Yabancı yatırımcı niye gelmiyor?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Yüzer gezer nitelikteki portföy yatırımlarını bile çekemiyorken doğrudan yatırım beklemek biraz hayalcilik oluyor. Ama bizi kurtaracak olan bu tür yatırımlar.

İstediğimiz kadar teşvik verelim, doğrudan yatırımların Türkiye'ye pek sıcak bakmadığı bir gerçek. Niye mi, bir profesyonele kulak verelim...

Dün başladığımız konuya, doğrudan yatırımları da katarak devam edelim.

Dünkü yazımızda Hazine’nin borçlanma senetlerinde yabancı payının şimdiye kadar görülmedik düzeye gerilediğine işaret etmiştik. Hazine kağıtlarının artık yalnızca yüzde 4.3’ü yabancıların elinde. Bir ara yabancı payı yüzde 23’ü geçmişti, 2017 sonundaki pay da yüzde 19’un üstündeydi.

Ne oldu da iki buçuk yılı bile bulmayan bir sürede yüzde 19’dan yüzde 4’lere geriledik?

Ne oldu da yabancılar yılın ilk beş ayında tam 40 milyar liralık iç borçlanma senedini satarak çıkmayı tercih etti?

Temel sorun gelip güvende ya da güvensizlikte düğümleniyor. Biz istediğimiz kadar aksini söyleyelim; ekonomimiz demek ki yabancıya güven vermiyor.

Yabancı yatırımcı üç beş yıl önce nasıl ki Türkiye’nin kara kaşı kara gözü için yatırım yapmamışsa, bize iyilik olsun diye yatırım yapmamışsa, şimdi de gözümüzün üstünde kaşımız var diye gitmiyor.

O zaman para kazanabileceğini görmüş ve gelmişti, belli ki şimdi riski daha fazla buluyor ki gelmiyor.

Üstelik bu yatırımcılar, işler biraz ters giderse ellerindeki kağıtları satıp bir miktar zararı da göze alabilecek yatırımcı kitlesi. Bunlar bir anlamda yüzer gezer yatırımcı. Keşke bu yatırımcılara ve bunların dövizine ihtiyaç duymasak ama gerçekler ortada.

Bizim gelmediği için hayıflanmamız, hele hele çıktığı zaman “Niye gidiyorlar” diye sebep aramamız gereken aslında doğrudan yatırımlar. Bu yatırımları yapanlar öyle rüzgar biraz sert esince “Ben gidiyorum” diyebilecek türde yatırımcılar değil ki.

Yatırım yok, tersine çıkış var

Doğrudan yatırımlar kalıcı. Hele hele sıfırdan doğrudan yatırım yeni üretim demek, yeni istihdam demek, yeni vergi demek. Ama son yıllarda doğrudan yatırım pek gelmiyor. Hatta tam tersine bir hareket var.

Bazı bankalardan çıkış yaşandığını biliyoruz. Yabancı ortaklar Türkiye’yi terk ediyor.

Alman otomotiv devi Volkswagen Manisa’da fabrika kurmaktan vazgeçti. Bir milyar euronun üstünde bir yatırım söz konusu olacak, 3-4 bin kişilik istihdam yaratılacaktı. Olmadı. Biraz düşünsek ya niye olmadı.

“Gelmiyorlar, çünkü..."

Köşemizde daha önce de yer verdiğimiz bir okur mektubu var. Aslında bu tür mektuplar hiç eskimez. Bugünkü duruma da çok uygun olan bu mektubu özetleyip yeniden aktaralım:

“Türkiye’ye niye doğrudan yabancı yatırım yapılmadığının en önemli nedeni bağımsız ve hızlı yargının olmamasıdır. Biz nasıl başka bir ülkede iş yapacakken hukuk güvensiz ise her an ‘Ceketimizi alıp gidebileceğimiz’ işlere bakıyorsak, yabancı da bize öyle bakıyor.

Bir örnek vermek isterim. Yıllar önce boru fabrikatörü bir dostum Orta Asya’daki bir Türk cumhuriyetindeki güçlü bir gruptan birlikte iş yapma önerisi aldığını söyledi ve son kez benden de bir inceleme yapmamı istedi. Başkente indim, Türklere vize bile yokken, yeşil pasaportlu olan bana zorluk çıkardılar. Gümrükten çıkmam gecikti. Bunun üstüne oradaki müstakbel ortaklar gelip beni en içeriden dışarı çıkardılar. Güçlerini görmüş oldum.

Yatırımın yapılacağı ildeki vali ile de buluşma ayarladılar. Araştırmamda nitelikli borumuza talep olacağını da gördüm. Yani her şey iyi gibiydi...

Dönüşte görüşümü merak eden arkadaşıma şu soruyu sordum:

‘Diyelim ki yatırımı yaptık; çok iyi satış yapıyoruz. Bizim ortaklar bir gün kapıdaki bekçiye bizi içeri sokmamasını söylerse ne yaparız?’

O an yatırımdan vazgeçtik.

Aynı durum bugün Türkiye’de geçerli. Diyelim çok sofistike bir ithal ürün Türkiye’de yok satıyor. Üreticisini ikna ettik, gelip bizimle yatırım yaptılar. Biz her şey iyi giderken adamı kapıdan sokmayabilir miyiz ya da bir bahane uydurup hisselerine tedbir veya el koyabilir miyiz?

Böyle bir adımı dünya devi şirketlere karşı yapamazsınız, hemen devlet başkanı düzeyinde devreye girerler. Ama küçük ve orta boyda tüm yabancılar çok kolay hedef olabilir.

Dikkat ederseniz daha kayyımdan, tutuklamalardan söz etmedim bile...

Bu gerçeği yabancılar bilmiyor mu; ticaret ataşeleri sürekli bilgilendiriyor onları.

İşte bu yüzden dünyanın teşvikini de verseniz doğrudan yatırım çekmeniz pek mümkün olmaz."

Tüm yazılarını göster