Kayıt dışı istihdam, çalışanların SGK’ya ya hiç bildirilmemesi ya da bildirilmekle birlikte gerçek ücretlerinin ve/veya çalışma gün sayılarının daha düşük bir rakam üzerinden bildirilmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır.
Kayıt dışı istihdam, esasen ülkemizin en başta gelen sorunları arasında yer almaktadır.
TÜİK’in 2023/ III. Çeyrek verilerine göre, yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı %33,6 seviyesindedir. Bu veri bize her üç kişiden birinin sigortasız çalıştığı anlamına gelmektedir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde kayıt dışı istihdamın tamamen sıfırlanması söz konusu olmamakla birlikte, ülkemiz için %33,6 seviyesindeki oranın makul olduğunu söylemek de mümkün değildir.
Kayıt dışı çalışma, çalışan açısından pek çok olumsuz duruma (örneğin geç emeklilik, sağlık güvencesinden yoksunluk vb) yol açtığı gibi, genel ekonomi açısından firmalar arasında haksız rekabete, Devlet yönünden de vergi ve sigorta primi kaybına yol açmaktadır.
Bu bağlamda, ülkemizde kayıt dışı istihdamla mücadele için son yıllarda bazı önemli düzenlemeler hayata geçirilmiş olup, bu düzenlemelerin de etkisiyle son 20 yılda %50’ler seviyesindeki kayıt dışı istihdam oranı %33,6 seviyesinde inmiştir.
Kayıt dışı istihdamla mücadele kapsamında yapılan düzenlemelerden birini de 2008 yılında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 100’üncü maddesinde yapılan düzenleme oluşturmaktadır.
Bu çerçevede;
- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler doğrudan,
- Münferit olarak bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ise kurumla (SGK) yapılacak protokoller çerçevesinde,
Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın gizli dahi olsa Kurum (SGK) tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183 sayılı Kanun’a göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile 5510 sayılı Kanun kapsamında verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi sürekli ve/veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin elektronik ortamda görüntülenmesini sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş, mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm sistem ve şifreleri incelemek için ibraz etmeye zorunlu tutulmuş, bu yükümlülüğe uymayanlara da asgari ücretin iki katı ile beş katı arasında idari para cezası yaptırımı öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen düzenleme uyarınca, kamu idareleri, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile SGK arasında yapılan protokoller çerçevesinde, ilgili Kurum ve kuruluşlardan istihdama ilişkin bilgiler alınarak SGK tarafından kontrol edilmekte, kayıt dışı çalıştığı veya gerçek ücret seviyesinden daha düşük ücret seviyesinden sigorta primleri ödenenler tespit edilerek sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde gerekli işlemler yapılmaktadır.
SGK’nın kayıt dışı istihdam konusunda yaptığı kontrollerden birini de yabancı uyruklu çalışanlar oluşturmaktadır.
Bu çerçevede, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü tarafından verilen çalışma izin belgeleri ile diğer bakanlıklar veya kurumlar tarafından verilen ve Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü’ne gönderilen çalışma izin belgelerinin birer örneği elektronik ortamda ilgili SGK müdürlüklerine intikal ettirilmekte ve SGK tarafından da çalışma izni verilen yabancının sigortalı olarak bildirilip bildirilmediği kontrol edilmekte, çalışma izni başvurusu sırasında beyan edilen yabancının mesleği, ödenecek ücreti, işyeri, çalışacağı adres gibi bilgileri SGK sistemindeki verilerle karşılaştırılmaktadır.
Çalışma izni mevzuatı uyarınca, muafiyet ve istisnalar hariç olmak üzere bir yabancının Türkiye’de çalışabilmesi için çalışma izninin olması gerekmektedir.
Bu çerçevede, çalışma izni başvurularında belli kriterler aranmakta olup, diğer kriterlerin yanı sıra başvuru tarihi itibariyle yürürlükte bulunan asgari ücret tutarı dikkate alınmak suretiyle yabancıya ödenecek ücretin en az;
- Üst düzey yöneticiler ve pilotlar için asgari ücretin 6,5 katı,
- Birim veya şube müdürleri ile mühendis ve mimarlar için asgari ücretin 4 katı,
- Uzmanlık ve ustalık gerektiren işlerde çalışacaklar ile öğretmenler için asgari ücretin 3 katı,
- Ev hizmetlerinde çalıştırılacak yabancılar için en az asgari ücret, diğer mesleklerde çalışacak yabancılar için asgari ücretin 1,5 katı,
- Turizm-animasyon organizasyon firmalarında akrobat ve benzeri unvanlarda çalışacak yabancılar ile masör, masöz ve SPA terapisti gibi işlerde çalışacak yabancılar için asgari ücretin 2 katı,
olması gerekmektedir.
SGK müdürlükleri, Uluslararası İşgücü Genel Müdürlüğü’nden elektronik ortamda aldıkları çalışma izin belgeleri ile ilgili olarak; başvuru sekli, başvuru türü, yabancı kimlik numarası, il, ad soyad, baba adı, görevi (meslek kodu), izin başlangıç ve bitiş tarihi, işveren unvanı ve işyeri numarası, ücret ve iletişim bilgileri yönlerinden aylık bazda kontrol etmekte, izin bitiş tarihine kadar yapılan sigorta primine esas kazanç (SPEK) bildirimlerinin çalışma izin belgesiyle uyumlu olup olmadığını kontrol etmekte, eksik ücret bildiriminin tespiti halinde de aradaki fark kadar işverenlere ek prim tahakkuku, gecikme cezası ve gecikme zammı, idari para cezası şeklinde yaptırım uygulamakta, ayrıca işyerinin yararlanmış olduğu asgari ücret desteği varsa bunların iptali yoluna gitmektedir.
Dolayısıyla, işyerinde istihdam edilecek yabancı uyruklu çalışanlarla ilgili (çalışma izni mevzuatında belirtilen muafiyet ve istisnalar hariç olmakla üzere) öncelikle çalışma izni alınması, çalışma izni alınmış yabancı uyruklu çalışanların sosyal güvenlik mevzuatında belirtilen yasal süre içinde sigortalı işe giriş işlemlerinin yapılması ve çalışma izni başvurusu sırasında beyan edilen meslek kodu ve ücret kriteriyle uyumlu olacak şekilde SGK bildirimlerinin yapılması hususuna dikkat edilmesi gerekmektedir.