Yabancıdan iki haftada 1.5 milyarlık giriş

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Merkez Bankası Başkanı'nın değiştiği gün, yabancının gözünde adeta şimşek çaktı. Faizde piyasayla zıtlaşılmayacaktı, dolayısıyla TL değer kazanacaktı; şu durumda mümkün olduğunca yüksek kurdan giriş yapmak gerekiyordu. Nitekim iki haftadaki net döviz girişi 1.5 milyar dolar oldu.

✔ Bu döviz girişinin devamı gelir mi, önemli olan bu. Faizin yeniden artırılmasının gerekebileceğine dönük tahminler ağır basarsa, bir sonraki PPK toplantısına kadar daha temkinli gidilebilir.

✔ Hisse senedi cephesinde de fiyatların görece yüksek olması ve ekonomilerin pandemi dolayısıyla yeniden küçülme eğilimine girmesi olasılığı talebi biraz azaltabilir.

Yurtdışı yerleşikler ya da kısaca yabancı yatırımcılar yılbaşından 6 Kasım’a kadar olan dönemde şimdiye kadar görülmedik ölçüde satış yaptı. Yabancılar hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedinde adeta arkalarına bakmadan Türkiye’yi terk etti. 6 Kasım’a kadarki dönemde götürülen döviz 13.5 milyar doları buldu. Yabancılar on ayı biraz aşkın sürede net olarak tam 5.8 milyar dolarlık hisse senedi, 7.6 milyar dolarlık da devlet iç borçlanma senedi sattı.

6 Kasım’dan sonra eğilim değişti. Aslında bunun işaretleri bir süredir alınıyordu. Öyle çok yüklü çıkışlar pek gözlenmiyordu, hatta 2 Ekim’de biten haftada 600 milyon doların üstünde bir giriş de yaşanmıştı. Zaten ekim ayının tümündeki çıkış da 28 milyon dolarda kalmıştı.

Ne olduysa 7 Kasım’da oldu

7 Kasım’da Merkez Bankası Başkanı değişti. Bu, adeta dönüm noktası oldu. Yabancı kıvılcımı görmüştü. Zaten Merkez Bankası’nın yeni başkanı Naci Ağbal yaptığı ilk açıklamasında gereken adımların atılacağı mesajını vermiş, hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan da Merkez Bankası’nın kararlarını destekleyeceğini ilan etmişti.

Gereken adımların ne olduğu belliydi, faiz artırılacaktı; Erdoğan da Merkez Bankası’na destek verecekti; yani Beştepe ile Ulus arasında ihtilaf yaşanmayacaktı. Bu, köklü bir değişiklikti ve TL’nin değer kazanacağı belliydi.

Dolar örneğin 8 lirayken Türkiye’ye döviz getirmek, doların 7.50 liraya inmesi durumuna göre tabii ki daha avantajlıydı.

Yabancı anında harekete geçti ve giriş başladı.

Yabancı yatırımcılar 6-13 Kasım haftasında 614 milyonu hisse senedine, 294 milyonu devlet iç borçlanma senedine olmak üzere 908 milyon dolar döviz getirdi. Giriş izleyen hafta da devam etti. 13-20 Kasım haftasında 390 milyonu hisse senedi için, 175 milyonu da iç borçlanma senedi için olmak üzere 565 milyon dolar daha döviz getirildi.

Böylece son iki haftada yabancıların getirdiği döviz 1.5 milyar dolara yaklaştı.

Yabancı hareketini gösteren grafiğimizde çıkışlara işaret eden kırmızılar, bir anda kasım için maviye döndü.

PEKİ AMA DEVAMI GELİR Mİ?

Yabancı yatırımcı iki haftada 1.5 milyar dolarlık menkul kıymet aldı ama önemli olan bunun devamının gelip gelmeyeceği.

Yabancıyı bir süre beklemeye itecek bir etken var. Hazine her ne kadar yurtiçinde döviz cinsinden de borçlanıyorsa da TL cinsi borçlanmalarda yeni bir beklenti oluşmuş görünüyor. Faizin yeniden artacağı beklentisi...

Bu durum yabancının iç borçlanma senedine biraz temkinli yaklaşması sonucunu doğurabilir. Faizin daha da artacağı kanısı iyice hakim olursa temkinli yaklaşma, yerini uzak durmaya bırakabilir. Bu da bir sonraki PPK toplantısının yapılacağı 24 Aralık’a kadar girişi sekteye uğratabilir.

Hisse senedi piyasasında da fiyatlar görece yüksek seyrediyor. Bu, yabancının alım için biraz beklemesine yol açabilir. Hisse senedi fiyatlarının pandeminin ilk günlerine göre çok yüksek sayılabilecek bir düzeyde olduğu ortada. Kaldı ki pandemide kış aylarıyla birlikte yeni kapanmalar, ekonomilerde yeni daralmalar söz konusu olunca bu durum ister istemez şirket değerlerine de yansıyacaktır. Bu gözetildiği takdirde hisse senedine giriş de hız kesebilir.

Tüm yazılarını göster