Yanlış politikalar koyun yetiştiriciliğinin de sonunu getirecek

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Tarımsal üretimin ve gıda güvenliğinin önemine dikkat çekmek için Anadolu’da söylenen bir söz var; “buğday ile koyun gerisi oyun”. Bu sözle genel anlamda ekmeğin (buğdayın) ve et üretiminin (koyun) önemi vurgulanıyor.

Son 50 yılda görev yapan Tarım Bakanlarının hemen hepsi bu sözü bir şekilde kullandı. İklimi, yağış miktarı ve ot boyunun uzunluğu nedeniyle Türkiye’nin aslında büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine uygun olmadığı, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğine daha uygun olduğu dile getirildi. Fakat uygulanan politikalar hep büyükbaş yani sığır hayvancılığına yönelik oldu. Bile bile yanlış politikalar uygulandı.

Politikalar, uygulamalar genellikle büyükbaş hayvancılıkla ilgili olunca gündemde hep sığır yetiştiriciliği konuşuluyor. Biz de bu konuda çok yazılar yazdık. Kırmızı ette, sütte sorunları dile getirdik. Yüksek üretim maliyetlerini, inek kesimini gündeme getirdik. Daha dünkü yazımızda sektörde yaşananları yazdık.

Dün kısaca yazmıştık, bugün ayrıntılara baktığımızda son aylarda koyun yetiştiricileri çok büyük sıkıntı içindeler. İnek kesimi gibi son dönemde damızlık koyun kesimi de arttı. Damızlık koyun kesimi koyun yetiştiriciliğinin sonu demek. Koyun, kuzu hayvan varlığının erimesi demek. Et üretiminin azalması demek. Ete, et ürünlerine, etli yemeklere zam demek.

Koyun etinde yüzde 25 indirim üreticiye zarar verdi

Büyükbaş hayvancılıkta olduğu gibi küçükbaş hayvancılıkta da besi, üretim maliyetleri artarken fiyatlarda aynı oranda artışlar yok. Gerileme bile var. Üstelik talep yok. Üretici yüksek maliyet nedeniyle zarar ederken, tüketici alım gücünün düşmesi nedeniyle et alamıyor.

Üreticiler aylardır bu sorunları yetkililere anlatıyor. Canlı hayvan ihracatına izin verilmesini istiyor. Hükümet ihracatı açmak yerine ihracatı yasakladı. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Ağustos ayı başında Et ve Süt Kurumu’na (ESK) kuzu karkas eti ihracatı için yetki verdi. ESK ihracata ilişkin uygulama esaslarını 3 Ağustos’ta yayınladı. Üretici canlı hayvan ihracatına izin isterken, ihracatı daha zor olan kuzu karkas için yetki çıkarıldı ama ihracat henüz yapılamadı.

Kuzu karkas eti ihracat çalışmaları başlarken Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Et ve Süt Kurumu mağazalarında koyun etinde yüzde 25 indirim uygulanacağını duyurdu. Bu indirim hükümet ve hükümet destekçisi medya tarafından ülkedeki kırmızı etin tamamının yüzde 25 indirimli satılacak gibi yansıtıldı.

Yapılan yüzde 25 indirim sadece ESK mağazalarında geçerli. ESK’nın ülke genelinde 14 ilde 18 satış mağazası var. Daha da önemlisi 2021 verileri ile bu 18 mağazada satılan küçükbaş hayvan eti toplam 5 ton 606 kilo.

ESK koyun-kuzu etinin yüzde 98’ini devlete satıyor

ESK’nın 2021 yılı toplam et ve et ürünleri satış miktarı 34 bin 998 ton. Bu satışlar içerisinde küçükbaş hayvan etinin payı sadece yüzde 1. ESK’nın 2021 Yılı Faaliyet Raporu’na göre toplam küçükbaş hayvan eti satışı 343 ton 793 kilo. Bu satışın yüzde 98’i kamu kurumlarına, Milli Savunma Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı’na yapılıyor. Özel sektöre satılan et miktarı yüzde 2 seviyesinde. Bunun da 5 ton 606 kilosu ülke genelindeki 18 mağazada satıldı. ESK’nın Tarım Kredi Kooperatifleri mağazalarında sattığı küçükbaş hayvan eti miktarı 913 ton, bin ton bile değil. Atatürk Orman Çiftliği mağazalarındaki satış ise sadece 11 ton. Bu rakamlara bakınca yapılan yüzde 25 indirimin aslında kimseye bir yararı yok. Fakat üreticiye ciddi zararı var.

En büyük tehlike; damızlık koyun kesimi

ESK’nın yüzde 25 indirime gitmesi üzerine serbest piyasada koyun, kuzu eti alanlar bu indirimi bahane ederek fiyatları aşağı çekti. Canlı hayvan satış fiyatı 60 liranın üzerindeyken 50 liranın altına düştü. Kuzu karkas fiyatı 95 lira civarındayken 82 liraya kadar düşürüldü.

Piyasada fiyatların düşürülmesi üzerine ESK ikinci bir kararla 8 Ağustos’ta alım fiyatını kiloda 2 lira artırdı. Daha önce 88 liradan alınan kuzu karkas ve toklu etinin kilosu 90 liraya çıkarıldı.

Konuştuğumuz üreticiler kuzu etinin kilo başına maliyetinin 110-120 liraya kadar çıktığını, koyunda ise 100 lira civarında olduğunu ve zararına satış yapıldığını söylüyor. Özellikle kesime gelen hayvanların zararına da olsa satılmak zorunda olduğunu belirten üreticiler satılmazsa besleme maliyetinin daha yüksek olacağını ifade ediyor.

En tehlikeli olanı ise damızlık koyun kesimi. Üretici damızlık koyunları da keserek sektörden çıkıyor. Bu hayvancılığın geleceği için en büyük tehlike.

Bursa Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yıldırım Oran’ın deyimi ile Türkiye’de 250 bin koyun yetiştirici aile var. Türkiye’de 250 bin hanede yangın var. Yangını söndürmek yerine üzerine adeta benzin dökülüyor.

Bakan Kirişci’den tehdit gibi açıklama

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, Aksaray’da tarım sektörü temsilcileri ile yaptığı toplantıda Et ve Süt Kurumu aracılığıyla küçükbaş hayvan etinde yaptıkları yüzde 25 indirime dikkat çekerek şunları söyledi: "Küçükbaş hayvan etindeki indirimi bazı çevreler istismar ediyor. Bunun için gerekli tedbirleri aldık. Onlarla ilgili iş ve işlemlerimiz devam ediyor. Ama şunu açık yüreklilikle söylüyorum, buğday örneğinde olduğu gibi hem üreticimizin hem de tüketicimizin yanındayız. Biz üreticiden yani küçükbaş hayvan yetiştiricisinden aldığımız hayvan eti fiyatlarıyla ilgili canlı, karkas bunlarla ilgili biz orada herhangi bir indirime gitmedik. Biz oradan elde etmiş olduğumuz etin vatandaş tarafından tüketimi aşamasında yüzde 25 indirime gittik. Yani burada vatandaşın yüzde 25 daha ucuz küçükbaş hayvan eti yemesinin önünü açtık."

Türkiye'de özellikle yeni nesli küçükbaş hayvan etine yönlendirmeye çalıştıklarını belirten Kiriçci, küçükbaş hayvan üreticisine iyilik yaptıklarını dile getirdi. Kirişci: "Yani o eti getirirken doğal olarak küçükbaş hayvan kesilecek o hayvanlar da bizim üreticilerimizin ürettikleri olmuş olacak. Bunu speküle eden, buradan kendilerince bir başka noktaya bu işi evirmeye çalışanlar bilsinler ki bu devlet gerektiğinde her türlü tedbirleri almıştır. Bundan sonra da alır ve alacaktır. Bunu herkesin bilmesi gerekir. Asla ve kata müsaade etmeyiz.”

Özetle, hayvancılıkta yanlış politikaların faturası her geçen gün katlanarak büyüyor. Bu faturayı sadece üretici, çiftçi ödemiyor. Tüketici olarak hepimiz ödüyoruz. Sorunlara çözüm getirilmezse bugün pahalı diye üreticinin alamadığı kırmızı eti yarın paranız olsa bile bulmak çok zor olacak.

Tüm yazılarını göster