HÜKÜMET, her kesimin COVID-19 sürecindeki sıkıntısını azaltmak için art arda paketler açarken, kaynak konusunda kafalarda soru işaretleri de belirdi:
- COVID-19 sürecinin ardından vergi artışları, yeni vergiler gündeme gelir mi?
Bu ortamda elime yasadışı açık tütün ve kaçak alkolün yarattığı vergi kayıpları konusunda bir araştırma ulaştı.
Araştırmada önce yasadışı sigara ticaretinin zirve yaptığı günler anımsatıldı:
- Ülkemiz özellikle 2009 yılından itibaren önemli oranda yasadışı sigara ticareti ile karşı karşıya kaldı. Devletin kararlı mücadelesi sonucu atılan adımlarla kaçakla mücadelede olumlu sonuçlar sağlandı.
MS Intelligence’ın yaptığı “Boş Paket Çalışması”na işaret edildi:
- Türkiye’de kaçak sigara oranı 2014’te yüzde 20.7 iken 2019 sonunda yüzde 3.9’a geriledi.
Günümüzde yasa dışı açık tütün satışındaki artışın dikkat çektiğinin altı çizildi:
- Tütün yetiştirilen illerdeki pazarlardan bazı tüccarlar tarafından satın alınan sarmalık tütünler, vergisiz şekilde tüm Türkiye’ye yayılıyor.
Büyük şehirlerde söz konusu satışı yapan nokta sayısında büyük artış görüldüğüne işaret edildi:
- Saha gözlemlerine dayanan verilere göre, yasadışı açık tütün satışı yapan nokta sayısı 2016 yılında 6 bin iken, günümüzde 20 bini aşmış bulunuyor.
İnternetten satışların da söz konusu olduğuna dikkat çekildi:
-Yasadışı ticaret internette dahi birçok satış sayfasında da devam ediyor. İstanbul, İzmir, Ankara, Adana gibi büyük şehirler de dahil, birçok ilde bu tütünler dükkanlarda, yasadışı ve vergisiz şekilde satılıyor.
Vergi kaybıyla ilgili şu hesap üzerinde duruldu:
-Yasal pazardan, yasadışı sarmalık açık tütün veya kaçak sigaraya kayacak her yüzde 1’lik dilim, yıllık 800 milyon lira vergi kaybına neden oluyor.
Bu hesap üzerinden ortaya çıkan vergi kaybına vurgu yapıldı:
- Yapılan çalışmalar yasadışı sarmalık açık tütünün piyasadaki payının yüzde 20’ye çıktığını gösteriyor. Bu da yıllık 15-16 milyar lira vergi kaybına denk geliyor.
Araştırmada yasadışı açık tütün satışını frenleyecek önlemlerden hapis cezası getiren yasa değişikliğinin son durumu irdelendi:
- Yasadışı sarmalık kıyılmış tütün ve doldurulmuş makaron ticareti ile mücadele kapsamında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3. maddesinin 20. bendi ile getirilen caydırıcı cezaların uygulanması 30 Mayıs 2019’da ikinci kez ertelendi, Temmuz 2020’ye bırakıldı.
Tarihin tekrar ertelenmemesi gerektiği vurgulanan araştırmada ayrıca şu öneri gündeme getirildi:
-Kaçak sarmalık tütünle mücadele kapsamında 50 kilograma kadar miktardaki tütünün de kargo yoluyla taşınması, önceden olduğu gibi yasak kapsamına alınmalı.
Kaçak sigarayla mücadele başarısından hareketle yasadışı açık tütün satışı da frenlenip, 15-16 milyar liralık vergi kaybının önüne geçilemez mi?
Kaçak rakının yarattığı vergi kaybı 1.2 milyar lira
ARAŞTIRMANIN kaçak alkol ile ilgili bölümünde önce şu tanım yapıldı:
- Şişesi üzerinde bandrol bulunmayan veya sahte, taklit bandrol bulunan ya da bandrolü orjinal olmasına ragmen içeriği sahte olan ürünler “kaçak/sahte alkollü içki” olarak adlandırılıyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanlığı (KOM) tarafından hazırlanan rapordan 2014-2018 döneminde yakalanan kaçak içki verilerine dikkat çekildi:
- 2014: 27 bin 428 litre
- 2015: 80 bin 183 litre
- 2016: 42 bin 754 litre
- 2017: 247 bin 851 litre
- 2018: 1 milyon 48 bin litre
Kaçak alkollü içki yakalanan iller üzerinde duruldu:
- 2018 yılında en fazla kaçak alkollü içki ele geçirilen il açık arayla izmir oldu. Onu Adana, İstanbul, Antalya, Mersin, Ankara, Elazığ, Denizli, Aydın ve Muğla izledi.
Kaçak içkiden kaynaklanan vergi kaybının rakı örneği üzerinden hesabı için Tarım ve Orman Bakanlığı Tütün ve Alkol Dairesi Başkanlığı kayıtlarından son 4 yıllık rakı üretim verileri irdelendi:
- 2016: 35 milyon 447 bin litre
- 2017: 37 milyon 316 bin litre
- 2018: 35 milyon 934 bin litre
- 2019: 27 milyon 763 bin litre
Ardından daha önceki yılların üretim miktarlarına işaret edildi:
- Türkiye’de 2004-2014 döneminde yılda ortalama 45 milyon litre rakı üretildi. 2014’ten itibaren yasadışı rakı piyasası ivme kazandı, son yıllarda daha da arttı.
Piyasadan alınan tahminler gösterge kabul edildi:
- Türkiye’de en az 8 milyon litre rakının kaçak olarak piyasaya sürüldüğü ifade ediliyor. 2019’la 2018 arasındaki kayıtlı üretim farkı, doğal akışa aykırı durumu gösteriyor.
70’lik rakı üzerinden hesap yapıldı:
- 70’lik rakı üzerindeki vergi oranları 8 milyon litreye uygulandığında ortaya yaklaşık 1.2 milyar liralık vergi kaybı çıkıyor.
Bu hesaptan hareketle şu saptama yapıldı:
- Sadece kaçak rakının yol açtığı bir yıllık vergi kaybının 1.2 milyar liraya yakın olduğu düşünülürse, diğer alkollü içkiler hesaba katıldığında kayıp daha büyük çıkar.
Alkollü içkideki vergi kaybının nedenlerine odaklanıp, çözüm üretmek gerekmez mi?