Umut TL’ye geçişte ama bunun işareti henüz yok

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı'nın değişmesiyle birlikte 6 Kasım'dan sonra yabancıların Türkiye'ye bakışı hızla değişmiş ve bir geri dönüş başlar gibi olmuştu. Ama bu geri dönüş uzun sürmedi, yabancı iki haftadır dönsem mi dönmesem mi ikileminde...

✔ Döviz hesaplarında ise çözülme bir yana artış tüm hızıyla sürüyor. Döviz tevdiat hesapları 11 Aralık'ta yeni bir rekor kırdı. Belli ki yabancıyı TL cinsi araçlara yatırıma ikna etmek, vatandaşı aynı yönde ikna etmekten çok daha zor ama vatandaşın kendi açısından çok haklı olduğu yönler var.

Yurtdışı yerleşikler Türkiye’ye dönüp dönmeme konusunda kararsız. Türk menkul kıymetlerine yatırım yapmak için bir adım atıyorlar, diğer adımda ise sanki geri gidiyorlar. Türkiye’ye dönüp dönmeme konusunda henüz tam karar verebilmiş değiller, gözlenen bu.

Yurtiçinde ise döviz talebi tüm hızıyla devam ediyor. Döviz tevdiat hesaplarında her geçen hafta rekor kırılıyor. Hatta şunu söylemek bile pek yanlış olmaz; yabancıyı Türk menkul kıymetlerine, yani TL cinsi varlıklara yatırıma ikna etmek, vatandaşı TL’ye ikna etmekten çok daha kolay. Ama bunun vatandaş açısından çok haklı gerekçeleri var, bu konuya daha sonra detaylı olarak değineceğiz.

Yabancılar temkinli

Yurtdışı yerleşikler ya da kısaca yabancıların Maliye Bakanı ve Merkez Bankası Başkanı’nın değiştiği günden sonra Türkiye’ye olan bakışlarında belirgin bir farklılık gözlendi. O haftaya kadar adeta soluksuz devam eden çıkış durdu ve giriş başladı. Ancak, 6 Kasım’dan 27 Kasım’a kadarki üç haftada gerçekleşen hızlı giriş son iki haftada yerini yavaşlamaya bıraktı.

Söz konusu üç haftada yabancılar hisse senedinde 1 milyar 236 milyon dolarlık, DİBS’te 616 milyon dolarlık alım yapmıştı.

İzleyen iki haftadaki toplam alım ise hisse senedinde 18, DİBS'te 190 milyon dolarda kaldı.

Türkiye son zamanlarda tüm gücüyle yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye yeniden çekmeye çalışıyor, bu amaçla bir dizi reform yapılacağı dile getiriliyor. Aslında öyle pek reform yapmaya, mevzuat değişikliğine gitmeye de ihtiyaç yok ki... Yabancı yatırımcı mevcut mevzuat çerçevesinde kimi yıllar Türkiye'ye oluk oluk döviz akıtmıştı.

Bu yıl neden tersinin yaşandığını sorgulamadan bir geri dönüş sağlamak pek mümkün görünmüyor. Bu yıl uluslararası alanda mı koşullar değişti, biz mi bazı şeyleri yanlış yaptık da yabancı Türkiye’yi terketmeye başladı, bunu içtenlikle sorgulamadan “Hadi gelin” demekle yabancıyı Türkiye’ye çekmemiz mümkün değil. Dolayısıyla “Yabancı yeniden Türkiye’ye dönecek, döviz bollaşacak, kur aşağı gidecek ya da artmayacak, böylece fiyatlar üstündeki maliyet baskısı azalıp enflasyon aşağı gidecek” gibi beklentiler hayal olabilir.

Vatandaş dövizine sımsıkı sarılıyor

Yabancı yatırımcı gelip gelmeme ikilemi yaşıyor ama ağırlıkla vatandaşa ait dövizden oluşan hesaplar her geçen hafta rekor kırıyor.

Bankalardaki toplam döviz tevdiat hesabı 11 Aralık itibarıyla 259.1 milyar dolara ulaştı. Aralık ayının üçte birlik döneminde kaydedilen artış 3 milyar doları aştı.

Bankalardaki döviz hesaplarında geçen yıl sonundan bu yana ise tam 35 milyar dolarlık artış oldu.

Vatandaşın dövizden TL’ye geçiş yönünde hiç mi hiç niyeti yok. En azından 11 Aralık gününe kadarki görüntü böyle.

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın 2021 için dile getirdiği ters dolarizasyonun, yani dövizden kaçınma eğiliminin yaygınlaşabilmesi için iki temel gelişmeye ihtiyaç var.

Birincisi, vatandaş döviz kurunda ciddi bir sıçrama olmayacağına ikna olacak.

İkincisi, vatandaş uzun vadede buna ikna olmasa bile en azından kısa vadede TL'ye geçmenin avantajını görecek. Bunun yolu da bir süreliğine de olsa faizin yüksek tutulmasından geçiyor. İşte o yüzden dünkü yazımızda Merkez Bankası'nın 24 Aralık'taki Para Politikası Kurulu toplantısında faizi 2-3 puan dolayında artırabileceğini yazdık ya...

Yoksa ters dolarizasyon tümüyle lafta kalan bir temenniden öteye geçmez.

Tüm yazılarını göster