Yılın ilk çeyreğini geride bırakıyoruz. Küresel salgın sonrasında tedarik zincirindeki bozulmalara bağlı birçok olumsuz durumu dış ticaret alanında halen yaşıyoruz. Bu nedenle, yılın başlangıç rakamları haliyle önem arz ediyor. Bu hafta iki önemli veri açıklandı. Bu yazıda bu veriler üzerinde duracağız.
Diğer taraftan, yapılandırma başvuruları Mayıs ayı sonuna kadar devam edecek. Bu süre içinde kapsama giren gümrük alacaklarının analiz edilmesi önemli. Bu bağlamda kendiliğinden bildirimlerin mümkün olduğunu, bir tarhiyat varsa vergi aslının sadece yarısının da ödenebileceğini, hatta dava durumunda ise vergi aslının %25’ine kadar ödenerek kamu alacağının ortadan kaldırılabileceğini unutmamak gerekiyor.
Mart ayında ihracatta artış daha fazla
Ticaret Bakanlığı 2023 yılı Mart ayına ilişkin verilerini yayımladı. Bu verilere göre, ihracat %4,4 oranında artarak 23 milyar 596 milyon dolar, ithalat %4,2 oranında artarak 32 milyar 169 milyon dolar ve dış ticaret hacmi %4,3 oranında artarak 55 milyar 766 milyon dolar olarak gerçekleşiyor. Mart ayında ihracattaki artışın ithalattaki artış oranından fazla olması oldukça memnuniyet verici. Ancak 2023 yılının ilk üç ayına baktığımızda ise ihracat %2,5 oranında artarak 61 milyar 588 milyon dolar, ithalat %11,4 oranında artarak 96 milyar 489 milyon dolar olup, dış ticaret hacmi %7,8 oranında artarak 158 milyar 77 milyon dolar olmuş. Burada en önemli konu, ithalat edilen ürünlerin %85’inin ham madde ve yatırım malı olması.
Mart ayında en fazla ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla, Almanya (2 milyar 6 milyon dolar), ABD (1 milyar 382 milyon dolar) ve İtalya (1 milyar 190 milyon dolar) oldu. İthalat yaptığımız ülkeler ise sırasıyla, Rusya Federasyonu (3 milyar 998 milyon dolar), Çin (3 milyar 787 milyon dolar) ve Almanya (2 milyar 695 milyon dolar) oldu.
Şubat ayına ilişkin yatırımlarda Hollanda öne çıkıyor
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) her ay yabancı yatırımlara ilişkin bilgiler paylaşır. YASED’in www.yased.org.tr adresindeki sitesinden bu verilere ulaşmak her zaman mümkündür. Çok detaylı bilgiler içeren bu siteyi takip etmenizi tavsiye ederim. YASED Nisan 2023’te paylaştığı, Şubat ayına ilişkin verilere göre, Türkiye’de Şubat 2023 döneminde 834 milyon dolar Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişi kaydediliyor. UDY girişleri 2023’ün ilk iki ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, %25,7 oranında bir artış gösteriyor.
Yine aynı paylaşımda yatırım sermayesi girişleriyle 316 milyon dolar, yabancı uyruklulara gayrimenkul satışı yoluyla 406 milyon dolar, borçlanma araçları vasıtasıyla 172 milyon dolar değerinde UDY girişi; yatırım tasfiyelerinin 60 milyon dolar değerinde aşağı yönde etkilemesiyle, Şubat ayındaki toplam UDY girişinin 834 milyon dolar olarak gerçekleştiği ifade ediliyor.
Türkiye’deki imalat sektörü Şubat 2023’te geçmiş performansını aşarken; elektronik imalatı, toplam yatırım sermayesi girişlerinin %26’sını; Şubat 2023’te imalat sektörü, bilgisayarların, elektrik-elektronik ve optik ürünlerin imalatı ve gıda, içecek ve tütün ürünleri imalatındaki performans sayesinde geçmiş performansını geride bıraktığına işaret ediliyor.
2023 Şubat ayı verilerine göre, AB-27, %85’lik payı ile Türkiye’ye gelen yatırım sermayesi girişlerinin en büyük kaynağı olmaya devam ediyor. Tayvan ve Hong Kong dahil olmak üzere Uzak Doğu ülkelerinden gelen girişlerin payı %4’ten %8’e yükseliyor. Hollanda, Şubat 2023’te Türkiye’ye gelen yatırım sermayesi girişlerinin %52’sini oluşturarak UDY yatırım sermayesi girişlerinin en büyük kaynağı olurken, Hollanda’yı %12’lik paylarıyla Fransa ve Almanya takip ediyor.
Son 12 yıla baktığımızda, yabancı yatırım tutarı yıllık yaklaşık 13 ile 14 milyar dolar olarak gerçekleşiyor. Ancak küresel salgın ve dünyada yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler nedeni ile son dönemde yabancı yatırım tutarlarında bir düşüş ve içeriğinde bir değişim yaşandığı görülüyor. Özellikle gayrı menkul alımlarına yönelik artış dikkat çekiyor. Son dönemde aylık yabancı yatırımlarının yarıdan fazlası bu yöndeki yatırımlardan oluşuyor.
Ne yapılmalı?
Dış ticaretimizdeki açık uzun yıllar gündemimizde yer alıyor. Bunun ana nedeni ithalata dayalı üretim, ihracat ve büyüme yapımızın olması. Çünkü ithalatımızın %75-80’ini hammadde ve yarı mamul mallar oluşturuyor. Bu nedenle de ithalatı azaltmak bizim için çok iyi olmayabiliyor. Bu noktada, ihracatı artırmak ve ithalatı ihracat ile finanse etmek gerekiyor. Bu dönüşümün de kolay olmayacağı açık. İşte yabancı doğrudan yatırımcı bu noktada kritik rol oynuyor. Doğrudan yapılan yatırımlar ile üretim kapasitemizi artırmak ve ihracat potansiyelimizi geliştirmek mümkün, çünkü mevcut sermaye birikimiyle bir noktaya kadara yatırımlar artırılabiliyor. Ancak son dönemlerde doğrudan yatırım yabancı yatırımcı sayısında azalış var. Gayrimenkul alımını çıkardığımızda ortaya çıkan görüntü maalesef iyi değil. Bazı aylarda 1,5 milyar dolar olan doğrudan yatırımların 300 milyon dolarlara gerilediğine şahit oluyoruz. Seçim sonrası en çok bu konulara odaklanıp yatırımların artırılmasına gayret göstermemiz gerekiyor.