YILLARCA gazetecilik yapıp daha sonra halkla ilişkiler sektörüne geçen Necla Zarakol’un kızı Ayşe Zarakol, üniversite eğitimine başladığı dönemde matematik ve uluslararası ilişkiler arasında ikilemdeydi. Derken Vermont’taki (ABD) Middlebury College’da siyaset bilimi ve klasik çalışmalar alanında lisans eğitimi aldı. Aynı alanda yüksek lisans ve doktora eğitimini Wisconsin-Madison Üniversitesi’nde tamamladı.
Ayşe Zarakol, 2013 yılında Cambridge Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler alanında akademisyen olarak çalışmaya başlamadan önce ABD’deki yıllarında şu soruya yanıt aradı:
· Uluslararası ilişkiler tarihi neden hep Avrupa merkezli ve 17. yüzyıldan başlayarak anlatılıyor.
ABD’de tez konusunu seçerken şöyle düşündü:
- Uluslararası ilişkiler tarihinde anlatılanlar bana bir noktada eksik ya da yanlış geliyor. Tezimi bu konu üzerinde şekillendirmeliyim.
Tezinde anlattıklarının doğru olduğunu göstermek için başka örnekler de ekledi:
- Türkiye, Rusya ve Japonya karşılaştırması böylece ortaya çıktı. O sırada ABD’de sosyoloji kullanarak, tarih kullanarak 3 ülkeyi karşılaştıran örnekler çok fazla değildi.
Zamanla Cambridge Üniversitesi’nde (İngiltere) uluslararası ilişkileri profesörü ve Emmanuel College’da siyaset bilimi araştırmacısı olan Prof. Ayşe Zarakol, 2011 yılında Cambridge University Press’ten şu kitabı çıkardı:
· After Defeat: How The Learned to Live The West (Yenilgiden Sonra: Doğu Batı ile Yaşamayı Nasıl Öğrendi)
Prof. Ayşe Zarakol, kitabında, “Uluslararası stigmatizasyon ve Batılı olmayan mağlup güçlerin (Birinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye, İkinci Dünya Savaşı sonrası Japonya ve Soğuk Savaş sonrası Rusya) uluslararası sisteme entegrasyonunu” ele aldı. Kitap, Koç Üniversitesi Yayınları’ndan da Türkçe olarak çıktı.
Prof. Ayşe Zarakol, Mart 2022’de çıkardığı son kitabını Cambridge Universty Press yayınladı:
· Before The West: The Rise and Fall of Eastern World Orders (Batı Öncesi: Doğu Dünya Düzeninin Yükselişi ve Çöküşü)
Bu kitabının ana fikrini şöyle özetledi:
· Çok daha geniş bir uluslararası ilişkiler tarihinin mevcut olduğuna odaklandım. Çok daha geriden, 13. yüzyıldan başlayan kitabımda, hikayeyi o dönemin büyük güçlerinin coğrafyası olan Asya’dan, Avrasya’dan itibaren ele aldım.
Prof. Ayşe Zarakol’un araştırma ve kitapları Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Bilim Madalyası jürisinin dikkatini çekti. 50 yaşını aşmamış bilim insanlarına verilen madalyanın 8’incisinin bu yılki sahibi oldu.
Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Metin Sitti, önceki akşam düzenlenen törende madalyanın verilmesinin gerekçesini şöyle açıkladı:
· Prof. Ayşe Zarakol, tarihsel sosyoloji ve uluslararası ilişkiler alanlarının kesişiminde yer alan ve uluslararası sistemde Doğu-Batı ilişkileri, dünya düzeninin tarihi ve geleceği, modernite ve egemenlik konularındaki kavramsallaştırmaları, yükselen ve gerileyen güçler ve karşılaştırmalı bakış açısıyla Türkiye siyaseti konularına odaklandığı araştırmaları ile insani bilimlere yaptığı yenilikçi, bütünsel olağanüstü katkıları nedeniyle madalyaya layık görüldü.
Prof. Zarakol, madalya ve beratını Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Rahmi Koç ile Rektör Prof. Metin Sitti’nin elinden aldıktan sonra şu mesajı verdi:
- Türkiye’den aldığım bu ödül benim için çok kıymetli. Özellikle Cumhuriyet’in 100’üncü yılında almış olmak çok güzel bir duygu. Madalya, bundan sonraki uluslararası çalışmalarımda beni daha da motive edecek.
Prof. Ayşe Zarakol’un akademisyenlik yolculuğunu, bilimsel çalışmalarını annesi Necla Zarakol’dan zaman zaman dinlemiştim…
Prof. Zarakol’un öyküsünü, uluslararası ilişkiler tarihine bakışı değiştiren tezini madalya töreninde dinleyince gurur duydum…
Aklına sağlık Ayşe Hocam, başarıların daim olsun…
KOÇ Üniversitesi Rektörü Prof. Metin Sitti, Koç Üniversitesi Rahmi M. Koç Madalyası’nın 8’incisinin sahibi olan Prof. Ayşe Zarakol’u şöyle tanımladı:
· “Neden olmasın?” sorusunu sormaktan çekinmeyen olağanüstü başarılı bir bilim insanı.
Ardından ekledi:
- Prof. Ayşe Zarakol’un insani bilimlerin odağında yer alan bazı konularda bambaşka cevaplar arayan, devrimci bir bakış açısıyla tarihe ve günümüze bakmamızı sağlayan çalışmaları gerçekten büyük övgüyü hak ediyor.
Koç Üniversitesi olarak önemli bir eşiği geçmenin arifesinde olduklarını belirtti:
- Artık buluşlar da yeni teknolojiler ve hızlı işbirlikleri, yapay zeka gibi araçlar sayesinde baş döndürücü hıza ulaştı. Vehbi Koç Vakfı’nın cömert desteği, alanında öncü akademik kadro, çok parlak öğrencilerimizle sınırlarımızın dışına çıkmamamız için hiçbir engel göremiyorum.
Koç Üniversitesi’nin kurulduğu yıllardan bu yana benimsediği temel ilkenin altını çizdi:
- Cumhuriyetin istediği düşüncede, bilgide, sağlıkta, güçlü ve yüksek karakterli genç insanları yetiştirmek birincil vazifemiz.
CAMBRIDGE Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi ve Emmanuel College’de siyaset bilimi araştırmacısı olan Prof. Ayşe Zarakol, madalya töreninde söze şöyle girdi:
- Yakın zamana kadar düzenin sürekli büyüdüğü, genişlediği, sonunda bütün dünyayı kaplayacağı ve orada tarihin biteceği konuşuluyordu.
Uluslararası liberal düzen krize girene kadar zannedilenin herkesin katılmasıyla bu düzenin tamamen küreselleşeceği olduğunun altını çizdi:
- Sonrasına ise “End of history” deniyordu. 90’ların yaygın düşüncesi buydu. Çünkü, 17. yüzyıldan yakın zamana kadar olan bu hikaye, düzenin genişleyip sadece içindeki büyük güçlerin değişeceğine dair bir hikayeydi.
İşin içine Avrasya’yı katmanın işi değiştirdiğini vurguladı:
- Avrasya’yı da katıp daha önce orada var olan uluslararası düzenlere bakarsanız uluslararası düzenin illa büyümesi gerekmediğini, bazen çökebileceğini, kaybolabileceğini, unutulabileceğini de görüyorsunuz. O karşılaştırmadan öğrenebileceğimiz şeyler var.
GEBKİM Kimya İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı, MKS DevO Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korgün Şengün’ün “Belçika’nın Antwerp kentinde GEBKİM’in yarı fiyatına depo yeri aldım” sözleri üzerine bir açıklama gönderdi.
Korgün Şengün, Antwerp’te depo yerini metrekaresi 320 Euro’dan aldığını belirtmiş, GEBKİM’de yatırım arazisi metrekaresinin 700 Euro dolayında olduğunu ifade etmişti.
Vefa İbrahim Aracı, MKS DevO’nun GEBKİM’den hiçbir zaman arazi talebinin olmadığını bildirdi:
- Sadece Korgün Şengün bana bir WhatsApp mesajı attı. Ben de kendisine OSB’mizde tahsis edebileceğimiz 20 bin metrekarelik bir arazi olmadığını, hazır yapılmış fabrika binasını devretmek isteyen arkadaşlar olabileceğini, onlarla irtibatını sağlayabileceğimi belirttim.
Arazi tahsis bedelinin Müteşebbis Heyet Kurulu tarafından alındığını, bunun Bakanlığa da bildirildiğini vurguladı:
- Ayrıca yasal olarak her yıl rayiç bedelin belirlenmesi zorunludur. Son belirlenen rayiç bedel de metrekare başına 12 bin liradır.
Ardından ekledi:
- Şu an GEBKİM Kimya İhtisas OSB’nin tahsis edeceği bir arazi yok. 72 sanayi parselinin tamamı tahsisli durumda.
GEBKİM’in tamamen sanayicilerin finansmanı ile kurulduğunu anımsattı:
- Örnek bir kümelenme modeli oluşturan GEBKİM, sektörün ihtiyaçlarına özel tasarlanmış altyapısı ve donatıları, sunduğu avantajlar ve yönetim vizyonu ile sanayinin gözbebeği konumundaki OSB’lerden biridir. Bu yönüyle yatırım için cazibe merkezi oluşturuyor.