Yine, yatırımsızlığı faize bağladığımız; Yine, bırakın 3/5 yılı, günlük planlama dahi yapamadığımız; Yine teknik eğitimin/çaba kültürünün gelişimine öncelik veremediğimiz;
2015 yılında, susam/dut örnekleriyle açıklamaya çalışmışım sorunu…
***
Ege’den Güneydoğu’nun doğusuna kadar öyle bir iklim/arazi var ki; birçok üründe olduğu gibi, susamda da dünyanın en kaliteli ve tercih edilen ürününü alabiliyoruz...
Ancak...
Susam üretimi zahmetli ve eğitim/planlama gerektiren bir iş olduğu için, tercih etmiyoruz!...
***
Dut yaprağı…
Tırtıl yiyince, ipek oluyor…
Koyun yiyince, süt verimliliğini artırıyor… Arı yiyince, balın kalitesini yükseltiyor… Keçi/geyik yiyince, kozmetik sanayinin aradığı misk oluyor….
***
Adıyaman’da sormuştum arkadaşıma,
“Bu kadar dut ağacı var, değerlendirebiliyor musunuz?
Arıcılık yapıyor musunuz? İpek böcekçiliği, hayvancılık?”
Yanıt, “Senede bir dut/incir yiyoruz. Arıyla, böcekle uğraşmaya değer mi?!”
***
Dondurmanın hammaddesi salep…
Dağlarımızda, birçok bitki gibi doğal olarak yetişen ve dünyada ciddi talebi olan, 2015’te kilosu 300 dolara çıkan cins bir orkide… “Çalışmak zor!” diye toplamıyoruz…
VELHASIL
Dünyanın ciddi miktarlarda ihtiyaç duyduğu ürünleri üretebilecekken… Plansızlık/eğitimsizlik/güven eksikliği nedeniyle, alım gücümüz ve üretim kabiliyetimiz düşerken… ‘Faiz’ tartışmalarıyla zaman harcamayı tercih edebiliyoruz…