Yapay zeka ve ötesi

Zeynep GÜRCANLI Yedi Düvel

İnternet çağında artık küresel sorunlar da farklı; Neredeyse her gün gelişen yapay zekâ teknolojisi, insanların umudu mu olacak, yoksa felaketi mi? Dünya bunu tartışıyor.

Dünyanın en gelişmiş ekonomilerine sahip ülkelerinin oluşturduğu G-7 grubunun dijital konulardan sorumlu bakanları geçen hafta gerçekleştirdikleri toplantıda yapay zekâ konusunda küresel çapta bir “düzenleme” yapılması konusunda anlaştı.

Şimdiden açık açık ifade edilmese de, 2. Dünya savaşı sonrasında ABD liderliğinde ekonomi ve ticaret alanında kurulan küresel düzenlemelerin bir benzeri planlanıyor gibi; Uluslararası düzeyde, yapay zekânın siyasi amaçlarla kullanımını engellemeyi amaçlayan bir konvansiyona doğru gidiyor iş. Hatta bu konuda küresel denetlemeyi üstlenecek “uluslararası bir görev gücü” kurulmasını önerenler bile var.

G-7 toplantısında yapay zekâ konusunda alınan kararlar henüz bu kadar ileri götürülmese de, “risk bazlı” düzenleme yapılması üzerinde uzlaşmış durumda dünyanın en zengin ülkeleri.

ÜLKELERE KARŞI TEKNOLOJİ ŞİRKETLERİ

Teknolojinin “sınır aşan” boyutunu göz ardı etmemek gerek; Artık ulus devletler egemenlik sınırları içinde teknoloji alanında yasal düzenleme yapmak istediklerinde, karşılarında küresel teknoloji şirketlerini buluyorlar. Brezilya’da bugünlerde yaşanan tam da bu;

Brezilya hükümetinin Meclis’ten geçirmeye çalıştığı “yalan haber yasasına” en büyük direnç google’dan geldi. Yasa tasarısı, yayılan yalan haberler konusunda arama motorlarının da “sorumluluğu” olduğunu ortaya koyup, önlem almalarını isteyince, Google hemen karşı kampanyaya başlattı Brezilya’da. Brezilya’daki kullanıcılar için arama motorunun hemen yanına bir link koyan Google, o linke tıklandığında, Brezilya hükümetinin çıkarmaya çalıştığı yalan haber yasasına karşı çıkan görüşlerin olduğu bloglara, yorumlara yönlendiriyor kullanıcıları.

Brezilya hükümeti ise mahkeme kararıyla, Google’un arama motorunun yanına koyduğu linki kaldırttı. Ancak Google’ın yasa tasarısına karşı, Brezilya seçmenlerine yönelik yaptığı “milletvekilinize ulaşın, bu yasanın çıkmasını engelleyin” kampanyası devam etmekte.

Brezilya hükümetinin getirdiği bu yasa tasarısının ardında ise yakın zamanda yaşanan siyasi bir kaos var; Ekim 2022’de yapılan seçimlerde ülkenin aşırı sağcı popülist cumhurbaşkanı Bolsonaro yenilmiş, yerine solcu aday Luiz Inacio Lula da Silva seçilmişti. Ancak Bolsonaro’nun yandaşları durmadı; Ocak 2023’te ordu içindeki eski Cumhurbaşkanı yandaşı generaller aracılığıyla ülkede bir darbe girişimi planlandı. Bu girişim sırasında da, sosyal medya üzerinden yayılan yalan haberlerle halkın darbeye desteği sağlanmaya çalışıldı. Darbe girişimi başarısız oldu. Ancak mevcut Brezilya hükümeti, bu girişim sırasında sosyal medyadaki yalan haber kampanyasını unutmadı. Mevcut “yalan haber” yasa tasarısı bu olayların mirası.

TÜRKİYE’DE SEÇİMLERE “TEKNOLOJİK MÜDAHALE” ENDİŞESİ

Benzer bir yöntemin Türkiye’de 14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlerde kullanabileceğine ilişkin endişeler ise giderek artmakta. Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yöneticilerini hedef alarak attığı “anlaşmaya çalıştığınız dark web dünyası, sizi yabancı istihbaratın eline düşürür. Cambridge Analytica’cılık oynamak sizin kapasitenizi aşar çocuklar” tweeti de, toplumda giderek yayılmakta olan bu endişenin en somut dışa vurumu oldu.

Daha önce ABD Başkanlık seçimlerinde ve Brexit’te, Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği Cambridge Analytica şirketinin geliştirdiği sistem kullanılmış, başarılı da olmuştu. Sistemi kabaca, sosyal medya kullanıcılılarının takip ettikleri diğer kullanıcılar ve yaptıkları paylaşımları analiz ederek, kişilerin eğilimlerini belirleyen bir yazılım olarak anlatmak mümkün.

Cambridge Analytica şirketi, manipülasyonun ortaya çıkmasıyla kapandı ama Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği kontrolsüz “dark web” durmuyor elbette. Bu teknolojinin Türkiye seçimlerinde “nasıl kullanılabileceğini” ise, işin uzmanlarından Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü öğretim üyelerinden Cem Say’ın sosyal paylaşımıyla özetlemiş;

“Dark web, Cambridge Analytica, yapay zekâ, vs: 15 Mayıs sabahına dek internette bir kişinin (örn. Kılıçdaroğlu’nun) tuhaf bir şey yaptığını veya söylediğini “gözünüzle gördüğünüz” hiçbir “haber”e (doğrudan o kişi TV’ye çıkıp “evet, ben böyle yaptım, dedim” demedikçe) inanmayın. Diyelim sandık görevlisisin. Tam oylar sayılırken ortalıkta Kılıçdaroğlu’nun “adam kazandı” dediği bir video dolaşmaya başlayabilir mesela. İnanma. O gece böyle şeyler olabilir. Tutanağı usulüne göre alıp teslim edene kadar robot gibi ol, algoritmandan şaşma. Sabaha bahar gelir...” Aman dikkat!

Tüm yazılarını göster