Gıda enflasyonu ile yemek yemeye başladığımızdan bu yana menüleri küçülttük, malzemeleri eksilttik yeni bir beslenme rutini belirledik. Zeytinleri bile tane ile satın alır olduk. Peki, yetti mi? Hayır, çünkü gıda enflasyonu yüksek seyrini koruyor. Ancak hane halkının geliri aynı oranda artmıyor.
Taze sebze ve meyvelerin fiyatları %78 oranında artış gösterdi. Enerji fiyatları %94 arttı. İşlenmiş gıda fiyatları %82 oranında tırmandı. Yıllık bazdaki bu yüksek artışlar sofraların yiyecek kalitesini dip noktalara çekti. Tarım politikalarımızın yetenekleri, soframızdaki malzemelerin de belirleyicisi…
Yer yer gıda fiyatlarından yakınırken marketleri gündeme getirdik. Marketler üzerinden enflasyonu düşüremeyeceğimizin farkındayız oysaki. Enflasyonla mücadeleyi tarlada, fabrikada, değer zincirinde vermemiz gerekirken bir soğan mağarası, market basmayı tercih ettik. Zaptiye yöntemlere daldık.
Aslında bu cennet vatan, kendisi dâhil civar coğrafyasını besleyecek potansiyelde olmasına rağmen, arazi bütünleştirememekten, üreticiyi örgütleyememekten, hal, perakende yasaları güncelleyememekten, girdi fiyatlarını düşürememekten ve planlı teknolojik üretimsizlikten bu halde…
İKİ SORU İKİ CEVAP
Zorunlu tüketim malları da enflasyondan etkilenir mi?
Enflasyon dokunduğu her alanda erime yaratan bir kezzap gibidir. Ne zorunlu mal dinler, ne hayatın en zaruri ihtiyaçlarını… Her alanda erimeye işaret eder.
Enflasyon için bu dönemde nasıl çözüm getirilebilir?
Enflasyon zorunlu olarak yaşadığınız bir birlikteliğe dönüştüğünde; kalitesiz hayata, refahsız büyümeye, şişen fiyatlara maruz kalırsınız.
NOT
BÜZÜLMEK (SHIRINGFLATION) MARKALAR İÇİN ÇÖZÜM MÜ?
Tüketiciye gramaj azaltarak, daha küçük paketlerle enflasyon yönelik çözümler yaratan markalar büzülerek resesyon etkisini azaltmaya çalışıyor. Bir mutfak sepetinin aynı ürünlerle maliyetini düşürmenin yolu, ürünlerin yarısını almak haline gelmeye başladı.
Alışveriş davranışları değişiyor. Pahalı ürünler için yeni satış politikaları geliştiriliyor. Zira sepetten ilk çıkarılacaklar arasında yer alıyorlar. Bir sepetteki en yüksek fiyatlı ürün olmayı kimse istemiyor artık. Ürünü küçültüp fiyatı artmamış hissettirmek bir anlamda tüketiciyi aldatmak aslında. Buna "shrinkflasyon" deniyor.
Shrinkflation (ya da büzüşme enflasyonu), bir ürünün fiyatının aynı kalması durumunda, ürünün miktarının ya da kalitesinin azalması anlamına geliyor. Bu durumda, bir ürün için ödenen miktar aynı kalırken, gerçek değeri azalıyor. Shrinkflation, enflasyon ve üretim maliyetlerinin artması gibi ekonomik faktörlerden etkilenebiliyor ve tüketicilerin ürün için ödediği fiyatın gerçek değerini yanıltmasına neden oluyor.
Shrinkflation, marka güven kaybıdır. İtibarı olumsuz etkiler. Maliyettir. Ürün kalitesi düştüğünde rekabet avantajı kaybıdır.