6 Şubat Pazartesi sabahı saat 04:17’de depremin vurduğu 10 ildeki 13 milyon 500 bin vatandaştan birisi olarak uğultu ve çok yoğun bir sarsıntı ile uyandım… Daha önceden deprem tecrübem çok fazla olmuştu. Bunun da bir sarsıntı şeklinde olacağını düşündüm. Ancak sarsıntının şiddeti ve süresi uzadıkça korkum ve endişem artmaya başladı. Yalnız yaşayan birisi olarak kendi kendime konuşmaya başladığımı felaket anından sonra hatırladım... Aklımdan ve beynimden sadece “Allah'ım ne olursun dursun artık” geçiyordu... Sarsıntı devam ederken dışarıdan bağırtılar ve feryatlar duymaya başladım... Endişem ve korkum daha da arttı... Depremi bu kadar şiddetli hissettiğimize göre çok yakın bir yerde olmuştur diye düşündüm. Aklıma gelen ilk olarak Elazığ, Lice ya da Bingöl oldu... Sarsıntı boyunca evde devrilmeye müsait eşyalardan kendimi korumaya çalışırken bir yandan da kendimi dışarı nasıl atabileceğimi kurguluyordum... Oysa öyle bir şansım yoktu… Bulunduğum binanın en üst katında oturuyordum… 6'ncı kat... Elbiselerime ulaşmaya çalıştım… Havanın soğuk olmasını da göz önüne alarak… O an artık her şeyin bittiğini ve ölümün aslında ne kadar başucumuzda olduğunu düşündüm. Yani hayat ile bağımın bittiğini ve acı bir şekilde öleceğimi düşünüyordum.
Sarsıntı bitti. Üstümü giyinip merdivenlerden inmeye başladım... 24 dairenin bulunduğu binanın merdivenlerinden inerken komşularımın yüzündeki korkuyu ve çaresizliği gördüm. Sokağa indiğimde ilk karşılaştığım karşımızdaki apartmanın enkazı oldu... Merkez üssünün neresi olduğunu öğrenince felaketin boyutu kafamda şekillenmeye başladı… Malatya ve Elazığ’da bulunan annem, ablam, erkek kardeşim ve kız kardeşim ile irtibat kurmaya çalıştım.
Zaman geçtikçe ve gün aydınlanmaya başladıkça afetin boyutu ortaya çıkmaya başladı… Yüzyılın felaketi 6 Şubat sabahı sadece Türkiye’de 13 milyon 500 bin insanı direk olarak etkilemişti. Sonrası ise sıfır dereceleri bulan soğukta göçük altındakiler için zamana karşı yarıştı. Ne olursa olsun biz yaşıyorduk...
Deprem nedeni ile hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Çok büyük bir felaketi ve çok büyük acıları beraber yaşadık. Ülkemizin her noktasından acımıza ortak olundu.
Söylenecek ve konuşulacak çok şey var. Ama öncelikle başta enkazlarda arama kurtarma çalışmalarına katılan, ister görevli ister gönüllü herkese teşekkür ediyorum. Daha sonra da depremin mağduru insanlar için seferber olan herkese...