Yazı yazmanın anlamı kaldı mı?

Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Gazete yazarlığına ilk adımı Cumhuriyet gazetesinde attım. Lisans üstü eğitim için gittiğim Manchester Üniversitesi’nde öğrenimimi sürdürürken Türkiye’deyken arada bir yazı verdiğim Cumhuriyet gazetesine “İngiltere mektubu” başlığı altında haftalık yazılar göndermeye başlamıştım. Bu yazıların gazetede yer bulması hevesimi artırdı. Manchester’da yazdığım Kemalizm ve Ulusal Kalkınma başlıklı tez çalışmamla hedeflediğim M.A. derecesini alınca Türkiye’ye döndüm ve Cumhuriyet’e arada bir yazı vermeye başladım.

Hasan Cemal  1981’de gazeteye genel yayın yönetmeni olunca Cumhuriyet’te günlük bir ekonomi sayfası hazırlamak üzere iş teklif etti bana. Ben de o zamana kadar farklı işlerde çalışıp hiçbirinde aradığımı bulamadığım için memnuniyetle kabul ettim bu teklifini.

Türkiye’nin 24 Ocak kararlarıyla birlikte piyasa ekonomisine doğru adımlar atmaya başladığı dönemde zor bir iş üstlenmiştim. Zor ama zevkli bir işe koyuldum. O dönemde ekonomi yönetiminden iş dünyasına kadar hemen herkesin her gün yeni bir şeyler öğrenerek gidişata ayak uydurmaya çalıştığı heyecanlı bir dönemdi. Hasan Cemal de sonuçtan memnundu ama memnun olmayanlar da vardı Cumhuriyet’te ve bu nedenle gazeteden ayrılmaya karar verdim.

Sabah ve Milliyet yılları

Bu kararım duyulunca İstanbul’da yeni binasına taşınan Sabah gazetesinin genel yayın yönetmeni Zafer Mutlu yazılarıma Sabah’ta devam etmemi istedi ve  Sabah’ta kimsenin yazılarıma karışmayacağını söyledi. Ben de teklifini kabul ettim ve Sabah’taki köşemde yazmaya başladım. Hayatımdan memnundum ama Sabah’taki ilk yılımı doldururken bu kez Milliyet gazetesiden bir teklif aldım. Aydın Doğan beni ve Cumhuriyet’te çalışırken ekibime almış olduğum Meral Tamer’i Milliyet’te görmek istediğini söylemişti. Milliyet’te çalışmak fikri cezbetmişti bizi ve bu teklifi kabul ederek Milliyet’e geçtik.

Erdoğan Türkiyesi’nde köşe yazarı olmak

Ben Milliyet’te 17 yıl köşe yazarı olarak çalıştıktan sonra 2010 yılında Başbakan Erdoğan’ın gazete yazarlarını patronlarına şikayet etmesi üzerine yazdığım eleştirel yazıyı Milliyet gazetesinin yayınlamak istememesi üzerine Milliyet’ten ayrılmaya karar verdim. ErdoğanTürkiye’sinde yazı yazmanın vebali ağırdı. Anımsadığım kadarıyla o dönemde beni izleyen olmadı, yazarlık teklif  eden de. Yıllar sonra ilk teklifi Dünya gazetesinin yönetimine yeni gelmiş olan Hakan Güldağ’dan aldım ve dış haberler sayfasında yazmak kaydıyla kabul ettim bu teklifi .

Dünya gazetesinde ve daha sonra Nasıl bir Ekonomi’de çok sayıda yazım yayınlandı, anımsadığım kadarıyla ciddi bir sorunla karşılaşmadım. Ancak Türkiye’nin bugün gelmiş olduğu noktada ortaya çıkan tablo, hukukun ayaklar altına alındığı ve Sayın Erdoğan’ın tek başına hükmettiği bu ülkede acı gerçekleri yazmanın cezasız kalmayacağını  gösteriyor.

Tüm yazılarını göster