Vergi kaçakçılığı suçlarında binlerce kişi hapisten kurtulacak

Burak ASLANPINAR

TBMM’ye sunulan Yeni Torba Kanun Teklifi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Kaçakçılığı Suçları ve Cezaları”na ilişkin 359. maddesinde çok önemli değişiklikler yapılıyor.
Bu değişiklikler; incelemeleri, soruşturmaları, ceza davaları devam eden hatta hapis cezası almış binlerce kişiyi ilgilendiriyor.

Yani binlerce kişi hapse girmekten kurtulabilir ya da cezaevinden çıkabilir.

1) Değişikliklerin 3 maddede özeti

Söz konusu değişiklikler özetle şunları içeriyor:

1- Farklı takvim yıllarında işlenen vergi kaçakçılığı suçları (örneğin sahte fatura düzenleme ya da kullanma) için zincirleme suç hükümleri uygulanacak. Böylece birden fazla yılda vergi kaçakçılığı fiili olsa da tek bir cezaya hükmedilerek 15-20 yılı bulan ağır ve orantısız cezalar önlenmiş olacak.1

2- Vergi kaçakçılığı fiillerinden üst sınırı 3 yıl olanlar 5 yıla, 5 yıl olanlar 8 yıla çıkarılacak. Ancak alt sınırlarda bir değişiklik yapılmayacak. Bu nedenle verilmesi muhtemel hapis cezası hükümlerine çok etkisi olmayabilir.

3- Vergi kaçakçılığı fiili vergi ziyaına (kaybına) da neden olduysa; bu vergi, gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi ziyaı cezasının yarısı soruşturma evresinde (savcılık aşamasında) ödenirse hapis cezası yarısına inecek.

Aynı ödeme kovuşturma evresinde (ceza mahkemesinde) yapılırsa hapis cezasının üçte biri indirilecek.

Ortada vergi ziyaı ve cezası yoksa verilecek hapis cezası yarı oranında indirilecek.

Söz konusu hapis cezası indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şart olacak2.

Bu yazıda yalnızca farklı takvim yıllarında işlenen vergi kaçakçılığı suçları için zincirleme suç hükümlerinin uygulanması ile bu uygulamanın vergi kaçakçılığı suçundan şüpheli, sanık ya da hükümlü durumda olanlara etkisini inceleyerek diğer maddeleri ayrıntılı değerlendirmek üzere başka yazılara bırakacağız.

2) Zincirleme suç düzenlemesine neden ihtiyaç duyuldu?

Farklı takvim yıllarındaki vergi kaçakçılığı fiilleri bakımından zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesine ilişkin değişikliğin önemini anlatabilmek için öncelikle mevcuttaki yargı uygulamasına değinmek gerekir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2002 yılında verdiği bir kararla başlayan ve daha sonra hem Yargıtay dairelerinin hem de istinafın devreye girmesiyle birlikte bölge adliye mahkemelerinin benimsediği yerleşmiş bir görüş bulunmaktaydı3. Bu görüşe göre, VUK’un 359. maddesi bakımından teselsül yani zincirleme suç hükümleri, yalnızca aynı yıl için uygulanabiliyor ve başka bir takvim yılındaki fiil için ayrı bir ceza veriliyordu. Yargıtay’ın bu yaklaşımı sonucunda; aynı yıl (örneğin 2015 yılı) içinde yüzlerce sahte belge düzenleyen/kullanan mükellef tek ceza alırken, yalnızca iki fatura düzenleyen ancak bu faturaları birkaç gün arayla da olsa farklı yıllardaki tarihlerde düzenleyen (örneğin 30.12.2015 ve 04.01.2016 tarihlerinde) iki ayrı ceza almaktaydı.

Oysa suçta ve karşılığındaki cezada orantılılık olmadığı, suç ve ceza bakımından böyle bir takvim yılı ölçütünün VUK ya da TCK’da bulunmadığı, vergi ziyaının (kaybının) suçun unsuru olmaması nedeniyle vergilendirme dönemi ayrımı yapmanın bir anlamı olmadığı açıktı. Nitekim bu şekildeki yerleşmiş kararların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Anayasa’ya ve TCK’ya uygun olmadığı hem akademik mecrada hem de yargılama faaliyetleri esnasında tarafımızdan ve konuyla ilgili diğer bazı uygulamacı ve akademisyenler tarafından çok kez ifade edilmiş olmasına karşın yargı kararları değişiklik göstermedi.

Neticede, oluşan adaletsiz durum ve bazı mağduriyetler neticesinde kanunda yeni bir düzenleme yapılması gereği görüldü.

3) VUK’un 359. maddesinin birden fazla yılda ihlalinde zincirleme suç uygulanıp tek ceza verilmesi: 16 yıllık ceza 3 yıla inecek

Getirilecek yeni hükümle; VUK’un 359. maddesinde düzenlenen suçların birden fazla takvim yılı veya vergilendirme dönemi içinde aynı suç isleme kararının icrası kapsamında işlenmesi halinde, Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesi (zincirleme suç) uygulanacak.

Böylece birden fazla yıldaki (örneğin 2013, 2014, 2015, 2016, 2017) vergi kaçakçılığı suçu fiilinden yargılanan bir kişiye yalnızca tek ceza verilecek ancak bu ceza zincirleme suç uygulanarak ¼ ilâ ¾ oranında artırılacak. Bu durumda, sahte belge (naylon fatura) kullanma fiili nedeniyle mevcuttaki yerleşmiş yargı kararlarına göre 16 yıldan fazla ceza alabilecek bir kişi hakkında yalnızca 3 yıl ve 1,5 ay cezaya hükmedilebilecek. İnfaz hükümleri de dikkate alındığında bu kişi fiilen hiç hapse girmeyebilecek ya da halihazırda cezaevindeyse tahliye olabilecek.

4) Cezası kesinleşmiş olanlar için tahliye yolu: “Uyarlama Yargılaması”

Yeni düzenleme yasalaştıktan sonra halihazırda ceza soruşturması ve yargılaması devam edenler, “ceza kanunlarının zaman bakımından uyulanması” hükümleri gereğince “lehe kanun” olan yeni düzenlemeden doğrudan yararlanacaklar. Yani bu kişiler hakkında farklı yıllara ilişkin fiillerden yargılama olsa da zincirleme suç nezdinde tek cezaya hükmedilebilecek.
Cezaları kesinleşmiş olanlar içinse yeni bir talepte bulunulması ve takip edilmesi gerekiyor. Vergi, ceza, ceza usul ve ceza infaz hukuku alanlarında uzmanlık gerektiren bu sürecin adı ise “Uyarlama Yargılaması”.

Kanunun lehe değişikliğinin yürürlüğe girmesinden sonra, sözü edilen konularda uzman avukat/avukatlar vasıtayla takip edilecek bir süreçle, vergi kaçakçılığı suçlarından hapis cezası kesinleşmiş on binlerce kişiye tahliye yolu görünüyor.

Tüm yazılarını göster