Yabancı başkan

Ömer KART Sporun Ruhu

Türk sporundaki yabancı oyuncu, devşirme sporcu tartışmasına bu sezon yabancı hakem ihtiyacı da eklendi. Performansları beğenilmeyen, kararlarına güvenilmeyen hakemlerimizin uluslararası rekabetin ‘mağduru’ olacakları kesin. Sporcular, hakemler derken, spor gündemini uzun süre meşgul eden bu yabancı-yerli tartışmalarına bir alt başlık daha ilave etmek gerekecek; Türk kulüplerine yabancı başkan…            

19 Ağustos 2022 tarihinde, Göztepe Spor Kulübü’nün yüzde 70 hissesini 7,5 milyon dolar karşılığında satın alan Rasmus Ankersen, spor tarihimizde bir Türk Kulübüne başkan olan ilk yabancı isim oldu. CEO’su olduğu Sport Republic şirketi, vizyonu ve potansiyeli yüksek kulüplere yatırım yaparak, takımın var olan değerini daha da attırmayı ve bağlı oldukları ülkede başarılı olmalarını hedefliyor.                 

Neden orta mesafe koşucuları Etiyopya’dan çıkıyor? Neden Jamaikalı koşucular bu kadar hızlı?

Danimarka'nın küçük bir kasabasından çıkan Rasmus Ankersen, futbolun içinden gelen bir kişilik. Sakatlık nedeniyle genç yaşta futbolculuk kariyerine veda ettikten sonra, futbola ve başarıya alışılmışın dışında bakabilme özelliği onu farklı sorulara cevap arayışına yöneltmiş; farklı kültürlerdeki sportif başarıların sırlarını incelemeye başlayıp, başarıyı sürdürülebilir kılmanın arayışına düşmüş.         

Bu sorulara cevap bulmak için yaptığı uzun seyahatler sırasında elde ettiği veriler kitaplarında detaylarıyla anlatılmış. Özellikle zihinsel gücün ve düşünce yapısının hayatımızdaki etkilerini inceleyen “The Gold Mine” kitabı, sadece kişisel gelişim arayışında olan bireyler için değil, aynı zamanda profesyonel hayatında daha başarılı olmak isteyen herkes için bir rehber niteliğinde.            

Ankersen’in “Kulüp başkanlığı” kariyeri, 2013 yılında kendi ülkesinin takımı Midtjylland ile başlıyor. Midtjylland ile beraberliği tam bir başarı hikayesi. Ankersen’in yönetimine geçmesinin ardından, Müzesinde hiç kupası bulunmayan Midtjylland 3 kez Danimarka Ligi şampiyonluğu, 2 kez de Danimarka Kupası’nı kazandı. Sportif başarıların yanı sıra, kurulan sistem ve farklı felsefesi kulübü bir futbolcu fabrikasına dönüştürdü.      

Ankersen Danimarka’da elde ettiği tecrübeleri İngiltere’ye taşımaya karar verir ve 2015 yılında Brentford’un sportif direktörü olur. 4. Lig’deki küçük bir takımın altı senede İngiltere’nin en üst ligine çıktığı bu süreç içinde, transferlerden 100 milyon euro civarında bir kar elde eden Brentford kulübü bir de 18 bin kişilik stat inşa eder.             

İzmir’de bir yabancı

Brentford’tan 2021 yılında ayrılan Ankersen, CEO’su olduğu Sports Republic’le, önce Southampton’ın yüzde 80’ini, sonra da Göztepe Spor Kulübünün yüzde 70’ini satın alıyor. Mehmet Arslan 9 Haziran 2022’de Hürriyet’teki köşe yazısında, Ankersen’in İzmir kulübünün yüzde 70 hissesini satın almasını, “bu anlaşma sadece Göztepe’nin değil, Türk futbolunun da kaderini değiştireceğe benziyor” diye yorumlamış. Günümüz itibariyle, ülkemizdeki kulüp başkanlarının davranışları felsefeleri, spor yönetimi bilgileri, rekabet anlayışları bu yorumu doğrular nitelikte.       

Rasmus Ankersen’in İzmir’in köklü spor kulüplerinden, Göztepe Spor Kulübü’nün başına geçmesi Türk futbolunda önemli bir dönüm noktası olup olmadığını zaman gösterecek. Ancak, 2 sezonda Süper Lige çıkmayı başaran Göztepe Spor Kulübü başkanının lige farklı bir anlayış getireceği bir gerçek.        

Şampiyonluk sonrasında ilk röportajında, “Süper Lig'de de geçici bir takım olmayacağız. Buraya bir turist olarak gelmedik, önemli başarılara imza atmak istiyoruz ama çok hızlı da gitmeyeceğiz. Türkiye'de bir kulübü ileriye taşımak genelde transferler üzerinden yorumlanıyor fakat ben çok daha farklı düşünüyorum. Bir futbol takımını ilerletmenin değişik yolları var” demecini veren Ankersen, sportif başarıya nasıl baktığının da mesajını vermiş oldu.            

Rasmus Ankersen’in Göztepe’nin başına geçmesi, Türk futbolu için alışılmadık bir durum. Peki, yabancı bir başkanın Türk futboluna getireceği yenilikler ve karşılaşacağı zorluklar neler olabilir?       

Ankersen, genç yeteneklerin keşfi ve gelişimi konusunda uygulayacağı modern yöntemlerle, Göztepe’nin gelecekteki başarısını garanti altına alabilir, ya da farklı spor dallarından edindiği deneyimleri Göztepe’ye taşıyarak kulübün vizyonunu genişletebilir. Ancak, Türk futbolunun kendine özgü dinamiklerini ve taraftar beklentilerini anlamak, iletişim sıkıntılarını gidermek için zaman ihtiyacı olacağı da kesin.      

Ankersen’in liderliğinde Göztepe’nin geleceği, Türk futbolunda yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Eğer Ankersen, bilgi ve tecrübelerini Göztepe’ye başarıyla aktarabilirse, bu sadece Göztepe için değil, tüm Türk futbolu için büyük bir kazanım olacaktır. Bu noktada, Ankersen’in yönetim felsefesi ve stratejilerinin nasıl sonuç vereceğini zaman gösterecek. Ancak, şimdiden Türk futbolseverler için oldukça heyecan verici bir sürecin başladığını söyleyebiliriz.  

Tüm yazılarını göster