMBUL, cep telefonundan internete bağlanmak ve iletişim hizmetleri dışında finansal hizmetlerin de yapılabildiğini dile getirerek; ”Bugün cüzdanınızı evde bıraksanız, kaç kişi geri döner, karşılığında cep telefonunuzu evde unutsanız kaç kişi geri döner, herkes döner’ dedi.
E-dönüşümlerle vergilemede yapılacak tüm işlemlere daha hızlı ve pratik çözümler getirilerek denetimlerinde kolaylaştıracağı göze çarpıyor.
Dijital cüzdandan sanal paraya, kayıt dışı faaliyetlerin azalacağı, gelir dağılımda, vergi ödeme ve almada, dengeli dağılımlara, kredi kartı alışverişine kadar tüm finansal hareketlerimizin de yazılım ve uygulamalar, yapay zekâ ile riskleri de gözeterek alınan önlemlerle her geçen gün dijital dünyaya doğru ilerleyeceğimiz görülüyor.
Dijital dönüşümlerin, ekonomik, sektörel, bölgesel, teknolojik açıdan bizlere katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Son olarak söylemek gerekirse dijital dünya seninle ne içindeyim zamanın ne de dışındayım aksine tam da ortasındayım …