1978’den bu yana Çin, kapsamlı ekonomik reformlar ile son 25 yılda büyüme oranına ortalama %9 katkıda bulunan bir ekonomik model benimsedi. Çin’in dış dünyaya açılması Dünya Ticaret Örgütü’ne katılımıyla doruğa ulaştı ve Çin’i birçok ülke için önemli bir ticaret ortağı ve doğrudan yabancı yatırımın önde gelen bir destinasyonu haline getirdi. Çin’in artan ekonomik etkisi, Çin ekonomisinde yaşanabilecek bir gerilemenin dünyanın geri kalanı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda endişeleri yükselten bir unsur. Son dönemde sıklıkla gündemde yer bulan Çin Tayvan ihtilafı da bu konudaki hassasiyeti artıran bir diğer etken. Tayvan ekonomisi de uluslararası ticaret ve dünya ekonomisi açısından son derece önemli bir konumda. Telefonlardan dizüstü bilgisayarlara, saatlere ve oyun konsollarına kadar dünyanın günlük elektronik ekipmanlarının çoğu, Tayvan’da üretilen bilgisayar çipleri tarafından destekleniyor. Çip endüstrisi, 2021 yılı itibarıyla yaklaşık 100 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştı. TSMC-(Taiwan Semiconductor Manufacturing Company) dünya çip üretiminin yarıdan fazlasını gerçekleştiriyor. Diğer taraftan, Tayvan ve Çin arasındaki ekonomik etkileşim de ciddi boyutlarda. Çin, Tayvan’ın sadece en büyük ihracat pazarı değil aynı zamanda adanın toplam dış ticaretinin yaklaşık %33’ünü oluşturan en büyük ithalat kaynağı. Bu, daha sıkı önlemlerin Tayvan ekonomisi üzerinde önemli bir etkisi olabileceği anlamına geliyor. 2021 yılında Tayvan’ın toplam ihracatının %42’si Hong Kong da dahil olmak üzere Çin’e gitti. S&P Global Market Intelligence Asya-Pasifik baş ekonomisti Rajiv Biswas’a göre yarı iletkenler geçtiğimiz yıl adanın toplam ihracatının yaklaşık %35’ini oluşturdu. Biswas, Tayvan elektronik endüstrisi’nin sadece Çin için değil aynı zamanda küresel üretim tedarik zincirleri için de önemini vurguluyor. Brookings Enstitüsü’nden David Collar, Pekin’in Tayvan’da üretilen ürünlere kısıtlamalar getirmesinin Çin’in tedarik zincirleri ve ihracatı için yıkıcı olacağını ifade ediyor. Collar bu nedenle Pekin’in bu rotayı seçmesinin olası olmadığını değerlendiriyor ve Tayvan’ı hedefleyen herhangi büyük bir ticari yaptırımın tüm Doğu Asya ekonomisine zarar vereceğini savunuyor. Diğer taraftan, olası bir çatışma halinde ekonomik büyümesini sürdürmek için büyük ölçüde ihracata bağlı olan Çin’in, tıpkı Rusya’nın şimdi karşı karşıya olduğu gibi bir dizi uluslararası yaptırımın yanı sıra Çin yapımı ürün ve hizmetlere yönelik boykotlarla karşı karşıya kalabileceği değerlendiriliyor.
Öte yandan, Pekin tarafından ağustos ayında uygulanan ticari yaptırımların Taipei üzerinde marjinal bir etkisinin olması bekleniyor. Örneğin, bazı balık türleri ve turunçgil ihracatını etkileyen son kısıtlamaların Tayvan GSYİH üzerinde %0,1’den daha az bir etkiye sahip olabileceği değerlendiriliyor. Tayvan’ın Çin’e yaptığı toplam ihracatın yaklaşık %70’ini yüksek teknolojili ürünler oluşturuyor. Çin, 2022’nin ilk yarısında Tayvan’dan bir önceki yıla göre %15’ten fazla artışla 79,4 milyar dolar değerinde entegre devre ithal etti. Tayvan, TSMC’nin kapasitesi sayesinde dünyanın önde gelen yarı iletken tedarikçisi. Özellikle en gelişmiş olarak nitelendirilen 5 nanometre ve 7 nanometre mikroçipler için Tayvan’dan mikroçip ithalatı yasaklanırsa Çin’in alternatif bir tedarikçi bulması çok zor. Zira veri merkezi, AI sunucusu, bilgisayarlar ve akıllı telefon gibi bilişim yoğun cihazlar için gerekli olan 10 nanometre ve altı mikroçip üretiminin %92’si Tayvan’da yapılmakta. Çin ile birlikte ABD ve Japonya gibi büyük ülkeler kısmen Tayvan’ın çip arzındaki olası kesintilerin jeopolitik risklerini hafifletmek için yarı iletkenlere yapılan yerel yatırımları artırmaya ve TSMC gibi şirketleri ülkelerinde fabrika kurmaya ikna etmeye çalışıyor. Dolayısıyla, Tayvan’ın dünyanın geri kalanına ihracatını kesecek olan herhangi bir senaryo yakın çevrenin çok ötesinde bir ekonomik etki yaratabilir. Tayvan’ın dünya ekonomisi için GSYİH’daki payının görünen %1’den çok daha önemli olması bu durumun nedeni olarak gösteriliyor. Zira, Tayvan ekonomisi Japonya, Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri ekonomileriyle de çok yakın bir şekilde bütünleşmiş bir durumda. Yeni ürünlerde giderek yaygınlaşan işlemci çiplerinin dünyada açık ara en büyük üreticisi. O sebeple, olası bir negatif senaryo, otomotiv ve elektronik sektörlerinde yenilenen tedarik sıkıntılarına yol açmakla birlikte dünya genelinde enflasyon üzerinde zaten mevcut olan yukarı yönlü baskıyı da artırabilir.