Seçim öncesi ücret artışları, yeni ev projeleri, yeni istihdam haberleri daha sık gündeme gelmeye başladı. Şimdi de orta gelirlilere düşük konut kredi faiz oranları ve müteahhitlere yeni finansman paketi gündemde. Ortalık vaatten geçilmiyor, adeta gökten müjde üstüne müjde yağıyor.
Hatırlayacaksınız... 90'lı yıllarda Tansu Çiller; “herkese iki anahtar vereceğim. Herkesin bir evi, bir otomobili olacak” sözüyle seçimi kazandıktan sonra yarattığı büyük ekonomik kriz yüzünden, bırakın insanlara ev, araba verebilmeyi, halk borçları sebebiyle elindeki evinden arabasından olmuştu.
VAATLE SEÇİM KAZANDI EKONOMİYLE KAYBETTİRDİ
Çok net hatırlıyorum; vaatler seçim kazandırmış ama ekonomiye kaybettirmişti. Bankalar borçları tahsil etmek için kapılara dayanıp insanların neyi var neyi yoksa almış, tapular bankaların eline geçmişti. Alacağını tahsil edemeyen banka yöneticilerinin masaları; ev, araba anahtarlarıyla dolmuştu.
Hiçbir altyapısı olmayan bu seçim vaatlerinin insanları kandırmak için başarıyla kullanıldığına defalarca şahit olduk. Vaatler hepimize güzel geliyor ama gerçekçi olmadığında elimizdekileri de alıp götürdüğünü geçmişte sık sık yaşadık. Yine aynı seçim ekonomisi ve yine aynı tuzağa düşme riski...
İKİ SORU İKİ CEVAP
Konut piyasasındaki en önemli sorun nedir?
En önemli sorun, fiyatların ve kira değerlerinin ulaşılabilir seviyenin üzerine tırmanmış olmasıdır. Yetmiyor; konut üretim maliyetlerinin astronomik düzeylere ulaşmasıdır. Yetmiyor; arsa üretiminin özellikle büyük kentlerde akıldışı fiyatlara tırmanmasıdır.
Konut kampanyası amacına ulaşır mı?
Sınırlı sayıda konut alan olur. Zira daha bakan sözünü bitirmeden 5 milyona kadar önerilen cazip faiz oranı sebebiyle konut stoku olanlar, fiyatlarını anında %20-30 oranında artırdı bile. Sadece orta gelirli değil, düşük gelirli ve diğer konut talep edenlerin de önüne daha zamlı fiyatlar konulacak. Hal böyle olunca konut kampanyası ile sektördeki fiyatlar, “5 milyona doğru” tırmandırıldı.
NOT
MÜTEAHİTLERE YENİ KREDİ KOLAYLIĞI
Piyasayı canlandırma paketleri, konut üreticisi müteahhitlere kredi sağlama kolaylığına dönüyor. Hani sanayileşme hamlemiz? Üretim, ihracat, istihdam hamlemiz? Bunlardan vazgeçip yine beton üzerinden vaatlerde mi bulunuyoruz?
Ülkenin nitelikli büyümeye ihtiyacı var. Oysa finansal derinliği sağlanmadan, arz tarafındaki sorunlar radikal çözümler getirilmeden açılan paketler, birilerine kaynak aktarmaktan başka işe yaramıyor. Enflasyonla mücadele olmaksızın böylesi faize ve vadeye duyarlı projelerin akıbeti de budur zaten.
Müteahhite kredi kolaylığı elbette gerekir. Ancak ev almak isteyenlere de aynı kolaylığı sağlayabilmek için sisteme bütüncül bakmak şarttır. Bir tedbir alırken başka bir sorun üretiyorsan, seçim ekonomisi uygularken de batabilirsin. Ah şu ekonomik akıl; neredesin?