VIP çadırlarında 11 bin 800 kişiye hizmet verdi, yabancılar en çok mantı kuyruğuna girdi

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

MANCHESTER City’nin Inter’i 1-0 yenip kupayı kaldırdığı Şampiyonlar Ligi finali için İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadyumu’na PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen’in davetiyle gittim.

Saat 22.00’de başlayan karşılaşma için stadyuma 18.45’te girip önce davetli konukların ağırlandığı VIP çadırlarının kurulduğu alana geçtik.

Meslektaşlarım İsmail Küçükkaya, Hakan Çelik, Ali Eyüboğlu ve Şenay Büyükköşdere ile birlikte PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Evrim Şen, şirketin Kurumsal İlişkiler ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Direktörü Esra İren ile sohbet ettik.

VIP çadırlarının bulunduğu alanda Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy, Denizbank CEO’su Hakan Ateş, Denizli Sanayi Odası Meclis Başkanı Okan Konyalıoğlu, İş Holding’in patronu İlkem Şahin’le karşılaştık.

PepsiCo çadırında yiyecek-içecek servisinin yapıldığı bölümde mantı büfesinde yemekleri hazırlayan şefler arasında DO & CO Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Doğudan’ı gördüm. Doğudan, şeflerle birlikte kuyrukta bekleyen VIP konuklara mantı hazırlıyordu.

Yıllardır Şampiyonlar Ligi finallerinde dünyanın farklı kentlerinde VIP konuklara yiyecek-içecek servisi yapan DO & CO’nun kurucusu Doğudan, fotoğrafını çektiğimi fark edince yanıma geldi. Takıldım:

Hayırdır, bizzat yemek pişirme işini de kendiniz yapıyorsunuz…

Anlatmaya başladı:

Bu çadırlarda dünyanın çeşitli ülkelerinden önemli konuklar bizden yiyecek-içecek servisi bekliyor. Buradaki mantı büfesinde biraz yavaşlama hissettim, arkadaşları hareketlendirmek için aralarına girdim.

VIP konukların sayısını merak ettim, paylaştı:

Gördüğünüz gibi çok büyük bir organizasyon. VIP çadırlarında 11 bin 800 konuk var. Aralarında çok sayıda yabancı konuk yer alıyor. Şampiyonlar Ligi finalinin sponsoru olan kuruluşlar, buradaki çadırlarda yerli-yabancı çok sayıda konuk ağırlıyor.

Mantı büfesi önündeki kuyruğu işaret etti:

Yabancı konuklar mantı ve Türk mezelerine daha çok rağbet ediyor. Türkiye’den konuklar da İtalyan usulü makarnayı tercih ediyor.

Büfelerde yemeklerin anlık hazırlandığına dikkat çekti:

Yemekleri burada hazırlıyoruz. Yani, önceden pişirip, burada servis etmek söz konusu değil. Böyle bir hizmeti de bu kadar kalabalık konuk kitlesine bizden başkası da kolay kolay veremez.

Şu noktanın altını çizdi:

VIP çadırlarında yiyecek-içecek hizmeti vermek için buraya maliyeti en az 10 milyon dolar dolayında olan mutfak altyapısı kurduk.

Hizmeti kaç kişilik kadro ile verdiklerini sordum, yanıtladı:

1500 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz. Servis anında ortalama 10 konuğa 1 kişinin hizmet edeceği şekilde bir düzen kurmaya çalışıyoruz.

Ekibin yorgun olduğunu vurguladı:

Bundan önce Barcelona’da Formula 1’de idik. Formula 1 yarışlarını izleyen VIP konuklara da dünyanın her tarafında yiyecek-içecek servisini DO & CO olarak biz yapıyoruz.

Organizasyonun Türk mutfağının dünyaya tanıtımı açısından da bir fırsat olduğunun altını çizdi:

Buradaki yabancı konuklar, Türkiye’den beğendikleri lezzetlerin görüntülerini sosyal medyalarında paylaşıyor. Bu da mutfağımız için tanıtım şansı yaratıyor.

Atilla Doğudan, Viyana’da kurduğu DO & CO’yu dünyanın önde gelen havayolu şirketlerine, Formula 1, Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonlara hizmetle büyüttü.

Daha sonra Türk Hava Yolları (THY) ile Turkish-DO & CO’yu kurup kabin içi yiyecek-içecek servisinde dünyada öne çıkmasında rol oynadı.

Viyana Borsası ve Borsa İstanbul’da hisseleri işlem gören DO & CO, 2 yıl boyunca neredeyse sıfır ciro ile 5 bin personelini de koruyarak pandemiyi atlatmayı başardı. Şirketinin piyasa değeri yeniden 900 milyon Euro dolayına çıktı.

Kısacası DO & CO, dünyadaki önemli organizasyonlarında yiyecek-içecek servisi, dünyanın önde gelen havayolu şirketlerinin kabin içinde servis edilen ürünleri, Avusturya ve Almanya’daki iki oteliyle başarılı çizgide yoluna devam ediyor.

Manchester City = Jafa Cakes & Mcvitie’s

ŞAMPİYONLAR Ligi final maçının bitiminde otobüsle Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nda ayrılmaya çalışırken Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, merkezi Londra’da bulunan Pladis’in Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker’den mesaj geldi:

Manchester City, 2023 Şampiyonlar Ligi şampiyonu

Manchester City = Jaffa Cakes & Mcvitie’s

Bu başlıkların ardından mesajı şöyle sürdürdü:

Bu şehir aynı zamanda tüm dünya için üretilen efsanevi Jaffa Cake’lerin üretim tesislerinin bulunduğu yer.

Mcvitie’s ve Jaffa Cakes, Yıldız Holding’in 2014 yılında 3 milyar dolara satın aldığı United Biscuits’in ürünleri arasında yer alıyor. Yıldız Holding, İngiltere’deki şirketlerini Pladis çatısı altında toplamış bulunuyor.

Murat Ülker, stadyum ve organizasyonla ilgili izlenimini de paylaştı:

Stat ve organizasyon gayet iyiydi. Trafik gelirken bir saatten az sürdü. Çıkış ise daha kolaydı. Inter’i, taraftarları (İtalya) takımlarını muhteşem destekledi ama İngilizler kazandı.

Güvenlik görevlileri ile ilgili duygularını dile getirdi:

Sadece güvenlik görevlileri maçı değil bizi izlediler. Böyle olması beni hep üzüyor…

PepsiCo’nun konukları için organize ettiği otobüslerin Atatürk Olimpiyat Stadyumu’nun çevresinden ayrılabilmesi 1.5 saati aşınca Murat Ülker’e takıldım:

Demek ki patronlar bu stadyumdan kolay çıkabiliyor.

Ülker, şu yanıtı verdi:

Ben tam 90. dakikada çıktım.

Sürdürdüm:

Biz otobüse bağımlı olduğumuz için kupa seremonisini de izledik. Sonra çıkıp otobüslere bindik. Ancak, trafik milim milim ilerliyor.

Ülker teselli etti:

Ama grubun zevki de ayrıdır…

Şişli’deki buluşma noktamız olan otelden Atatürk Olimpiyat Stadyumu’na 1 saat 45 dakikada gittik. Stadyumdan aynı noktaya dönüşümüz 3 saati geçti.

2005 yılındaki Liverpool’un Milan’ı penaltılar sonucu 3-2 yenip kupayı kaldırdığı Şampiyonlar Ligi finalinde de Atatürk Olimpiyat Stadyumu’na gitmiştim.

O günlerde stadyumun çevresindeki yollar iyi düzenlenmemişti ve trafik çok kötüydü. 2005 yılına göre yollarda, uygulanan trafik planında düzelme olsa da özellikle stadyumun çevresinden çıkış yine işkenceye dönüşmüş oldu.

Maçı keyifle seyredip İstanbul’dan memnun ayrılmak üzere olan yabancı konukların zihinlerinde, “Stadyumdan otelimize 3 saatte gidebildik” izleniminin kalması ülkemize yakışıyor mu?

Tüm yazılarını göster