Vergiye Uyumlu Mükellef Borçlarının Tecili (*)

Veysi SEVİĞ Bize Göre

Devlete ait olup Maliye Bakanlığı’na bağlı tahsil dairelerince takip edilen ve Vergi Usul Kanunu (VUK) kapsamına giren vergi, resim, harç ve cezalar ile bu alacaklara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammının vadesinde ödenmesi veya haczin tatbiki veyahut hacz olunmuş malların paraya çevrilmesi amme borçlusunu çok zor duruma düşürecekse, borçlu tarafından yazı ile istenmiş olmak ve aşağıdaki koşulları taşımak suretiyle vadesi bir yılı geçmemiş alacaklar Maliye Bakanı’nca 36 (otuz altı) ayı geçmemiş olmak koşulu ile faiz ve teminat alınmak suretiyle söz konusu borç tecil edilebilme olanağına sahip olmuştur.

Bu uygulamadan yararlanmak isteyen borçlunun:

1) Başvuru tarihi itibarıyla en az üç yıl süreyle, ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle yıllık gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması,

2) Başvuru tarihinden geriye doğru üç yıla ait vergi beyannamelerini kanuni sürelerinde vermiş olması (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu koşulun ihlali sayılmaz),

3) Bu madde kapsamına giren ve başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borcunun borç ödemede hüsnüniyet sahibi olmasına rağmen ödenmemiş olması,

zorunludur. Ancak bu madde uyarınca tecil edilen veya özel kanunlara göre ödeme planına bağlanan borcun bulunması madde hükmünden yararlanılmasına engel oluşturmaz.

Bu madde kapsamında tecil edilen alacaklara, 48’inci maddeye göre belirlenen oranda faiz uygulanır.

Amme borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilen borçlarının toplamı beş yüz bin Türk lirasını (bu tutar dahil) aşmadığı takdirde teminat şartı aranmaz. Bu tutarın üzerindeki amme alacaklarının tecilinde, gösterilmesi zorunlu teminat tutarı beş yüz bin Türk lirasını aşan kısmın %25’idir.

Cumhurbaşkanı;

1) Teminatsız tecil tutarını; yarısına kadar indirmeye, yeniden kanuni tutarına getirmeye, zorunlu teminat oranını %50’ye kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye, yeniden kanuni orana getirmeye,

2) Borçlunun çok zor durum halinin tespitinde kullanılmak üzere varlıklar, yükümlülükler ve nakit akımlarını esas alan mali göstergeler ile mali durumu tespite yarayan diğer ölçütlere dayalı kriterleri belirlemeye, belirlenen kriterler çerçevesinde çok zor durum halini derecelendirmeye ve bu dereceleri dikkate alarak;

  1. a) Tecil süresini 60 (altmış aya) kadar uzatmaya,
  2. b) Farklı faiz oranları belirlemeye,

3) Tecil edilecek gecikme zammını, Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay için belirlediği Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’nin (Yİ-ÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplatmaya,

4) Madde hükmünü, alacaklı diğer amme idarelerini, alacak türlerini ve uyumlu borçlu kapsamına girebilecek borçlu kriterlerini belirleyerek uygulatmaya (Devlete ait olup Maliye Bakanlığı’na bağlı olanlar dışındaki tahsil dairelerince takip edilen alacaklar dahil),

yetkilidir. Bu fıkranın (4) numaralı bendindeki yetkinin kullanılması halinde bu madde ile Maliye Bakanına tanınan yetkiler 48’inci maddede tanımlanan alacaklı amme idarelerinin tecile yetkili makamları tarafından kullanılır.

Maliye Bakanı;

1) Tecil edilecek amme alacağını tür ve tutar olarak belirlemeye,

2) Tecilde taksit zamanlarını, ödemelerin başlayacağı ayı, tecil talep tarihini takip eden aydan başlamak üzere 12 ayı geçmeyecek şekilde belirlemeye, ödeme dönemlerini, azami altı ayda bir yapılacak şekilde düzenlemeye,

3) Tecilde diğer şartları belirlemeye,

yetkilidir.

Maliye Bakanı, tecil yetkisini, sınırlarını açıkça belirtmek ve yazılı olmak şartıyla oluşturulacak tecil komisyonlarına devredebilir. Komisyonların teşkili ile çalışma usul ve esasları Maliye Bakanınca belirlenir.

Tecil şartlarına riayet edilmemesi nedeniyle muaccel olan (ödenmesi gereken)  amme alacağının tecili, talep edilmesi halinde en fazla iki defa geçerli sayılabilir.

Haciz yapılmışsa mahcuz mal, değeri tutarınca teminat yerine geçer. Tecil edilen amme alacakları ile ilgili olarak daha önce tatbik edilen ve borcun tamamını karşılayacak değerde olan hacizler, yapılan ödemeler nispetinde kaldırılır ve buna isabet eden teminat iade edilir.

(*): Geçmişte yapılan “Vergiye Uyumlu Mükellef Borçlarının Tecili” yönetiminin vergisel boyutu ve verimliliği ayrı bir çalışma konusu olarak sunulacaktır.

Tüm yazılarını göster