Yapı Kredi “Kömür Politikası”nı hazırlıyor

Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Nurgün Eyüboğlu; “Bir finans kuruluşu olarak operasyonel faaliyetlerimizin etkilerinin yanı sıra finansman sağladığımız proje ve yatırımların da etkilerini yönetmek için çevresel ve sosyal etki değerlendirme sistemimizi uyguluyoruz. Finans sektörünün reel sektör üzerindeki dönüştürücü gücü çok önemli” diyor.

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

“Yapı Kredi olarak iklim değişikliğinin, dünyamız, işimiz, müşterilerimiz ve faaliyet gösterdiğimiz topluluklar için büyük bir risk oluşturduğunun farkındayız. Bu farkındalıkla bir finans kuruluşu olarak, yüksek karbonlu enerji kaynağından düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi hızlandırmak sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Bu sorumluluğumuzun bir parçası olarak geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve diğer düşük karbonlu enerji kaynaklarına verdiğimiz desteği artırmaya kararlıyız” diyor Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Nurgün Eyüboğlu.

Yapı Kredi, 2020 yılında yenilenebilir enerji projelerinin finansmanında kullanılacak beş yıl vadeli 50 milyon dolar tutarındaki ilk yeşil tahvil ihracını gerçekleştirdi. Şu sıralar ise “Kömür Politikası”nı hazırlıyor.

“Dünya genelinde kömür madenciliği ve kömüre dayalı enerji üretimi finanse etmeme taahhütleri gün geçtikçe çoğalıyor. Biz de kömüre dayalı üretim yapan termik santraller ve kapalı saha kömür madenciliği yapan projelerin finansmanı ile ilgili yol haritamızı belirlemek adına bir ‘Kömür Politikası’ hazırlıyoruz” bilgisini veren Eyüpoğlu, “Hazırladığımız bu politika sayesinde kömür riskimizi azaltarak yenilenebilir kaynaklara olan yatırımı artırmayı hedefliyoruz” diye ekliyor.

Eyüpoğlu, bankanın sürdürülebilirlik çalışmalarının, ilk sürdürülebilirlik raporunun yayınlandığı 2011 yılında resmi olarak başladığını söylüyor. Raporlama sürecinde, Koç Topluluğu şirketlerinin yer aldığı Koç Topluluğu Çevre Kurulu’nun önemli bir desteği olduğunu ifade eden Eyüpoğlu, “2014 yılında Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nin hayata geçmesiyle birlikte tüm Banka genelinde sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarımız ivme kazandı” diyor.

Yapı Kredi bugün, Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri, Global Compact Türkiye Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi, Kadının Güçlenmesi Prensipleri ve İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı Projesi gibi pek çok ulusal ve uluslararası girişimin içinde yer alıyor.

Finans sektörünün reel sektördeki dönüştürücü gücü çok önemli

“Yapı Kredi olarak sürdürülebilirlik stratejimiz ortak değer yaratmaya dayanıyor” ifadelerini kullanan Nurgün Eyüboğlu, bu stratejiyi şu sözlerle anlatıyor: “Günümüzde dünyadaki dönüşüm ve değişime uyum sağlayan, gelecek kuşakların beklentilerine yanıt veren, toplum ve doğa ile uyumlu olan geleceğe daha güçlü bakabiliyor. Biz de sürdürülebilirlik anlamında attığımız adımların tümünde ortak fayda ve değere odaklanıyoruz. Bir finans kuruluşu olarak operasyonel faaliyetlerimizin etkilerinin yanı sıra finansman sağladığımız proje ve yatırımların da etkilerini yönetmek için çevresel ve sosyal etki değerlendirme sistemimizi uyguluyoruz. Bu noktada, finans sektörünün reel sektör üzerindeki dönüştürücü gücünün çok önemli olduğunu da bir kez daha vurgulamak gerektiğini düşünüyorum. Sürdürülebilirlik tahvilleri, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kredileri, kadın girişimci ve tarım kredileri gibi pek çok ürün ve hizmetimizle sürdürülebilir kalkınma sorunlarına finansal çözümler sunuyoruz.”

Öncelik yeşil ve sürdürülebilir finansmana

Yapı Kredi’nin 2019 yılında imzacı olarak katıldığı Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Paris İklim Anlaşması’na uyumlu bir şekilde bankacılık sektörünün toplumsal gelişime yönelik katkısını artırmayı hedefliyor. Eyüpoğlu, “Girişimin en önemli özelliği bankalara sürdürülebilir kalkınma için aksiyon alma yükümlülüğü getirmesi. Prensipler kapsamında faaliyetlerinin etkilerini ölçen bankalar, hedef belirliyor ve her yıl gelişimlerine yönelik raporlama yapıyor. Şeffaf bir süreçte etki ve hedeflerini tanımlayıp raporlayan bankaların, bu hedeflere ulaşabilmeleri için reel sektörün ihtiyaç duyduğu yeşil ve sürdürülebilir finansmana öncelik vereceğini düşünüyoruz” diyor.

Daha sağlıklı ve dayanıklı bir kredi yönetimi

Nurgün Eyüboğlu’nun dikkat çektiği bir diğer konu da, Türkçede “çevresel ve sosyal yönetişim” olarak adlandırılan ESG yatırımları. Bu yatırımların dünyada olduğu gibi, ülkemizde de son yıllarda büyük bir önem kazandığını ifade eden Eyüboğlu, şu bilgileri veriyor: “Kredi olarak son üç yılda aldığımız yatırım kararlarında ESG konuları önemli bir rol oynuyor. Hedefimiz, ESG temelli konulara öncelik vermek ve iklim değişikliğinin yarattığı finansal riskleri yönetmek. Benimsediğimiz sosyal sorumluluk, çevreye duyarlılık ve sürdürebilirlik bakış açımız ve gerçekçi yaklaşımımızla sektörde daha sağlıklı ve dayanıklı bir kredi yönetimi sağlamayı hedefliyoruz.”

Düşük karbon ekonomisine geçiş çözümleri sunanlar ayrışacak

- Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Nurgün Eyüboğlu, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın Türkiye’ye etkilerine yönelik şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Kısa ve orta vadede ülkemizdeki şirketlerin de düşük karbon ekonomisi ile uyumlu iş süreçlerini geliştirmek yönünde aksiyon almasını bekliyoruz. Özellikle enerji-yoğun sektörler yenilikçi teknolojilere ve yeşil enerji yatırımlarına yöneleceklerdir. Burada finansal kuruluşların rolü, belirlenen standartlar doğrultusunda sanayinin düşük karbon ekonomisine geçişinde finansman akışını sağlayarak ihtiyaç duyulan finansal çözümleri müşterilerine sunmak. Ayrıca, ülkemizdeki bankalar uluslararası finans kuruluşları ile geliştirdikleri iş birlikleri sayesinde de sürdürülebilir ve yeşil ekonomiye ayrılan fonların kullandırımında kilit rol oynuyor. Önümüzdeki dönemde mutabakatın da yansımalarıyla sanayinin dönüşümü için gerekli olan finansal çözümleri önden gören ve müşterilerine sunan kurumların olumlu olarak ayrışacağını düşünüyoruz.”

Tüm yazılarını göster