Koray Öztopçu/Garanti BBVA Tüketici Finansmanı Direktörü
Pandemiyle beraber dijitalleşme ve sürdürülebilir mobilite talepleri önemli ölçüde artarken günlük hayatımızda kullandığımız cihazların çoğunda yer alan çip ve yarı iletkenlerin üretimi, son dönemlerde global güç dengelerinde en çok tartışılan konular arasında yer almaya başladı. Çiplerin kullanım alanı, akıllı telefonlar dahil, çeşitli iletişim cihazlarında, bilgisayarlarda, otomobillerde, oyun konsolları, güneş enerji sistemleri ve akıllı ev cihazlarının yanı sıra savunma sanayi, uzay ve havacılık için üretilen birçok parçada günden güne artıyor. Günümüzde, küresel yarı iletken kıtlığı devam ederken, bunlara yönelik teslimat sürelerinin ortalamada hala 40-52 haftayı aştığını görüyoruz.
Pandeminin başlangıcında tüm emtialara talep, fabrikaların kapanmasıyla birlikte düşerken, normalleşmeyle beraber tüketici taleplerinde hızlı artış ve harcamayla küresel ekonomide yarı iletkenlere olağanüstü bir ihtiyaç doğurdu. Küresel yarı iletken üretim kapasitesinin %28'ini kontrol eden dünyanın en büyük çip üreticisi bile devam eden kıtlıklar yaşıyor. Büyük çip üreticileri çip üretimini hızlandırmak için yeni fabrikaların inşasına milyarlarca dolar yatırım yapıyor.
Kâğıdın icadının Çin'den Avrupa'ya yayılması yaklaşık 1000 yıl sürdü. Günümüzde küreselleşme nedeniyle bilgi ve teknolojinin sınırlar ötesine yayılmasının yoğunlaştığını görüyoruz.
1995–2014 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Almanya, Fransa ve Birleşik Krallık (G5) dünya çapında patentli tüm yeniliklerin dörtte üçünü geliştiriyordu. Sonrasında diğer büyük ülkeler -özellikle Çin ve Kore- son yıllarda küresel bilgi birikimine önemli katkılarda bulunmaya başladı ve birçok sektörde ilk beş lider arasına girdi. 1995'te Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Japonya küresel patent alımlarına hakimken, Çin ve Kore (birlikte "diğer Asya" olarak gösterilir) patent alımlarıyla ölçülen küresel bilgi stoğunu giderek daha fazla kullandı.
Geçmiş dönemde ABD, Asya'daki fason üretime bu kadar bağımlı olmanın doğurabileceği olumsuz sonuçlara karşı hem ABD'li hem Asyalı yüksek teknoloji şirketlerine ülke içinde üretim tesisleri açmaları için yönlendirme yapmıştı. Bunun bir yansıması olarak da Tayvan’ın en büyük çip üreticisi, Arizona'da 12 milyar dolar maliyetle kurulacak fabrikada 2024 yılında üretime başlayacak. Asya’da oluşan denge değişiminin dünya otomotiv endüstrisi üzerinde büyük bir zincirleme etkisi olacağı düşünülüyor.
ABD'de çip üretimine 280 milyar dolarlık teşvik tasarısı onaylanırken, yarı iletken üretimi için yaklaşık 52 milyar dolarlık desteğin yanı sıra fabrika kurulumunu teşvik etmek için 4 yıllığına yüzde 25'lik vergi indirimi sunuluyor. İlk yarı iletken üretim tesisi, Ağustos 2022'de Amerika için Yarı İletkenler (CHIPS) Üretmek İçin Yararlı Teşvikler Oluşturma Yasası'nın kabul edilmesiyle birçok yatırımların artarak devam etmesi ve yeni çip üretim projelerini finanse etmek için 52 milyar dolar sağlaması bekleniyor. CHIPS Yasası'nın kabulü ve ardından yapılanma için 200 milyar dolardan fazla yatırım açıklanırken, 16 eyalette 40'tan fazla projeyi kapsıyor.
Ülkeler, artan teknoloji ihtiyacıyla savunma ve havacılık endüstrisi için yüksek teknoloji bileşenlerinin üretimini de kendi ülkelerine geri çekmek için yıllardır yoğun bir çaba harcıyor.
AB Komisyonu, Avrupa'nın küresel çip üretimindeki payının 2030 yılına kadar iki katına çıkarılarak yüzde 10'dan yüzde 20'ye yükseltilmesi için Avrupa Çip Yasası ile çip endüstrisini 43 milyar Euro’luk kamu fonlarıyla destekleyecek bir paketi açıklamaya hazırlanıyor. Bu kapsamda ilk adım olarak Almanya'nın kuzeydoğusunda bir çip fabrikası kurulması planlanıyor.
Güney Kore kendi endüstrisine 450 milyar dolar destek hedeflerken, Japon hükümeti de iki özel şirketin yeni bir fabrika açmak için yatırımına destek planını açıkladı.
MIC 2025, Çin'in yüksek teknoloji endüstrilerinde küresel bir güç merkezi konumunu ve yabancı teknoloji ithalatına bağımlılığını azaltmak, hem yerel hem de küresel olarak rekabet edebilen Çinli şirketler yaratmak için kendi inovasyonlarına büyük yatırım yapıyor.
Çin’de yeni büyüme kaynakları elde etme fırsatından yararlanarak, diğer sanayileşmiş ülkelerle aynı çizgiye getirmek için üretim kapasitelerini artırmayı istiyor.
Otomotiv endüstrisi çip kıtlığından en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. 2018’e kadar uzanan çip endüstrisinin mevcut zorlukları, otomotiv, beyaz eşya, akıllı telefon talebinin hızlı yükselişi, pandemiyle 2020'nin son çeyreğinde otomobil talebinin beklenmedik bir şekilde artması ve 2021'in ilk yarısı boyunca devam etmesiyle büyük bir sorun haline geldi.
2021’de otomotivde fabrikalar, parça aksamaları nedeniyle üretimi kısmak, hatta geçici olarak kapatmak zorunda kaldı. Çip arzındaki sıkıntıları, dünya çapında artan elektrikli araç talebi de destekledi. Otomotiv üreticileri üretim programlarından tahminen 2021'de 10,5 milyon, 2022'de ise 4,3 milyon otomobili çıkardı. Sektörün 2023'te üretimde 2-3 milyon adet kesinti görmesi bekleniyor. COVID-19 kapanmaları, hammadde tedarik sıkıntıları, Ukrayna'nın işgali fiyatları artırdı ve yarı iletken üretiminde kullanılan hammaddelerin arzını sınırladı. 2023'ün başlarından itibaren, çoğu standart yarı iletken için ortalama teslim süreleri 26 ila 52 hafta ve daha ileri mikroçipler ise ortalamada 52 ila 78 haftaya ulaşabiliyor.
Büyümeyi yavaşlatan ve piyasa taleplerini ayarlayan bu yeni dönemde hammadde, lojistik ve işçilik artarken yarı iletkenler için %10 -%20'lik bir fiyat artış görüldü. 2023'te fiyatların %3 ila %6 arasında artırması bekleniyor.
Otomobil endüstrisinin çip talebi yaklaşık toplam talebin %20'sini oluştururken, ortalama bir arabada binden fazla mikroişlemci kullanılıyor. Bununla birlikte yarı iletkenlere olan talep, piyasaya çıkan elektrikli araçlarda iki kat fazla çip olmasından kaynaklı artmaya devam ediyor. Yeni bir arabanın ortalama fiyatı, çip kıtlığı ve artan tüketici talebi nedeniyle globalde iki yılda %16 arttı.2020 sonunda ABD’de 40 bin dolar olan yeni araba fiyatı, Aralık 2022'de 46 bin doları geçti.
Dünyanın en büyük ticaret ortakları olan Çin ile ABD arasındaki ticaret odağı mikroişlemci çipleri üzerine yoğunlaşmış durumda gözüküyor. Ekim 2022'de ABDde, Çin menşeili kuruluşların gelişmiş yarı iletken teknolojisi elde etmesini zorlaştıran geniş ihracat kısıtlamaları duyuruldu; bazı ürünleri ve yazılımları kullanan çipleri ihraç etmek için bir lisans istenmesi ve belirli şirketlere satışlara yönelik getirdiği yasaklamalar yasalaştı.
Diğer taraftan Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesi tedarik zinciri üzerinde önemli bir etki yarattı. İşgalden önce Ukrayna, neon gazı gibi yarı iletken üretiminde kullanılan çeşitli hammaddelerin en büyük tedarikçilerinden biriydi. Devam eden çatışma, ülkenin bu malzemeleri ele geçirme, işleme ve ihraç etme kabiliyetini sınırladı.
2023'te işgalin sona ermesi, mikroişlemci üretimi tedarik zincirindeki büyük bir darboğazı ortadan kaldırabilir. Devam eden savaş ise üreticilerin hammadde ve sürekli kesinti için başka kaynaklar bulması gerekeceği anlamına geliyor.
Önümüzdeki yıllarda özellikle otomotiv endüstrisinin elektrifikasyonu etkisinde çip kıtlığı, 5G ağlarını kullanan nesnelerin interneti modüllerinin uygulanması da dahil olmak üzere elektrikli araç projelerini de yavaşlatacak.
Bugün Ukrayna-Rusya savaşıyla artan hammadde sıkıntıları ve global ticarette oluşabilecek gerilimlerle ortaya çıkabilecek muhtemel yarı iletken tedarik sorunları doğrultusunda, uluslararası emtia piyasalarında meydana gelen hasarlarla bu hasarların tedarik zincirleri ve lojistik alanında yaratacağı olumsuz etki, otomotiv sektöründeki değişimi ve oluşacak ekosistemi yavaşlatacak gibi görünüyor. Ancak bu durum yeni oluşumların ve fırsatların da yolunu açabilir. Otomotiv sektörünün bu ekosistemdeki değişim için ayırdığı 500 milyar dolar da konunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla sürdürülebilir tüketici finansmanı, tüketicilere sunulan bayide anında kredi ve dijital taşıt kredileri gibi uçtan uca finansman çözümlerinin yanında, şarj istasyonu ve servis kredileri ürünleri de otomotiv sektörünün dönüşümünde giderek önem kazanacak.