Ahmet Çığır Şahin - GEEM Derneği Y.K. Başkanı / Decorium Genel Müdürü
Üretim, var olmak ise ihracat zenginliğin transferidir. Dışa bağımlılığı azaltacak en önemli davalarımızdan biri üretimdir. Refahın öldürdüğü üretim davasını diriltmenin yolu ancak gayretten geçer. Türkiye topyekûn üretim seferberliği başlatmak zorundadır. Lakin bunu alışılagelmiş yöntemlerden sıyrılarak daha somut ve uzun vadeli planlamayla gerçekleştirmelidir. Gerçek bir kalkınma için planlama kaçınılmaz olup, günlük tartışma ve gündem ile bir yere varamayacağımız, üst lige çıkamayacağımız apaçık ortada. Israrcı olmamız gereken üç ana başlık Hedef> Strateji> Taktik. Akılcı bir vizyon planlaması, sağlam bir çatı ve ayakların oturabilmesi için orta ve uzun vadeli hedeflerin benimsenmesi gerekmektedir. Odağımız ve konsantrasyonumuz Pazarlama> Tasarım> Markalaşma> Kalite> Katma Değerli ve Kârlı Üretim> Değerli Algısı Yaratma üzerinde yoğunlaşmalıdır.
Hedef Beyaz Saray ve Buckingham
Şartlar nasıl olursa olsun, her şey inanmakla başlıyor. Cam, porselen, alüminyum, plastik diyerek geçmeyelim, markalarımız ülkemizde ve dünyada ses getiren çok ciddi işler gerçekleştiriyor. Uluslararası arenada kabul gören yurt dışı fuarlarında katılımcı oranı en yüksek ülkelerden biri olduğumuzu ve sürekli ilk 3 arasında yer aldığımızı biliyor muydunuz?
Gelenekle bağını koparmamış, modern ve endüstriyel bir sektörüz. Bilim ve teknolojiye dayalı üretimi ülkemizin kalkınması adına çok önemsiyoruz fakat geleneksel üretimin de kesinlikle göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Neden mi? Sürekli istihdam yaratan ve yaratmaya devam edecek bir topluluğuz. İnsan ve yaşam var oldukça sektörümüz vazgeçilemeyen bir parça olmaya devam edecek. Dünya gelecekte daha NİŞ, daha tasarım, daha kişiselleştirilmiş, daha marka ve daha çevre odaklı ürün tercihlerinde bulunacağından buraya hedeflemeliyiz. Daha NİŞ alanlarda daha akıllıca üreterek kendimize farklı rekabet alanı yaratmalıyız. Olmayanı ve düşünülmeyeni başarabilecek azme ve zekaya fazlasıyla sahibiz. Gelecekteki fırsatları değerlendirebilecek, talebe cevap verebilecek ülkelerin başında Türkiye gelmektedir. Göreceksiniz yakın gelecekte fırsatları değerlendirerek dünyanın önde gelen ev ve yaşam alanlarında olacağız, Beyaz Saray’da ve Buckingham Sarayı’nda ihtiyacı Türk markaları karşılayacak.
Hedefler ve gerçekler: Seyahat ve vize engelleri
Bir yandan hedeflerimizi ortaya koyarken diğer yandan da eşit şartlarda seyahat edebilmemizin önünün açılmasını bekliyor üretici ve ihracatçı markalarımız. Ticari amaçlı yurt dışı seyahatlerinin sıklığını fuar katılımı, müşteri ziyaretleri ve pazar araştırmalarıyla artırmak istiyoruz fakat vize önümüzde çok ciddi bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle “Schengen” ülkeleri son yıllarda eşi benzeri görülmemiş bir şekilde seyahat ambargosu uyguluyor. Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan işletme sahipleri ve çalışma arkadaşları adaletsiz vize uygulamalarıyla muhatap olmak zorunda kalıyor. Bizler Türk iş insanları olarak vize gibi engellerle uğraşmak istemiyoruz artık. Ticaretin nasıl ki vatanı yoksa tacirin de vatanı dünyadır.
Neden katma değerli ve markalı üretim?
- Nitelik odaklı ürün ve üretim,
- Pozitif rekabet ve sürekli gelişim,
- Sürdürülebilir kalkınma ve adil bir gelir dağılımı,
- Üst segment rekabette yer alabilmek ve kalıcı olmak,
- Gelişen değil gelişmiş toplumlar arasında yer almak,
- Ev, mutfak ve hediyelik eşyaların 5 Dolar/kg ihracat birim fiyatına ulaşması ve istikrarlı bir şekilde yükselmesi,
Sektörümüzün, dünyanın ilk 3 ihracatçı ülkesi arasında yer alması ve istikrarlı bir şekilde tutunabilmesi için akılcı bir planlamayla katma değerli ve markalı üretime su gibi ihtiyacımız var.