SÜMERBANK’ta Neşriyat Müdürlüğü sonrası 1977 yılında Ankara’da açtığı matbaada etiket işlerine de yönelen 1968 kuşağından Önder Özgün, 1994 yılında oğlu Mert Özgün’den yeni gündeme gelen teknolojiyi araştırmasını istedi:
- Oğlum, “barkod” diye bir sistemden söz ediliyor. Bak bakalım, o alana girmek için ne yapabiliriz.
Mert Özgün, ABD’den proje getirtti, babasının 1977’de temellerini attığı Etisan’ın işlerini büyütecek kapının açılmasını sağladı:
- 12 bin firmaya “barkod” danışmanlığı hizmeti verdik.
- Öğrenci yemek fişleri üzerinden dolandırıldığımızı anladık. Bu şüphe Sayıştay incelemelerinde ortaya çıktı. Bizim “yemek fişi dolandırıcılığı”nı engelleyecek bir programa ihtiyacımız var. Acilen bir formül bulabilir misiniz?
Dolandırıcılığın nasıl olduğunu da anlattı:
- Üniversitemizdeki öğrencilere yemek fişi dağıtıyoruz. Öğrencilerin tamamının her gün üniversitede yemek yemesi söz konusu olmuyor. Kullanılmayan yemek fişleri birileri tarafından çaktırmadan işleme alınıyor, karşılığında parası tahsil ediliyor.
Mert Özgün ve ekibi, İsrail’den getirttikleri cihazlara dayalı bir ödeme sistemini söz konusu üniversiteye kurdu:
- Sistem başarılı şekilde çalışmaya başladı. Fiziki yemek fişi ortadan kalktı. Öğrenciler kartlı sistemle yemek hizmeti almaya başladı.
Etisan ekibi, Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün liderliğinde söz konusu sistemi başka üniversitelere de kurmak üzere kolları sıvadı. Üniversite ve sisteme dahil olan öğrenci sayısı artmaya başlayınca bankalarla temasa geçildi:
- Bankanıza genç müşteri kazandıracak bir “yemek bedeli ödeme sistemi”miz var. Sistemde bankanız devreye girerse daha güçlü ve sağlıklı bir modele dönüşür. Siz de genç müşterileri kucaklamış olursunuz.
Etisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün’le geçenlerde buluşup sohbet ettik. Oluşturdukları ödeme sistemini 31 üniversiteye yaydıklarını belirtti:
- Şu anda 1.5 milyon üniversite öğrencisi bizim ödeme sistemimizi kullanıyor. Bankacılık tabanlı “kampüs ödeme sistemi”- mizde günlük provizyon sayısı 200 bin dolayında seyrediyor.
Şirketin geçen yıl “Holding A.Ş.”ye dönüştüğünü ifade edip, faaliyet alanlarını özetledi:
- 2018 yılından bu yana farklı iş modeli ile geliştirdiğimiz “ödeme sistemleri”, “mobil uygulamalar” ve “QR kod ile ödeme” gibi bileşenleri bir arada sunuyoruz. “Kampüs ödeme sistemi” bunların başında yer alıyor.
“e-kampüs” projesinde 2018 yılında ulaştıkları üniversite sayısının 9 olduğunu bildirdi:
- 2019’da hizmet verdiğimiz üniversite sayısı 18’e yükseldi. 2020’de yaşadığımız COVID-19 pandemisi sürecinde fiziki eğitim- öğretime ara verilince biz de durduk. 2021 yılında üniversite sayısı 24’e çıktı. Bir bakanlık da sistemimize dahil oldu.
Hedefini paylaştı:
- 1.5 milyon öğrencinin 1 milyonu sistemimizi halen kampüs içinde güvenle kullanıyor. 31 üniversite ve 2 kamu kuruluşu, Etisan’ın yeni iş modeli ve teknik altyapısını kullanıyor. Kısa vadede 3 milyon öğrenciyi kucaklamayı, günlük 500 bin işleme ulaşmayı hedefliyoruz.
Bankacılık sistemini nasıl kullandıklarını şöyle açtı:
- Kampüs nüfusunun mudi haline gelmesinden, finansal işlemlerin provizyon için bankaya ulaşmasına kadar tüm süreçlerde BDDK ve T.C. Merkez Bankası mevzuatları çerçevesinde bankacılık sistemini kullanıyoruz.
Üniversitelerde “yemek fişi dolandırıcılığı”nı frenlemek üzere geliştirilen model, Etisan’da çıtanın yükselmesini, 1.5 milyon öğrenciyi kucaklayıp bankacılık sistemine taşımasını sağlamış görünüyor…
3 milyon öğrenci ve 500 bin günlük işlem hedefine ulaşmalarının çok da uzak olmadığı anlaşılıyor…
ETİSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün, bazı ülkelerde bankaların yeni müşteri edinmek için yaptığı harcamadan örnekler verdi:
- İngiltere’de bankaların 18-30 yaş aralığında müşteri edinme maliyeti, mudi başına 172 poundu, Avrupa’da da 100 Euro’yu buluyor.
Türkiye’deki harcamaya işaret etti:
- Türkiye’de bu rakam 52 dolar düzeyinde. “Kampüs ödeme sistemi”ne döndü:
- Bizim sistem bankalara çok düşük maliyetle müşteri kazanma şansı veriyor. Öğrenciler ortalama 5 yıl boyunca her gün bankacılık sistemini aktif kullanıyor.
ETİSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün, “kampüs ödeme sistemi” kapsamına giren üniversiteleri sıraladı:
■ Antakya Mustafa Kemal Üniversitesi, Ardahan Üniversitesi, Bayburt Üniversitesi, Bingöl Üniversitesi, Çankırı Karatekin Üniversitesi, Erzincan Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hakkari Üniversitesi, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Şırnak Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Kırklareli Üniversitesi, Adnan Menderes Üniversitesi, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Trakya Üniversitesi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Gaziantep Üniversitesi, Çorum Hitit Üniversitesi, Gaziantep İslam ve Teknoloji Üniversitesi, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Mardin Artuklu Üniversitesi, Pamukkale Üniversitesi, Van 100. Yıl Üniversitesi, Bartın Üniversitesi, TED Üniversitesi, Abdullah Gül Üniversitesi, Lokman Hekim Üniversitesi.
Çalıştıkları bankaları da aktardı:
- Ağırlıklı Halkbank olmak üzere Yapı Kredi Bankası, Denizbank ve PTT Bank ile işbirliğimiz var.
ETİSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün, sistemlerinin bulut tabanlı çalıştığını belirtti:
- Online bankacılık provizyon alt yapısını kullanıyor ve toplanan veriyi web tabanlı raporlama platformlarında sunuyoruz.
Sistemin bankacılık protokollerini kullandığını kaydetti: - Üniversiteler ve kurumlar, kendilerine özel hazırlanmış olan web tabanlı raporlama platformu sayesinde tek tuş ile Sayıştay’a raporlama yapıyor. Sayıştay, bu raporlarda sunulan verileri baz alıyor.
ETİSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün, “e-kampüs” sisteminin kurulmasından, cep telefonuna yüklenen uygulamaya dönüşmesinden önce üniversite yemekhanelerine girişte turnikeden geçildiğini anımsattı:
- Bir üniversitenin bizimle doğrudan çalışan biriminin başındaki arkadaş beni telefonuna “Turnikeci Mert Abi” diye kaydetmiş.
ETİSAN Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mert Özgün, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) çatısı altındaki Türkiye-İsrail İş Konseyi’nde Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığını bildirdi:
- İsrail ile cihaz alımı konusunda işbirliğimiz sürüyor.
İsrail’deki start-up ve onlara yatırım yapan fonlarla ilgili ekosisteme işaret etti:
- İsrail’de start-up sayısı Türkiye’dekinin 10 katını buluyor. Onlara yatırım yapan fonların toplam büyüklüğü de yine bizdekinin 20-30 katına ulaşıyor.
Ardından yazılımcılar ile onlara ihtiyacı olanları buluşturan bir model üzerinde çalıştıklarını kaydetti:
- Etisan olarak bir platform oluşturduk. Bu platform bir anlamda “yazılımcı havuzu” gibi çalışıyor. Yazılım talepleri müşteri şirketler tarafından platforma giriliyor. O yazılımı gerçekleştirebilecek kişi veya kişiler platformdan görüp işi alabiliyor.
Sonra ekledi:
- Bu platformda yazılımcı isterse tek kuruma bağlı çalışmak yerine birkaç kuruma iş yapabiliyor. Şu anda havuzda 17’si yurt dışından 50’ye yakın yazılımcı bulunuyor.