Yatırımlar yeşile dönüyor

Muhterem İLGÜNER MARKA ŞEHİR; Gün Bugün!

“Dışarıdan doğrudan yatırım” şehirler ve ülkeler için çok önemli. Geçmiş yazılarımda bu konuya değindim. Şehirlerin hem bilgi ve teknolojiye hem de sermayeye ihtiyacı var. Eğer bunu içeriden temin edemiyorsa doğrudan, dışarıdan temin etmesi gerekiyor. Bir şehir için dışarıdan doğrudan yatırım demek doğrudan ve dolaylı istihdamın artması demek. Bir şehir için dışarıdan doğrudan yatırım demek kaynak (sermaye) ve teknoloji transferi demek. Böylece şehir ekonomisi için bir dönüşüm fırsatı doğacak, öğrenme ve inovasyon için itici güç oluşacak. Bir şehir için dışarıdan doğrudan yatırım demek mevcut yatırımların rekabet duygusuyla kendilerini geliştirmesi, verimliliğin artması ve sonucunda tüketicinin daha yenilikçi, daha nitelikli ürün ve hizmetlere kavuşması demek. 

Şehirlerin sosyal sorunların üstesinden gelmesi, gelişmesi ve ilerlemesi için yatırımlara ihtiyacı var. Şehirlerin, yatırım kararları üzerindeki etkisi her geçen gün artmakta. Yatırım kararlarının %60’ı artık ülkeler gözetilerek değil şehirler gözetilerek alınmakta. Yatırım yapacak şirketler gözüne kestirdiği şehirleri küresel ölçekte analiz etmekte ve ona göre yatırım kararı vermekte. Özetle, bir yandan şehirlerin “dışarıdan ve doğrudan” yatırımlara ihtiyacı var, diğer yandan yatırımcıların yatırım yapılacak şehirlere. Peki, bu durumda kazanan şehirler kimler olacak? The Financial Times tarafından yayınlanan “fDI – 2023” raporuna göre kazanan ilk üç şehir şu şekilde:

1- Londra: İngiltere’nin başşehri ilk sırada yer alıyor. Şehir Aralık, 2017 ile Kasım, 2022 arasında, 5 yıl içerisinde tam 2 bin 286 dışarıdan doğrudan yatırım kazanmış. Bu rakam ilk 10’a giren şehirlerin neredeyse iki katı! Brexit nedeniyle geleneksel finans şirketlerinin bir kısmını kaybeden şehir bunların yerini finansal teknoloji (fintek) şirketleri ve yeni girişimler (startup) ile fazlasıyla doldurmuş. En önemli yatırımı 1 milyar dolar ile Google yapmış.

2- Amsterdam: Şehir son 5 yıl içerisinde 623 dışarıdan doğrudan yatırım kazanmış. Şehrin inovasyon konusunda şöhreti özellikle risk sermayesi alanında faaliyet gösteren şirketleri cezbetmiş. Bunu sırasıyla veri merkezleri takip etmiş. 

3- Dublin: İrlanda’nın başşehri de geçen 5 yıl içerisinde 652 dışarıdan doğrudan yatırım kazanmış. Özellikle finans alanında uzmanlığı yabancı bankalar için cazibe merkezi olmasını sağlamış. ABD’li Citigroup Avrupa merkezini bu şehirde kurmaya karar vermiş.

Zenginin malı, parası züğürdün çenesini yorarmış. Bakalım, bu değerlendirmede kriterler nelermiş: 370 şehir, 141 bölge ve 38 özel bölge olmak üzere 549 yer Ekonomik Potansiyel, Beşeri Sermaye ve Yaşam Tarzı, Maliyet etkinliği, Bağlanırlık, İş Hayatı olmak üzere beş ana başlık altında değerlendirilmiş. Herbir ana başlık altında yirmiye yakın alt başlık var. Bizden İstanbul ve Ankara sadece Maliyet Etkinliği nedeniyle ilk 10’a girmiş; ucuz olduğumuz için.

Bu arada bir başka önemli gelişme ise enerji yatırımları alanında görülüyor. Tarihte ilk kez yenilenebilir enerji alanında yapılan dışarıdan doğrudan yatırımlar tutarı fosil yakıtlar için yapılan yatırımlar tutarını aşmış; 2019 rakamlarıyla 115 milyar dolara karşılık 117 milyar dolar! Onlarca yıl petrol üreticisi ve ihracatçısı ülkeler ile onu tüketen Batı ülkeleri arasındaki denklem değişmekte.  Petrolün %75’i Orta Doğu, Kuzey Afrika ile Venezuela’dan doğal gazın ise %50’si Rusya, İran ve Katar’dan elde edilirken oluşan bağımlılık ve gerilim pazara Çin ve Hindistan gibi büyük alıcıların girmesi ile daha da derinleşmişti.  Yenilenebilir enerji kaynakları bu yapıyı ters yüz etti. Aynı zamanda çok yerde bulunma özelliği nedeniyle ihracatçı ile ithalatçı arasındaki karşıtlığı anlamsız kıldı. Dünya coğrafyasının birçok yerinde elde edilen yenilenebilir enerji yerel ihtiyacı karşılama ve fosil yakıtlara bağımlılığı azaltma şansı verdi. Rüzgâr ve güneş enerjisi santralleri mantar gibi çoğaldı. Kömür ve gaz santralleri yeniden yapılandırılarak pil için enerji depolama amacıyla yararlanılmaya başlandı. Yeni teknolojiler umut vaat etmekte; hidrojen gibi, nükleer füzyon gibi. Sözün özü, dışarıdan doğrudan yatırımların rengi değişti; kömür ve petrol karasından yeşile döndü. Mavi yaka, beyaz yaka derken yeşil yakalı işler ciddi pay almaya başladı.

Dünya böyle evrilirken bizim belediyelerimiz, belediye başkanlarımız bu denklemin neresindedir? “Bu yıl şehrimize şu kadar dolar dışarıdan doğrudan yatırım kazandırdık!” diyen bir belediye başkanı tanıyor musunuz? Biz ne zaman ve ne kadar rekabet üstünlüğü elde edeceğiz? Şehirlerimiz eliyle ülkemizin refah ve itibarını nasıl yücelteceğiz? Yerel seçimlere sayılı gün kaldı. Kısır siyaset tartışmaları arasında silikleşip giden geleceğimizi nasıl gündemin üst sıralarına taşıyacağız?

Tüm yazılarını göster