✔ Mayıs oranının belli olmasıyla birlikte Yİ-ÜFE'nin ekim sonundaki yıllık ortalama artışıyla oluşacak yeniden değerleme oranı üstündeki sis biraz daha dağıldı. YDO muhtemelen yüzde 120-125 arasında oluşacak.
✔ Kira artışına müdahale edildiği gibi YDO'ya da müdahale edilmesi kaçınılmaz görünüyor. Üstelik kirada rızası sorulmayan, alınmayan taraflar var; YDO ise tek başına kamunun değiştirebileceği bir oran ve kimsenin de itirazı olmaz.
Bugünlerde dikkatler özellikle dövize yönelince ve enflasyonda da kırpılan tüketici fiyat artışı ön plana çıkıp üretici fiyatlarında hız kesmeden devam eden tırmanış önemsiz gibi görülür olunca yaklaşan tsunami iyice gözden kaçmaya başladı.
Tsunami, yeniden değerleme oranı... Bu konuya daha önce de birkaç kez değindim, son olarak da tam bir ay önce 9 Mayıs’ta yazdım.
Yİ-ÜFE’de mayıs ayı verisi açıklandıktan sonra ekim sonundaki yıllık ortalama artışa göre otomatik oluşacak yeniden değerleme oranı üstündeki sis biraz daha dağıldı.
Dört varsayımdan hareketle yeniden değerleme oranı hesapladım:
- Birinci varsayım; Yİ-ÜFE bundan sonra hiç artmazsa YDO yüzde 106.34.
- İkinci varsayım; Yİ-ÜFE aylık ortalama yüzde 2.5 artarsa YDO yüzde 114.96.
- Üçüncü varsayım; Yİ-ÜFE aylık ortalama yüzde 5 artarsa YDO yüzde 122.10.
- Dördüncü varsayım; Yİ-ÜFE aylık ortalama yüzde 7.5 artarsa YDO yüzde 130.78.
MUHTEMELEN YÜZDE 120-125 ARASI
Üretici fiyatlarının haziran, temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarında hiç artmayacağını varsaymak, yalnızca teoriden ibaret. Böyle bir olasılık yok. Hele hele dövizde son günlerde başlayan yeni tırmanıştan sonra bu olasılık hiç mi hiç söz konusu değil.
Aylık ortalama artış çok muhtemeldir ki yüzde 5 dolayında gelecek. Bu da ekim sonundaki yıllık ortalama Yİ-ÜFE artışının yüzde 120 ile yüzde 125 arasında oluşması demek.
Yani ekim sonunda oluşacak ve 2023 yılında uygulanacak yeniden değerleme oranı çok muhtemeldir ki yüzde 120-125 arasında olacak.
2021 ekiminde oluşan ve bu yıl uygulanan yeniden değerleme oranının yüzde 36 olduğunu göz önünde bulundurursak yüzde 120-125 arası bir oranın nasıl bir yıkım yaratacağını daha iyi anlayabiliriz.
Önümüzde temelde iki seçenek var gibi görünüyor.
Dünü hatırlayalım; son günlerde büyük bir kaos yaratan kira artışı konusunda yeni bir düzenleme yapılıyor. Konutlardaki kira artışında tavan oran, bir önceki ay tüketici fiyatları endeksinde oluşan yıllık ortalama artış oranı iken, bu sınırlamanın askıya alınması kararlaştırıldı. 1 Temmuz 2023’e kadarki kira yenilemelerinde bir önceki kira bedelinin yüzde 25’inin aşılmaması öngörülüyor.
Bu düzenleme ev sahibi aleyhine, kiracı lehine bir sonuç doğuracaktır, bu kesin. Çünkü TÜFE’de yıllık ortalama artış yüzde 25’in çok üstünde ve bu artış devam edecek.Ayrıca bu düzenleme beraberinde bir dizi tartışmaya da yol açacak. Vatandaş haklı olarak “Kira artışına sınır getireceğinize, devlet olarak siz yaptığınız zamlara sınır getirin” diyecek, diyor bile... Kiradaki düzenlemeyi şunun için hatırlattım; sorunun temeline, yani kira artışlarının neden böylesine yüksek oranlara çıktığına eğilemeyince bu tür kısıtlayıcı, baskılayıcı önlemlere başvurulmak durumunda kalınıyor.
Öyle görünüyor ki şimdi sırada yeniden değerleme oranı var. Yüzde 120 ile yüzde 125 arasında oluşacak bir yeniden değerleme oranı, 2023'te dengelerin inanılmaz şekilde bozulması sonucunu doğuracak. Bunun kabullenilmesi, “Ne yapalım mevzuat böyle” denilerek uygulanması pek mümkün görünmüyor.
9 Mayıs’ta yazdıklarımı da katarak bundan sonra neler olabilir, onu aktarmak istiyorum...
Kısmen uygulanabilir... Mevcut mevzuat bu konuda Cumhurbaşkanına belli kalemler için sınırlı bir yetki veriyor.
Cumhurbaşkanının yetkisini temelde ikiye ayırmak gerek.
Bir kere Cumhurbaşkanının cezalar konusunda yeniden değerleme oranının farklı uygulanmasına karar verme yetkisi yok. YDO ne çıkarsa cezalar aynı oranda artacak.
Vergilerde ise durum farklı. YDO’ya bağlı olarak değişen ve vatandaşı en çok ilgilendiren iki vergi var; motorlu taşıtlar vergisi ve emlak vergisi.
Cumhurbaşkanı motorlu taşıtlar vergisini YDO’nun yüzde 20’sinden az, yüzde 50’sinden fazla olmayacak şekilde belirleyebiliyor. Örneğin YDO yüzde 120 olursa bu oran yüzde 80 aşağı çekilerek yüzde 24’e kadar indirilebiliyor ya da yüzde 50 artırılarak yüzde 180’e kadar çıkarılabiliyor. Hatırlayalım, geçen yılın ekim ayında oluşan bu yıla ilişkin yüzde 36.20 düzeyindeki YDO, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla MTV için yüzde 25 olarak uygulanmıştı.
Şimdi öyle bir gidişat var ki, YDO eğer yüzde 120 olursa Cumhurbaşkanı yetkisini tümüyle kullansa bile MTV artışı yüzde 24’e ancak inecek. Enflasyon bu düzeylerdeyken, MTV artışının böylesine düşük oranda uygulanması da beklenmez.
Eğer bu yılın yüzde 36.2’lik YDO’su ile yüzde 25’lik MTV artışı arasındaki dengenin gözetileceği varsayılırsa MTV’deki 2023 artışı yüzde 80 dolayında olacak demektir.
Araç sahipleri yandı ki ne yandı!
Emlak vergisi her yıl eğer aksi yönde bir karar alınmamışsa YDO’nun yarısı kadar artıyor. Şu durumda 2023 yılının emlak vergisi artışı yüzde 60’ı geçecek gibi görünüyor.
Ancak Cumhurbaşkanı emlak vergisinin de YDO kadar artmasına karar verebilir. Öyle bir durumda emlak vergisinde rekor bir artış görülecek. Gerçi artış yüzde 55-60 arasında oluşsa bile o da emlak vergisi için rekor...
Geldik yeniden değerleme oranının bir anlamda en can yakıcı yönüne; trafik cezalarına.
Öncelikle şunu bir kez daha vurgulayalım; vergilerle indirim yetkisi bulunan Cumhurbaşkanı, cezalar konusunda böyle bir yetkiye sahip değil.
Yeniden değerleme oranı hangi düzeyde oluştu, trafik cezaları da o oranda artacak.
Dolayısıyla bu yıl geçerli olan cezaların 2023 yılında yüzde 120-125 arasında daha yüksek uygulanacağını şimdiden görebiliyoruz.
Bugün için geçerli olan cezaları yukarıdaki oranda artırmak 2023’ün ceza rehberini verecek.
Kira artışında nasıl ki bir yıllığına değişiklik yapıldı, gidişat öyle gösteriyor ki yeniden değerleme oranının belirlenmesinde ya da oranların farklı uygulanması konusunda değişiklik söz konusu olabilir.
Bu hayat pahalılığı yetmezmiş gibi ardı ardına gelen ve kur artışıyla daha da hızlanması beklenen zamlara bir de yüzde 120-125 yeniden değerleme oranı kaynaklı yeni artışların eklenmesi 2023 için ekonomik yıkım yaratır.
Dolayısıyla ya yeniden değerleme oranının otomatik oluşum mekanizmasının değiştirilmesi ya da oluşan bu oranı çok farklı uygulama konusunda Cumhurbaşkanına yeni yetkiler verilmesi hiç şaşırtıcı olmayacaktır.