İçten yanmalı motorların bitiş tarihi, şu anda otomotivin içinden çok, sektöre uzak Avrupalı siyasetçiler tarafından bahsedilen bir konu… Önümüzdeki bir kaç yıl içinde otomobillerde bataryalı elektrikli tahrik sistemlerin hakim olacağı artık ufukta görünmüşken, popülist bir yaklaşımla eski nesil araçların yollardan kaldırılmasının ısrarla talep edilmesine gerek var mı?.. Sentetik yakıtların içten yanmalı motorlara yeni bir soluk getirme ihtimali veya dar bütçelilerin elektrikli araçları karşılayamayacağı gibi konular, pek konuşulmazken…
Daha ekonomik, belki daha performanslı ve şehir içlerinde yasaklara takılmadan araç sürmek istiyorsanız, elektrikli otomobiller tek seçenek olacak, fakat içten yanmalı motorlu araçları da kullanmaya devam edebilmemiz gerekiyor. At arabalarından otomobillere geçiş de, onlarca yıl devam etmişti… Şimdi elektriklilere geçiş de, bir anda, hatta önceden belirlenmiş bir tarih ile gerçekleşemez.
Ayrıca; geçtiğimiz haftalarda uzun uzun yazdığımız gibi, sentetik yakıtları kullanabilecek içten yanmalılar, karbondioksitte hızlı bir azalma elde etmek isteyen AB Komisyonu tarafından çok yakında onaylanabilir… Her gün daha fazla üretici, fosil yakıtlardan çıkacaklarını duyururken, elektrikli otomobillerin otomotivin geleceğini kaplayacağı netleşiyor. Ancak her köşe başına bir rüzgar türbini konulaması da imkansız. Tam yeşil yani yenilenebilir enerjilerin yaygınlaşması hiç de kolay değil. Yine de; artık kimse dizel veya benzinli motor satın almak istemezse, bu araçlar artık üretilmek de istenmeyecek. Fakat, yasaklanmaları da gerekmiyor. At arabalarına binmek de yasak değil, ama artık kimsenin tercihi değiller… Uzun vadede elektrikli araçlar, benzer içten yanmalı motorlu araçlardan daha ucuz olacaklar. Özellikle de, enerji içeriği açısından benzin veya dizele göre daha pahalı olsalar da, çok daha yüksek verimlilikleriyle, yanmalı motorlara göre daha düşük enerji maliyeti oluşturabiliyorlar. Servis giderleri başlığında da elektrikli aktarma sistemi, pahalı bakım gerektirmez ve bu da büyük maliyetlerde tasarruf sağlar.
Avrupa’da teşvikler ve Türkiye’de daha düşük ÖTV ile elektriklilerin fiyatlarındaki avantajlar, özellikle batarya hücrelerinin fiyatlarının düşmesi ve ölçek ekonomileri ile daha fazla yükselecek. O zamana kadar şarj altyapısı da gelişecek ve elektriklilerin menzilleri de yanmalı motorlara yaklaşacak. Yani, birkaç yıl içinde elektrikli araçlar, içten yanmalı motorluların kapasitesine ulaşırken fiyatları da ucuzlayacağından, mantıklı tercih olacaklar.
Yani yasağa gerek olmadan, zaten talep olmayan yere arz da olmayacak. Geriye dönük olarak araç parkındaki “eski”lerin kullanılmasına artık izin verilmeyeceğini düşünmek, doğru olamaz. Çevreyi kirleten araçların vergi yükü arttırılabilir, fakat “termik motorlar yasaklanmalı” sloganı yanlıştır. Elbette, bu yasak söylentilerinin, Türkiye otomotiv piyasasına çok uzak konular olduğunu da belirtelim…